Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nın kömür madeni için tahsisinin 10 yıllığına uzatılmasının iptali davası Muğla 1. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. İkiköylüler karara karşı istinaf başvurusu yaptı. Gündem Fethiye davaları ve istinaf gerekçelerini inceledi.
Haber: Hülya Çetinkaya
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı, YK Enerji’nin termik santraline kaynak oluşturacak kömürün çıkarılması için, konu ile ilgili davaların henüz sonuçlanmamış olmasına rağmen 24-30 Temmuz 2023 tarihleri arsında kesilmişti.
Bu süreçte Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Akbelen Ormanı’nın YK Enerji’ye 28 Kasım 2020 tarihli orman tahsisi kararına karşı açılan davada ise henüz sonuçlanmamıştı ve bu orman tahsis izninin süresi 21 Aralık 2021 tarihinde sona ermişti.
Bu tarihte İkizköylülerin avukatları yeni ve açıklanmış başka bir izin olmadığını dile getirmiş ve Akbelen Ormanı’nın hangi gerekçeye dayanarak kesildiğini öğrenmek için hukuki çabalar harcamak zorunda kalmışlardı. Avukatlar ilerleyen dönemde kendilerinden belge saklandığını dile getirmişlerdi.
İkizköylülerin avukatlarından Arif Ali Cangı bu süreçte kesimi durdurabilmek için 24, 25 ve 28 Temmuz tarihlerinde, Tarım ve Orman Bakanlığı orman tahsisi davasında daha önce verildiği gibi yeniden yürütmenin durdurulması kararı verilmesi için dilekçeler vermişti.
Cangı, bu süreçte mahkemeye ulaşmada zorluklar yaşadığını, 24 ve 25 Temmuz başvurularına yanıt alamayınca mahkeme başkanı ile görüşebilmek için mahkeme başkanının kapısında beklemek zorunda kaldığını anlatmıştı. Nihayet mahkeme başkanı ile yapabildiği görüşmede ise yalnızca yürütmenin durdurulması talebinin reddinin onaylanmasını saylayabilmişti.
MUĞLA İDARE MAHKEMESİ AKBELEN İÇİN AÇILAN DAVAYI YİNE REDDETTİ
Yine bu süreçte İkizköylülerin avukatları, uzun uğraşlar sonucunda Akbelen’in kesilmesinin gerekçesi işlemi öğrenebildiklerini açıklamışlardı. Bu işlem, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği orman tahsis izninin 28 Aralık 2021 tarihinde sona ermesi gerekirken, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nün 13 Şubat 2023 tarihli oluru ile 10 yıllığına uzatılmasıydı.
İkizköylüler bu karara karşı dava açmış, davanın duruşması 13 Haziran 2024 tarihinde Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde görülmüştü.
Muğla 1. İdare Mahkemesi ise 1 Temmuz 2024 tarihinde davayı reddetti. İkizköylüler, davayı 17 Ağustos 2024 tarihinde istinafa taşıdı. İstinaf başvurusunda hukuka aykırı olarak verildiği dile getirilen orman tahsis izninin 10 yıllığına uzatılması kararının derhal yürütmesinin durdurulması ve duruşmalı olarak yapılacak istinaf yargılaması sonunda kararın kaldırılması ve orman tahsisinin uzatılmasının iptal edilmesi istendi.
OGM’NİN KARARI NEYE DAYANDIRILIYORDU?
Orman Genel Müdürlüğü’nün 13 Şubat 2023 tarihli bu kararı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlü ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın iki kararına dayandırılıyordu.
Kararlardan ilki, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından YK Enerji’nin Akbelen Ormanı’nı da içine alan toplamda 230 bin dönümlük alanda kömür madeni işletme ruhsatının 28 Aralık 2021 tarihinde bitmesi gerekirken, 10 Mart 2021 tarihinde 10 Mart 2041 yılına uzatılması kararıydı.
