Muğla’da kurulmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası” projesine verilen ÇED olumlu kararı, mahkemeler tarafından iptal edilmesine rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED sürecini devam ettiriyor. Sürecin son aşamaya getirilmesine tepki gösteren bölge halkı, projeye karşı 3 binin üzerinde imza topladı ve sürecin durdurulması talebiyle basın açıklaması yaptı.
Muğla’nın Deştin ve Bayır mahalleleri sınırında yapılmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları” projesine verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararı mahkeme tarafından iptal edilmesine, projenin yol açacağı ekolojik yıkıma dair hem bilirkişilerin hem de çeşitli uzmanların raporlarına rağmen süreç devam ettiriliyor.
Projenin ÇED olumlu kararının, açılan dava sonucunda Muğla 2. İdare Mahkemesi tarafından 7 Eylül 2023’te iptal edilmesi ve Danıştay tarafından kararın 11 Ocak 2024’te onanmasının ardından, ÇED raporu üzerinde revizeler yapılmış ve “2009/7 Genelgesi” dayanak gösterilerek 6 Kasım 2024’te sürecin devam ettirildiği duyurulmuştu.
Süreç kapsamında 28 Kasım 2024 tarihinde İnceleme Değerlendirme Kurulu (İDK) toplantısı yapılmış, toplantıya katılan yurttaşlar ve kurumlar projenin geri döndürülemez ekolojik yıkıma sebep olacağını hazırlanan bilimsel raporlarla ortaya koyduklarını belirtmişti. Muğla Büyükşehir Belediyesi, proje alanını çimento fabrikası olarak işaretleyen 1/5000 ölçekli imar planını iptal etmiş, Menteşe Belediyesi de projeye verdiği ruhsatları iptal etmiş, fabrika inşaatını mühürleyerek yıkım kararı almıştı.
Tüm bunlara rağmen Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı, projenin ÇED sürecini iptal etmedi 14 Mayıs 2025 tarihinde projenin, ÇED süreçlerinde son aşama olan ve 10 gün süreyle halkın görüşüne açılan “Nihai Karar” aşamasında olduğunu duyurdu.

3 BİN İMZA TOPLANDI
Bölge halkı ise sürecin 2009/7 Genelgesine dayandırılarak devam ettirilmesini protesto etti. Revize ÇED’e karşı itiraz dilekçesi hazırlandı ve dün (22 Mayıs) imza kampanyası başlatıldı.
Bölge halkı ile Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi, Bayır Çevre Komitesi bugün (23 Mayıs) topladıkları 3 binin üzerindeki imzayı Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne teslim etti ve basın açıklaması yaptı.

Ayrıca, Akdeniz Yeşilleri Derneği, MUÇEP Derneği, Marmaris Kent Politikaları Derneği; Dalyan Turizm, Kültür ve Çevre Koruma Derneği, Deştin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Muğla İl Örgütü de kurumsal olarak revize ÇED’e itiraz dilekçelerini verdiler.
MAHKEMENİN İPTAL KARARINA RAĞMEN ÇED SÜRECİ NASIL DEVAM ETTİRİLİYOR?
Entegre Çimento Fabrikası projesine verilen ÇED olumlu kararı için Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin iptal kararı ve Danıştay 4. Dairesi’nin ÇED olumlu kararının iptalini onama kararının ardından, proje “ÇED Yönetmeliği Uygulamaları 2009/7 Genelgesi” sayesinde devam ettirildi.
2009/7 Genelgesi, ekoloji aktivistleri tarafından eleştirilen bir genelge çünkü şirketlere, mahkeme tarafından iptal edilen projelerde tüm süreci tekrarlamadan iptal edilen ÇED raporu üzerinde düzeltmeler yaparak ÇED sürecini devam ettirilme olanağı tanıyor.
Dönemin Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun imzası ile 13 Şubat 2009’da uygulanmaya başlayan genelgede şu ifadeler yer alıyor:
“Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararları hakkındaki yürütmenin durdurulması/iptal kararları, hakkında ÇED Olumlu Kararı verilen ÇED Raporunun bir ya da birkaç bölümüne ilişkin ise ve yürütmenin durdurulması/iptal kararı, ÇED Raporunun diğer bölümlerini olumsuz yönde etkilemiyor, yani kararın tümünün yeniden ele alınıp değerlendirilmesini gerektirmiyorsa, ÇED Raporunun hazırlanmasına ilişkin tüm sürecin en baştan tekrarlanmasına gerek bulunmamaktadır.
Böyle bir durumda uygulamanın ‘yürütmenin durdurulması/iptal kararının gerekçesi dikkate alınarak, sadece eksik veya yetersiz görülen kısımların yeniden düzenlenerek hazırlandığı ÇED Raporunun Bakanlığa sunulmasını müteakip, Bakanlıkça bir toplantı tarihi belirlenerek, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tekrar toplanır ve komisyonca değerlendirilir. Yapılan düzenlemelerin yeterli görülmesi halinde ÇED Raporu Komisyonca nihai edilir. Komisyonun değerlendirmeleri, üyeler tarafından imzalanarak tutanak altına alınır. Bakanlık, proje ile ilgili olarak ÇED Olumlu ya da ÇED Olumsuz Kararını verir. Bu kararı, proje sahibi ile ilgili kurum ve kuruluşlara yazılı olarak bildirir. Valilik, alınan kararın içeriğini, karara esas gerekçelerini uygun araçlarla halka duyurur’ şeklinde yapılması hususunda, gereğini arz ederim”
“ÇEVRE ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞIMIZDAN TALEBİMİZ BU SAHTE, GERÇEK DIŞI RAPORLARA ONAY VERMEMESİ, SÜRECİ SONLANDIRMASIDIR”
İmzaların teslim edilmesinin sonra yapılan basın açıklamasında öncelikle, yurttaşların bölgede çimento fabrikası projesine verdikleri mücadelenin geçmişine dair bilgilendirme yapıldı.

