CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Meclis’e sunulan ve tehdit altındaki zeytin sahaları ve zeytin üreticisinin sorunlarının araştırılmasını isteyen önergenin, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini duyurdu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına 8 Mart 2022 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Mürsel Alban ve 22 CHP’li milletvekilinin imzasıyla sunulan “Zeytin alanlarının azalmasının sebeplerinin ve zeytincilik faaliyetlerini engelleyen faktörlerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin araştırma önergesi” AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oylarıyla reddedildi.
“BEŞLİ ÇETENİN MADEN ŞİRKETLERİ İSTEDİ DİYE ADRESE TESLİM YÖNETMELİKLER ÇIKARDINIZ”
CHP Grubu adına verilen araştırma önergesi üzerine dün (23 Mart) TBMM’de konuşan Muğla Milletvekili Mürsel Alban kürsüye elinde bir zeytin dalıyla çıktı ve zeytin ağacının barışın kutsallığın, bereketin, bilgeliğin sembolü olduğunu ve kutsal kitaplarda da bunun belirtildiğini söyledi. Alban sözlerine şöyle devam etti:
“Zeytin bu kadar kutsalken ve değerliyken sizin zeytine olan bu düşmanlığınız niye? Neden bu kadar düşmansınız zeytin ağacına gerçekten bilmek isteriz. 20 yıllık iktidarının boyunca birçok kez zeytinliklerle ilgili yönetmelikler değişikliği yaptınız. Hepsi de yargıdan geri döndü. En son 1 Mart’ta yönetmeliği yine değiştirdiniz. Ülkenin elektrik ihtiyacını gerekçe göstererek zeytinliklerde maden ocağı açılmasına izin verdiniz.
Elektrik üretmek için ülkede her şey bitti de zeytinlikler mi kaldı? Bütün dünya kömürden elektrik elektrik üretimini terk ederken, yenilenebilir enerjiye geçerken siz hala geçen çağdan kalmış yöntemlerle zeytin ağaçlarını kesip kömür ocakları açmaya çalışıyorsunuz.
Bu yönetmeliğin değişmesini kim istedi sizden biliyor musunuz? Ben söyleyeyim bu yönetmeliğin değişmesini Türkiye’nin kanının emen ünlü ‘Beşli çete’ istedi, AKP iktidarı olarak siz de yaptınız. Muğla’mızın Milas ilçesinde İkizköy’de Akbelen ormanları var. Bu zeytin dalının geldiği yer iste. Bakın biz bu zeytin dalını kırmaya kesmeye kıyamadık. Ama siz beşli çetenin maden şirketleri istedi diye adrese teslim yönetmelikler çıkardınız.
Zeytinleri yok ederek maden çıkarmak ekolojik bir cinayettir. Enerjinin uğruna bu toprakların en kadın miraslarından birinin gözden çıkarılması zeytinciliğe ve ona emek veren çiftçiye ihanettir.”
ARAŞTIRMA ÖNERGESİ NE DİYORDU?
Araştırma önergesi metninde Türkiye’nin zeytinin anavatanı olduğu söylendi. Dünyada zeytinciliğin ve zeytinyağının önemi her geçen gün daha iyi anlaşılırken zeytin alanlarının madenciliğe açılması için alınan kararların zeytine, çiftçiye, tarıma, doğal hayata ihanet olacağı ifade edildi ve “Tüm bu nedenlerle, özellikle zeytin alanlarının neden azaldığının, zeytincilikle geçimini sağlayan üretici çiftçimizin sorunlarının ne olduğu, ayrıca başta madencilik olmak üzere zeytinciliği tehdit eden faktörlerin tespiti amacıyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 98 inci, TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz” dendi.
Önerge metninin tamamı şu şekilde:
“Ülkemizde bir taraftan, tarım topraklarını korumaya ve ekilmeyen tarım arazilerinin kullanıma açılması çağrıları yapılırken, diğer yandan da tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı teşvik eden düzenlemelere siyasi iktidar tarafından imza atılmaktadır.
Son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’ kamuoyunda büyük bir tepki toplamıştır. Elektrik üretiminde kullanılan maden sahası zeytinlik alan içinde kalırsa, sahada madencilik faaliyeti yürütülmesinin önü açılmıştır.
Buna göre, elektrik üretimi için yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilecektir.
Zeytinin önemi tüm insanlık tarafından bilinmektedir. Ülkemizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı ile 11 Mart 1929 Tarih ve 6/1097 Sayılı kararname ile ülkemizde zeytin seferberliği başlatılmıştır. 1939 yılında da 3573 Sayılı Zeytinlikleri Koruma Kanunu çıkartılmıştır. Bu dönem alınan önlemler ve devlet destekleri ile zeytinciliğin önemi anlatılarak geliştirilmesi sağlanmıştır.
3573 sayılı kanunun 25. Maddesi zeytin alanlarının korunması ve geliştirilmesi sorumluluğunu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na vermiştir. Kanun ortada iken, zeytin alanlarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından madenciliğe açılması için yapılan bu yönetmelik değişikliği 3573 sayılı kanuna açıkça aykırıdır.
Türkiye, zeytinin genetik anavatanıdır. Dünyada zeytinciliğin ve zeytinyağının önemi her geçen gün daha iyi anlaşılırken, zeytin ve zeytinyağı üretmek, tüketmek ayrıcalıklı hale gelirken, zeytin alanlarının madenciliğe açılması için alınan bu kararlar; zeytine, çiftçiye, tarıma, doğal hayata ihanettir, kabul edilemez.
Tüm bu nedenlerle, özellikle zeytin alanlarının neden azaldığının, zeytincilikle geçimini sağlayan üretici çiftçimizin sorunlarının ne olduğu, ayrıca başta madencilik olmak üzere zeytinciliği tehdit eden faktörlerin tespiti amacıyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 98 inci, TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.”