Diğer ise Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 28 Kasım 2020 tarihli Akbelen Ormanı’nı maden işletmesi için tahsis eden kararıydı.
İki karara karşı açılan davaların duruşmaları 11 Ekim 2023 tarihinde Muğla İdare Mahkmesi’nde görülmüş, mahkemenin davaları reddetmesi üzerine ise itiraz edilmişti. İki davanın itiraz süreci devam ediyor.
KARARA AÇILAN DAVANIN GEREKÇESİ NEYDİ: “BAKAN YETKİLERİNİ DEVREDEMEZ”
Orman tahsis izninin uzatılması kararına karşı İkizköylüleri temsilen Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) hukuki süreç başlattı. Davanın gerekçesi öncelikle Tarım ve Orman Bakanı tarafından verilmesi gereken uzatma izninin hukuka aykırı şekilde Bakan adına Muğla Orman Bölge Müdürü Yasin Yaprak tarafından verilmesi olarak ortaya koyuldu.
Bu durumun ise davanın görüldüğü 13 Haziran 2024 tarihinde, duruşmadan hemen önceki hazırlık sırasında fark edildiği dile getirildi. Davacılar Bakan’ın buradaki yetki devrinin, Anayasa ve kanunlara aykırı olduğunu söyleyerek işlemin iptalini istedi.
Yetki devrinin hukuka aykırı olması öncelikle 6831 Sayılı Orman Kanunu Madde 16’ya aykırı olduğu belirtildi. Bu maddede yer alan şu ifadeler yetkinin Tarım ve Orman Bakanlığı’nda olduğunun kanıtı olarak gösterildi: “Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilir”
MUĞLA 1. İDARE MAHKEMESİ’NİN KARARI KARARI HUKUKA UYGUN BULMASININ GEREKÇESİ NEYDİ?
Muğla 1. İdare Mahkemesi’nin, Akbelen Ormanı’nın YK Enerji’ye tahsis izninin uzatma kararına açılan davayı reddetme gerekçelerinden biri, Tarım ve Orman Bakanı’nın yetki devrinin 2022/1 Nolu Orman Genel Müdürlüğü Yetki Devri İmza ve İş Bölümü Yönergesi’ne uygun olması olarak gösterildi.
Fakat İkizköylülerin avukatları istinaf başvurusunda, bu Yönerge’nin dayanağı olan ve 2019 yılında yürürlüğe giren Tarım ve Orman Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı İmza Yetkileri ve Yetki devri Yönergesi’nin artık yürürlükte olmadığına yani mülga bir yönerge olduğuna dikkat çekti.
Orman Genel Müdürü’nün, Bakan yetkisi ile orman tahsis izninin uzatılmasına olur verdiği 13 Şubat 2023 tarihinde, bu Yönerge’nin yürürlükte olmadığı belirtildi ve mülga yönergeye dayanarak yapılan işlemin hukuki olmadığı söylendi. Bu tarihte yürürlükte olan yönergenin ise 23 Ocak 2023 ile 04 Şubat 2024 tarihleri arasında yürürlükte kalan 2023/2 nolu yönerge olduğuna dikkat çekildi.
“RESEN YAPILMASI GEREKEN BİLİRKİŞİ KEŞFİ YAPILMADI”
Diğer yandan, istinaf başvurusunda Danıştay kararlarına işaret edildi. Danıştay kararlarının tarafların iddialarının somut olarak ortaya koyulabilmesi için keşif ve bilirkişi incelemesinin yapılmasının zorunlu ve re’sen araştırma ilkesi gereği olduğunu vurgulanmasına rağmen, bu dosyada dava konusu işleme dair pek çok itirazın bulunmasına rağmen re’sen yapılması gereken araştırmanın yapılmadığı vurgulandı.
Örneğin, YK Enerji’nin başvurusu sonucunda yapılan orman tahsisi süre uzatımı ile verilen olurun dayandığı yönergeler ve imza yetkisine ilişkin değerlendirmenin incelenmediği belirtildi.