Deştin ve Bayır’da 1993’ten başlayarak çimento fabrikası projesine karşı verilen mücadelenin tarihini anlatan, Gündem Fethiye’nin hazırladığı ve iki bölümden oluşan “Ekokırım Muğla – Deştin Çimento Fabrikası” haber-belgeseli şu şekilde:
Ardından, Çevre, Şehircilik ve İlkim Değişikliği Bakanlığı’ndan “sahte, gerçek dışı” olarak nitelendirdikleri ÇED raporuna onay vermemesi talep edildi.
Çimento fabrikasından ise mahkeme kararına, bilimsel raporlara uyması ve girişimlerini tamamen durdurarak Tekağaç mevkisinde zarar verdiği doğal alanları eski haline getirmesi talep edildi. Yurttaşların diğer talepleri şu şekilde açıklandı: “Çimento şirketinden talebimiz kamuya, Orman Bakanlığı’na ait alanı ağaçlandırarak Bakanlığa geri iade etmesi. Tapulu alanları da zeytin dikip eski haline dönüştürmesidir. Tüm Tekağaç bölgesini eski haline doğal haline dönüştürmesidir. Bilime hukuka, toprağa, suya, ormana, zeytine halka saygılı onurlu şirketlerin yapması gereken budur.”

“PROJE İŞE DEĞİL İŞSİZLİĞE YOL AÇACAK”
Ayrıca ÇED raporunda şu şekilde açıklanan istihdam rakamlarında da tepki gösterildi: “Planlanan faaliyet ile inşaat aşamasında yaklaşık 170 kişi, işletme aşamasında yaklaşık 250 kişiye istihdam sağlanacak olup, proje kapsamında gerekli olan personelin çoğunluğu yakın çevreden sağlanacaktır.”

“176 kişiye istihdam, iş sağlayacağı ÇED raporunda belirtilen proje yüzünden yöredeki on binlerce insanımız geçim kaynaklarından, yaşam kaynaklarından ve sağlığından olacaktır” ifadeleri kullanıldı ve projenin iş değil işsizlik yaratacağı belirtildi.
Bölgedeki tek geçim kaynağının kirletici sanayi olmadığı, bölgede tarım ve turizm yapıldığı belirtilerek “Proje tarımdan turizme, Fethiye’den Bodrum’a, Datça’dan Kavaklıdere’ye kadar tüm Muğla, 1 milyon Muğlalı işinden ekmeğinden sağlığından olacaktır” denildi.

“ON BİNLERCE ZEYTİN AĞACININ BULUNDUĞU DEŞTİN, BAYIR VE ÇEVRE KÖYLERİMİZİN TOPRAKLARI ZEYTİNLE, TARIMLA YAŞAMAYA DEVAM ETMELİ”
Açıklamada son olarak ilgili bakanlıklara şöyle seslenildi:
“Çevre Bakanlığı, çevreyi doğayı ormanı suyu sağlığı koru! Tarım Bakanlığı, tarımı hayvancılığı zeytinciliği koru! Turizm Bakanlığı, turizmi koru! Sağlık Bakanlığı, halk sağlığını koru! Deştin Çayı özgür akmaya temiz akmaya devam etmelidir. On binlerce zeytin ağacının bulunduğu Deştin, Bayır ve çevre köylerimizin toprakları zeytinle, tarımla yaşamaya devam etmelidir.”

