Muğla’da yargı kararlarına rağmen çalıştırılmaya devam eden üç termik santralin kapatılması talebiyle, 20 Ekim’de “Muğla Adalet Kervanı” başlatıldı. Kervan’a katılan yurttaşlardan Mustafa Tuncaeli, Menteşe’de yaptıkları çalışmayı, taleplerini ve Kervan’a katılma gerekçelerini Gündem Fethiye’ye anlattı.
Haber: Burak Necip Başar
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Ekoloji Birliği, İklim Adaleti Koalisyonu ve Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), Muğla’daki üç termik santralin kapatılması kararının uygulanması için “Muğla Adalet Kervanı”nı başlattı.
Datça’dan 20 Ekim 2023 tarihinde yapılan basın açıklaması ile başlayan Kervan’ın; sırasıyla Marmaris, Akyaka, Menteşe, Yatağan, Milas, Bodrum ve Ören duraklarının ardından 28 Ekim’de Akbelen Ormanı’nda basın açıklaması ile sonlanması planlandı.
Yurttaşlar taleplerini ve etkinliklerini, süreci izlemek ve okuyucularına aktarmak için Kervan’a katılan Gündem Fethiye’ye anlattı.
“FOSİL YAKITLI TERMİK SANTRALLAR ATMOSFERE ATTIĞI GAZLAR NEDENİYLE KÜRESEL ISINMAYA SEBEP OLUYOR”
MUÇEP Menteşe Gönüllüsü Mustafa Tuncaeli Kervan’ın ismine değinerek, “Kervan’ın ismini biliyorsunuz ‘Adalet Kervanı’, Muğla için adalet istiyoruz. Aslında öne çıkarılan iklim adaleti çünkü küresel ısınma nedeniyle iklimler değişiyor ve bu da insanların eseri olan bir şey” ifadelerini kulandı.
Küresel ısınmayı açıklayan Tuncaeli, “Özellikle fosil yakıtlı termik santrallar ve fosil yakıtlı her türlü enerji üretim tesisleri, atmosfere attığı gazlar nedeniyle atmosferdeki sera gazlarını oluşturup küresel ısınmaya sebep oluyor” dedi.
Tuncaeli, küresel ısınmaya dünya çapında çözüm yolu arandığını belirterek, “Küresel ısınmayı durdurup, iklimin daha da böyle kontrolsüz ve dünyanın sonunu getirecek şekilde değişmesinin önlenmesi için herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor” sözlerine yer verdi.
“ÜÇ AY BOYUNCA 16 BİN EV KÖMÜR YAKSA TERMİK SANTRALİN BİR GÜNDE YAKTIĞINI ANCA KARŞILIYOR”
Hükümetlerin ve ülkelerin bu konuda üzerlerine düşen gerekli adımları atmadıklarına değinen Tuncaeli, “Bizim ülkemiz bu konuda özürlü bir ülke” dedi. Tuncaeli; farkındalığı arttırmak, iklim sorununa ve küresel ısınmaya dikkat çekmek amacıyla bu Kervan’ı düzenlediklerini anlattı.
Tuncaelli, iklim sorunun Muğla bölgesindeki en önemli sebebinin ve suçlusunun üç termik santral olduğunu vurgulayarak, “Üç santral üçü birden tam ünite çalışırsa bir günde 48 bin ton kömür tüketiyor. Bu yaklaşık 16 bin evin bir kış boyunca kullanacağı kömüre bedel. Yani üç ay boyunca, 16 bin ev kömür yaksa termik santralin bir günde yaktığını anca karşılıyor” sözlerini dile getirdi.
Termik santrallerin ihtiyacı olan kömürü çıkarmak için kurulan kömür ocakları vesilesiyle doğanın, su kaynaklarının ve köylerin yok edildiğini belirten Tuncaeli, “O yüzden bu termik santrallerin her şart altında normalde kapatılması lazım” dedi.
“YA SANTRALLERİ KAPATIN YA MAHKEMELERİ”
Termik santrallerin 1996 yılında kapatılma kararının alınmasından bu yana kadar çevrecilerin, yaşam savunucuların yaptığı birçok eylemin olduğuna değinen Tuncaeli; Yatağan termik santrali önünde eylem yaptıklarını, ‘ya santralleri kapatın ya mahkemeleri’ dediklerini fakat buna rağmen santrallerin çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Tuncaeli, santrallerin özelleştirildikten sonra da değişen bir şey olmadığını belirterek, bitmiş olan ömürlerini ufak tefek yatırımlarla devam ettirdiklerini anlattı. Bunun Muğla için yıkım demek olduğunu vurgulayan Tuncaeli, en son yıkımı Akbelen’de yaşadıklarını dile getirdi.
“KÖMÜRÜN BULUNDUĞU YERLERDE ORMAN, KÖYLER, ZEYTİNLİKLERİMİZ VE SU KAYNAKLARI VAR”
Termik santrallerin normal şartlarda kömürlerinin bittiğine ve yeni kömür çıkarmaları gerektiğine değinen Tuncaeli, “Kömürün bulunduğu yerlerde orman var. Kömürün bulunduğu yerlerde köyler var, zeytinliklerimiz var, su kaynakları var. Bunların yok olmaması için bu termik santrallerin durdurulması lazım ama durduramadığımızda Akbelen’deki bütün direnişe rağmen sırf kömür için Akbelen Ormanı’nı yok ettiler” sözlerine yer verdi.
Tuncaeli; Akbelen’den önce İkizköy’ün yok edildiğini belirterek, “Akbelen bir direniş noktasıydı çünkü Akbelen’in hemen arkasındaki Çamköy ve Karacahisar’ı da yok etmeyi planlıyorlar” dedi.
“EĞER ŞİMDİ HAREKETE GEÇİLMEZSE AKBELEN SON DEĞİL, YENİ AKBELEN’LER GÜNDEME GELECEK”
Tuncaeli; Akbelen Ormanı’nın kesilmesinin önemli bir uyarı olduğunu, eğer karşı çıkılmazsa Akbelen’in son olmayacağını vurgulayarak, “Yeni Akbelen’ler gündeme gelecek, yeni ormanlarımız katledecek. O yüzden bu farkındalık için çok gecikmeden bu Akbelen’in uyarıcılığı altında Datça’dan bir hareket başlatıldı. Farkındalığı artırmak için, iklim adaletine dikkat çekmek ve termik santralların kapatılması için kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz. Bugün de Menteşe’de bizler de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” sözlerini dile getirdi.