Ayrıca, Danıştay kararlarının dava konusu işlemin hukuksal denetimi için keşif yapılmasını zorunlu gördüğü söylendi.
KEŞİF TALEBİNİN SÜREKLİ REDDEDİLMESİNE KARŞI ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULDU
İstinaf başvurusunda yargılama sürecinde davacılar tarafından defalarca delil tespiti ve bilirkişi keşfi talep edilmesine rağmen, Muğla 1. İdare Mahkemesi’nin keşif kararı vermediği, delil tespit taleplerinin reddedildiği belirtildi. İkizköylülerin avukatları bunun üzerine Anahaysa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
Muğla 1. İdare Mahkemesi, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı açılan davalarda da bilirkişi ve keşif taleplerini kabul etmemiş ve ret kararı vermişti.
MUĞLA 1. İDARE MAHKEMESİ NEDEN KEŞİF TALEBİNİ REDDETTİ: “BAŞKA DAVADA ZATEN BİLİRKİŞİ KEŞFİ YAPILDI”
Muğla 1. İdare Mahkemesi 1 Temmuz 2024 tarihli kararında, keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınmasına neden gerek duyulmadığına ilişkin kararını açıklarken öncelikle Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün YK Enerji’nin maden ruhsatının 2041 yılına uzatılması kararını hatırlattı.
Milas’ın 10’da biri büyüklüğünde olan ve 2018 yılında beş ayrı ruhsatın birleştirilmesi ile oluşturulan 230 bin dönümlük 86541 no’lu ruhsat alanındaki izin 28 Aralık 2021 tarihinde bitmesi gerekirken, 10 Mart 2021 tarihinde 10 Mart 2041’e uzatılmıştı.
Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliğinin 6’ncı maddesine değinilen kararda, madencilik faaliyetlerinin izin sürelerinin maden ruhsat süresi kadar olacağı hükmü olduğu ve orman izninin de maden ruhsat süresi kadar uzatılması gerektiği kuralı olduğu belirtildi.
Diğer yandan, YK Enerji’ye Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği orman tahsisine karşı açılan davada zaten bilirkişi keşifleri yapıldığı ve orman izninin hukuka uygun olduğunu tespit edildiği söylendi.
“EN SON KEŞİF İKİ YIL ÖNCE YAPILDI”
Muğla 1. İdare Mahkemesi’nin, orman tahsisine karşı açılan davada karar verdiği bilirkişi keşiflerinin tarihleri şu şekildeydi: 7 Eylül 2021, 1 Mart 2022, 8 Ağustos 2022.
İstinaf başvurusunda öncelikle en son bilirkişi keşfinin üstünden iki yıldan fazla zaman geçtiği belirtildi. Bu iki yıllık sürede ise 24-30 Temmuz tarihleri arasında Akbelen Ormanı’ndaki 65 bin ağacın kesildiği hatırlatıldı.
“AKBELEN’İN GELDİĞİ SON DURUMU GÖSTERME ÇABAMIZ MAHKEME TARAFINDAN GÖRÜLMEK İSTENMİYOR”
Ayrıca bu kararla, halihazırda iki davanın da mahkemenin ret kararlarına rağmen henüz sonuçlanamadığı, her davanın kendi öznelliğinde objektif ölçülerde değerlendirilmesi gerektiği ve her davanın kendi içinde bir bütünlüğü olduğu gerçeğinin gözaltı edildiği dile getirildi.
İstinaf başvurusunda Akbelen Ormanı’nın geldiği son durumu gösterme çabalarının mahkeme tarafından görülmek istenmediği dile getirildi. Bu durumun ise hukuk güvenliğini ortadan kaldırdığı, hukuki dinlenilme hakkını yok sayıldığı söylendi.
AKBELEN’DE NELER DEĞİŞTİ?