NE OLMUŞTU?
Bölgede ilke defa 1993 yılında Çimentaş A.Ş. tarafından Çimento Öğütme ve Paketleme Tesisi kurulmak istenmiş fakat o dönemin Muğla Belediye Başkanı Orhan Çakır başta olmak üzere Muğla halkının karşı çıkması sonucu ÇED olumlu kararı iptal edilmişti.
Ardından ADOÇİM Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından 2005 yılı sonu ve 2006 yılı başında Bayır ve Deştin ortak sınırında Tekağaç mevkisinde iki ay içinde 95,33 dönüm arazi satın alınmış ve Entegre Çimento Fabrikası kurulmak istenmişti. Proje için 6 Ağustos 2006 tarihinde Bakanlık’tan Entegre Çimento Fabrikası ve 52 Maden Ocağı için ÇED olumlu kararı alınmıştı. Karar karşı bölge halkı dava açmış ve 6 Mart 2025 tarihinde mahkeme ÇED olumlu kararını iptal etmişti. İptal kararı 18 Şubat 2016 tarihinde kesinleşmişti.
Birinci ÇED olumlu kararına karşı başlatılan hukuki süreç devam ederken “Muğla Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş” adıyla yeni bir şirket kurulmuştu ve 2010 yılında aynı yer için ocak sayısını 13’e düşürerek yeni bir ÇED süreci başlatılmıştı. İkinci ÇED için ise 31 Aralık 2014 tarihinde olumlu kararı alınmıştı. Bu karar bu dönemde belediyeler ve köylülere bildirilmediği, yalnızca Muğla Valiliği ve Menteşe Kaymakamlığı’na bildirildiği için yurttaşlar bu karara karşı zamanında dava açamamıştı.
Bu süreçte, bölgede entegre çimento fabrikası kurulmasına izin veren ve bölgeyi “Sanayi alanı” olarak işaretleyen 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarına karşı da Deştin Muhtarlığı tarafından açılan dava kapsamın 2017’de imar planları iptal edilmişti. Fakat ÇED olumlu kararı verilen ikinci ÇED’e dayanarak yapılan itiraz sonucunda Danıştay, iptal edilmiş imar planlarının tekrar onaylanmasına karar vermişti.
Bu süreçte 2020 yılında Muğla Çimento A.Ş. bütün haklarıyla birlikte Kent Çimento’nun sahibi Cemal Karakurt’a satılmıştı. Cemal Kararkurt, Muğla Çimento A.Ş adına fabrika projelerini yeniden hazırlatmış ve 29 Aralık 2021 yılında çevrecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkmalarına rağmen Menteşe Belediyesi’nden yapı ruhsatı almıştı.
Bu dönemde proje için yapılan ikinci ÇED başvurusu 31 Aralık 2014 tarihinde onaylandığı için ve şirket yedi yıl boyunca proje ile ilgili yatırım yapmadığı için 2021 yılının sonunda raporun iptal edilmesi ile karşı karşıya kalmıştı. Bunu üzerine şirket Menteşe Belediyesi’ne yapı ruhsatı başvurusunda bulunarak çalışmasına başlamak istemişti.
Menteşe Kent Konseyi, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu şirketin başvurusu üzerine 25 Aralık 2021 tarihinde basın açıklaması yapmış ve projenin vereceği zararı anlatarak ruhsat verilmemesini talep etmişti. Bahattin Gümüş’ün Belediye Başkanı olduğu dönemde Menteşe Belediyesi 29 Aralık 2021 tarihinde projeye yapı ruhsatı vermiş ve inşaat çalışmaları başlamıştı. Bahattin Gümüş verilen ruhsatlar konusunda pek çok kez çimento fabrikasıyla iş birliği yaptığı gerekçesiyle eleştirilerin odağında olmuştu.
ÇED olumlu kararına ise karara itiraz edilmiş ve yurttaşlar tarafından hukuki süreç başlatılmıştı. Açılan davalar süre aşımından reddedilmiş fakat Danıştay tarafından karar bozularak hukuki süreç devam ettirilmişti.
27 Ocak 2022 tarihinde açılan davada, mahkeme heyeti bilirkişi keşfinin yapılmasına karar vermiş, 23 Şubat 2023 tarihinde bilirkişi keşfi yapılmıştı.
Keşfi sonrasında heyetin raporu teslim etmesi için verilen bir aylık süre, bilirkişi heyetinin talebi üzerine 60 gün uzatılmıştı. Böylece keşif tarihinden itibaren raporun sunulması için verilen toplam süre 90 gün olmuştu.
Ek süre kararının ardından Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi bir açıklama yapmış, firma sahiplerinin proje inşaatını devam ettirdiğine vurgu yaparak, ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulmadan verilen ek süre kararını eleştirmişti.
