Bodrum’da Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı programında konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, belediyelerin inşaat ruhsatları, madencilik faaliyetleri gibi konularda yetkisinin olmadığını ve bu durumun gerekli denetim mekanizmalarının oluşturularak değişmesi gerektiğini söyledi.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla’nın Bodrum ilçesinde “İklim Nötr Şehirler Hedefinde Adil Geçiş” temasıyla düzenlenen Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı 4’üncü Belediyeler Buluşması programında konuştu.
Dün (10 Aralık) Heredot Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programda, Gürün, Türkiye’nin sıfır karbon azaltımı hedefleri ile ilgili konuşarak, yol haritasının eksik olduğuna dikkat çekti ve “Hedef çok güzel. 2053’te ‘sıfır karbon’ dedik, mükemmel ama yol haritası ne, kimler yapacak? Bununla ilgili çıkarılması gereken kanunlar, bakanlıklar, bakan ve yerel ile merkezi yönetim arasındaki ilişki ve görev sorumluluk paylaşımı henüz tarif edilmiş değil” dedi. Gürün, Uluslararası boyutta Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin taahhüdünü verdiklerini ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (United Nations Development Programme- UNDP) dört büyükşehir belediyesinden biri olduğunu belirtti.
“YERELE YETKİ, SORUMLULUK KAYNAK AKTARILMALI AMA DENETİMİ ÇOK İYİ YAPILMALI”
Muğla’da nüfusun hızlı artışına değinen Gürün, inşaat faaliyetleri ile Bodrum’un tam bir şantiye haline geldiğini söyledi. Belediye başkanlının bu durumu engellemesinin mümkün olmadığına değinen Gürün, “Bu planlar direkt olarak belediye başkanı tarafından değil, diğer kurum, kuruluşlar tarafından yapılıyor. Çevre Bakanlığı tarafından yapılıyor. Turizm Bakanı, ‘Burası turizm alanı’ diyor. Halbuki bizim programımızda yok, beş yıllık imar planımızda yok. Ekstradan bu alanlar çıkıyor. Özelleştirme dairesine veriliyor. Orası planlayarak, yeni imar lejantı koyarak orayı satıyor ve biz dava açmakla yetinebiliyoruz. Başka yapacağımız elimizde bir şey yok. Tabii sivil toplum örgütleri her türlü tepkiyi gösteriyorlar ama belediyeler olarak ben hukuki yönden mücadele etmek durumundayım. Bunun bir değişmesi lazım. Muhakkak suretle yerele yetki, sorumluluk kaynak aktarılmalı ama denetimi çok iyi yapılmalı” ifadelerini kullandı.
“HİÇBİR MADEN RUHSATININ VERİLEMEYECEĞİ SU HAVZALARINA MADEN RUHSATI VERİLDİ”
Orman yangınlarında yüzde 68 orman varlığının yüzde 8’inin yandığını belirten Gürün, orman alanlarında yüzde 60’nda da maden arama ruhsatı olduğunu söyledi. Bu durumun bir vahşet olduğunu söyleyen Gürün, “Yerel yönetimlerin bununla ilgili hiçbir yetkisi yok. Nereye verildiği ile ilgili sonradan biz araştırarak öğreniyoruz ve onunla ilgili çaba sarf ediyoruz. Karbon ayak izi, su ayak izi çalışmalarını yaptık. Su ayak izinde hangi alanlarız su havzası olduğunu ve bu alanlarda kesinlikle maden arama gibi su kaynaklarını yok edecek çalışmaların yapılmaması gerektiğini söyledik ama verilmeye devam ediyor. Bu konuda Bakanlık ve Maden Arama Enstitüsü tam yetkili” dedi.
Hiçbir maden ruhsatının verilemeyeceği su havzalarına maden ruhsatı verildiğini belirten Gürün, ayrıca Muğla’daki üç termik santralin de karbon azaltım planlarının neresinde durduğunu sordu.
Termik santralinin yakıtı kömürün, enerji üretimi açısından yetersiz olduğunu söyleyen Gürün şunları ifade etti: “Yatağan Termik Santrali’nin altından tünel kazarak aşağıdan galeri sistemiyle kömür çıkarmak istediler. Onların tespit ettiği o kömür havzası, Bahçeyaka dediğimiz Muğla suyunun üçte ikisini, bir buçuğunu karşılayan Bahçeyaka su havzasının altına iniyor. O su kaybolduğu anda Muğla’nın rezervi, baraj gibi düşünün orada toplanıyor, bunu kaybetme durumu var. Biz buna müracaat ettiğimizde, bununla ilgili kanunlar yeterli değil ve bizden izin almadan bunları yapıyorlar. Dolayısıyla bu konuyla ilgili Maden Kanunu’nda çok nitelikli bir değişim yapacağız. Önümüzdeki dönemde bu konuda hukuki altyapıyı tümüyle değiştirip olması gereken hedeflere ulaşmamız için olması gereken yere getirilmesi lazım. Bununla ilgili her türlü önerimiz açıktır.”
Su rezervlerini artırıp, suyun tüketimi ile ilgili alınan tedbirlerin geliştirilmesinin gerekliliğine değinen Gürün belediye faaliyetleri ile ilgili şunları anlattı: “Yedi tane çöp depo alanımız var. İkisi küçük ama diğerlerinin hepsinde ayrıştırma yapıyoruz ve metan gazından elektrik üretiyoruz. Bütün çöp depolama alanları buna göre düzenlenmiş ve elektrik üretimine devam ediyor. Bu önemli bir durum. Hiçbirisinin metan gazını yabana götürmüyoruz.
Ayrıca güneş enerjisi, Muğla Belediyesi döneminde 2013 yılında TEDAŞ’tan ilk ruhsatı alan, kurduğumuz güneş tarlasından Türkiye’de ilk ruhsatlı yer uygulaması. Şu anda bütün mümkün olan yerlerde çatıda elektrik üretimine devam ediyoruz. Bodrum Otogarı’nda, Muğla Otogarı’nda, Bodrum’daki hizmet binamızın çatısında. Ayrıca şu anda ihalesi çıkarılacak 40 dönümlük bir alanda güneş enerjisi üreteceğiz, elektrik üreteceğiz ve MUSKİ, çok büyük giderleri elektrikten olduğu için hiç olmazsa onu yapacağız. Ayrı bir projemiz Atatürk Barajı’nın üstünde, Marmaris’te, yüzer bir güneş tarlası yapacağız.”