Akbelen Ormanı’nın kesilmesinin ardından bölgenin maden alanına dönüştürülmesi amacıyla öncelikle şiddetli patlatmalar yapıldı. Bölge halkı halihazırda evlerine zarar veren patlatmaların Akbelen Ormanı’nın kesilmesinden sonra daha da şiddetlendiğini, evlerinde ciddi çatlakların meydana geldiğini, patlatmaların deprem şiddetinde yaşandığını belirtmişti.
Dinamit patlatmaları zamanlarının Kandilli Rasathanesinin bölgedeki deprem ölçümleri ile de uyumlu olduğu, bölgede 1.2 ile 1.7 arasında değişen depremlerin meydana geldiği belirtildi.
Diğer yandan maden çalışmalarının bölgedeki hava kalitesini de olumsuz yönde etkilediği vurgulandı. İkizköylülerin talebi ile Muğla Büyükşehir Belediyesi hava kalitesinin ölçümü için İkizköy Mahallesi’nde 30 gün süre ile partikül madde 10 (PM10) ölçümü yaptı.
Ölçümlerle alakalı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilciliği’nin yaptığı açılamada “16 Mayıs 2024 ile 14 Haziran 2024 tarihi aralığında yapılan 30 günlük ölçümlerde tespit edilen PM10 değeri Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti Mevzuatı yıllık PM10 ortalaması sınır değerlerinin oldukça üzerindedir” dendi. Çevre Mühendisleri Odası raporuna istinaf başvurusunda yer verildi.
“YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VARKEN YAPILAN BAŞVURU HAK DOĞURAMAZ”
İstinaf başvurusundaki bir diğer önemli nokta ise Orman Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin, yapılan uzatma işlemi için var olan izni bitmeden başvuru yapılmasını söyleyen maddesi ile ilgiliydi.
İkizköylüler Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği orman tahsisine karşı açılan davada yürütmenin durdurulması kararının uygulandığı zaman dilimine vurgu yaptı. Bu davada Muğla 1. İdare Mahkemesi, 11 Ağustos 2021 ile 1 Aralık 2022 arasında orman tahsisinin yürütmesinin durdurulması kararını vermişti.
Fakat davada Orman Genel Müdürlüğü YK Enerji’nin 7 Ekim 2021 tarihinde süre uzatım başvurusu yaptığını belirterek, YK Enerji’nin yaptığı süre uzatma başvurusunun yasal süre içinde olduğunu savundu.
İkizköylülerin avukatları ise süre uzatım başvurusu yapılan tarihte, dava konusu orman izni işlemi hakkında yürütmeyi durdurma kararı olduğuna dikkat çekti ve istinaf başvurusunda “Yürütmeyi durdurma kararı varken yapılan başvuru hak doğuramaz” dedi.
“HUKUKA AYKIRILIĞI AÇIK OLAN ORMAN İZNİ UZATMA İŞLEMİ NEDENİYLE AKBELEN KESİLDİ”
İkizköylülerin avukatları son olarak, Akbelen orman tahsisi uzatma işleminin normlar hiyerarşisine, idarenin kanuniliği ilkesine, yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesine, yetki ve usulde paralellik ilkesine, öngörülebilirlik ilkesine, hukuki güvenlik ve hukuki belirlilik ilkesine, kamu yararına, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve yükümlülüklere, Anayasa’ya, Orman Kanunu’na, Maden Kanunu’na, Çevre Kanunu’na, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılatılması Hakkındaki Kanunu’na aykırılık taşıdığını belirtti.
Ayrıca, işlemin kamu yararına da açıkça aykırı olduğu dile getirildi. Hukuka aykırılığı açık olan orman izni uzatma işlemi nedeniyle de 24 Temmuz 2023’ten bu yana Akbelen Ormanı’nda 65 bin ağacın kesildiği ve ekokırım suçu işlendiği hatırlatıldı.