25 Mart 2023 tarihinde proje sahasında inceleme gezisi yapan uzmanlar ise projenin hayata geçirilmesi durumunda çevreye geri döndürülemez zarar verileceğini dile getirmişti.
3 Nisan 2023 tarihinde, çimento fabrikasının tamamlanmasında önemli aşamalarından olan klinker fırınını taşıyan kamyonların inşaat alanına götürülmek istenmesi üzerine, köylüler kamyonların geçişine engel olmuş ve Bayır Caddesi girişinde çadır nöbetine başlamışlardı.
4 Mayıs 2023 çimento fabrikasına verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı açılan davada, 23 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirilen bilirkişi keşfinin raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişi heyeti değerlendirilen her alanda projenin yapılmasının uygun olmadığını söyledi.
Mahkeme bilirkişi kararına rağmen ÇED olumlu kararının yürütmesini durdurmamış ve inşaat çalışmaları devam etmişti. Bu süreçte şirket, birinci ÇED ile saptanan eksiklerin giderilip giderilmediğine dair ek bilirkişi raporu istemiş ve Mahkeme iki hafta ek süre verdiğini açıklamıştı.
Bilirkişilerin projeye olumsuz görüş vermesine rağmen mahkemenin hala yürütmeyi durdurma kararı vermemesine karşı ise yurttaşlar 13 Temmuz 2023 tarihinde Muğla İdare ve Vergi Mahkemeleri önünde “Deştin için adalet” nöbetine başladı.
ÇED olumlu kararına karşı açılan davada ise Muğla 2. İdare Mahkemesi 7 Eylül 2023 tarihinde iptal kararı vermişti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, (TMMOB) Mimarlar Odası Muğla Şubesi, projeye verilen ruhsatların iptal edilmesi için 13 Eylül 2023 tarihinde Menteşe Belediyesi’ne yazı göndermişti.
18 Eylül 2023‘te Menteşe Belediyesi’nden yapılan açıklamada, projeye verilen yapı ruhsatlarının da iptal edildiği duyurulmuştu.
Danıştay 4. Dairesi, 11 Ocak 2024’te ÇED olumlu kararının iptali geçerli olduğuna kesin olarak, oybirliğiyle karar vermişti.
Bu gelişmeler yaşanırken yurttaşlar bir yandan da ‘Sanayi Alanı’ ve entegre çimento fabrikası kullanılmasına izin veren imar planlarının iptali içinde adımlar atmıştı. 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının Menteşe Belediye Meclisi, 1/5000 ve 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planlarının ise Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından iptal edilmesini talep etmişti. Taleplerini dile getirmek amacıyla 3 Ekim 2023 tarihinde Menteşe Belediyesi Ekim Ayı Meclis Toplantısı’na katılmışlardı.
Toplantıda planların 1/100.000’likten başlayarak iptal edileceği, tam tersinin yasal olmadığı söylenerek, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan görüş alınmasına kararı verilmişti.
Yurttaşlar, 12 Ekim 2023 tarihinde Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde yapılan Büyükşehir Belediyesi Ekim Ayı Meclis Toplantısı’na katılarak 1/5000 ölçekli imar planının iptalini talep ettirmek isteseler de talepleri mecliste gündeme alınmamıştı.
Bunun üzerine yurttaşlar, 4 Ocak 2024’te Tekağaç mevkisinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikasının arazisindeki ‘Sanayi Alanı‘ kararının kaldırılması için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe vermişti. Mart 2024’te ise bu kararın iptali için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açmıştı.
31 Mart yerel seçimlerinde Osman Gürün yerine Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen Ahmet Aras, 12 Eylül 2024 tarihli Belediye Meclisi’nde konuyu gündeme almıştı. Aras, “Planlara dayanak olan ÇED kararı iptal. Menteşe Belediyesi ruhsatları iptal etti. Planların iptali sizler tarafından talep edildi. Ancak planların iptalini engelleyen bir mahkeme kararı var. Yani Meclis’in yetkisinde değil, şu anda planları iptal etme” şeklinde konuşmuştu.
13 Şubat 2025 tarihinde ise yurttaşların girişimleri sonucunda Muğla Büyükşehir Belediyesi 1/5000 ölçekli imar planını iptal etmişti.