Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Yeşilüzümlü Mahallesi’nde yapılmak istenen krom tesisine karşı yurttaşların başlattığı imza kampanyasına bugüne kadar 11 bin 260 imza atıldı.
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Yeşilüzümlü Mahallesi’nde Eti Elektrometalurji A.Ş tarafından yapılmak istenen Krom Konsantre Tesisi’ne karşı, Dağ Taş Aş Bizim Platformu 11 Haziran 2024’te change.org üzerinden “Yeşilüzümlü halkı Krom Eleme Tesisi istemiyor! Fethiye’nin suyu ve Muğla arısı tehlikede!” başlıklı bir imza kampanyası başlatmıştı.
İmza kampanyasına ulaşmak için buraya tıklayın. İmza kampanyasına şu ana kadar 11 bin 260 imza atıldı. Projeye verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir kararına karşı açılan davada 15 Mayıs’ta bilirkişi keşfi gerçekleşecek. Dağ Taş Aş Bizim Platformu tüm yurttaşları keşif günü Yeşilüzümlü’ye davet etti.
NE OLMUŞTU?
Eti Elektrometalurji A.Ş tarafından yapılmak istenen proje için 4 Mart 2022 ÇED süreci başlatılmıştı. Bu kapsamda hazırlanan proje tanıtım dosyasını Muğla Valiliği uygun bularak projeye 3 Ağustos 2022 tarihinde ÇED gerekli değildir kararı vermişti.
Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği ve Yeşilüzümlü’de yaşayan yurttaşlar, eksik olarak hazırlandığını savundukları Yeşilüzümlü krom tesisi proje tanıtım dosyası üzerinden verilen ÇED gerekli değildir kararına karşı Muğla Valiliği’ne dava açmış, dava kapsamında 20 Ekim 2022’de bölgede bilirkişi keşfi yapılması karar verilmişti.
13 Haziran 2023 tarihinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişilerin raporu ise 12 Eylül 2023 tarihinde mahkemeye sunulmuştu. Raporun ardından 15 Ocak 2024 tarihinde davanın duruşması Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görülmüştü.
İlk bilirkişi raporunun mahkemeye sunulmasının ardından mahkeme, 18 Ocak 2024 tarihli kararında projenin maden mühendisliği ve çevre mühendisliği açısından yeniden değerlendirmesini ve ek rapor hazırlanmasını istemişti.
Bu raporda, maden mühendisliği bilirkişisi bölgede krom tesisine karşı olumlu görüş verirken orman mühendisliği bilirkişisi ise olumsuz görüş vermişti. Raporu inceleyen mahkeme, 7 Mart 2024 tarihinde verdiği kararda maden mühendisi bilirkişisinin raporunu yetersiz bularak yeniden rapor düzenlemesini istemişti.
Danıştay, bilirkişi raporundaki tutarsızlıklar ve tarafların itirazlarının yeterince karşılanmaması gerekçesiyle idare mahkemesinin ret kararını oy çokluğuyla bozmuştu.
Konuya ilişkin Dağ Taş Aş Bizim Platformu, “Haklıydık, kazandık” başlıklı bir açıklama yayımlamıştı.
Dağ Taş Aş Bizim Platformu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Krom Tesisi’ne ilişkin yeniden keşif ve bilirkişi incelemesinin 15 Mayıs 2025 Perşembe günü yapılacağını duyurmuştu.
FETHİYE KROM TESİSİ PROJE TANITIM DOSYASINDA ÇEVRE ETKİLERİ HAKKINDA NELER SÖYLENİYOR?
Proje tanıtım dosyasına göre, proje alanında ya da çevresinde projeden etkilenebilecek mevcut arazi kullanımları (konut, bahçe, diğer özel mülkiyet, sanayi, ticari tesis, rekreasyon alanı, halka açık alan, tarım, ormancılık, turizm, madencilik ya da malzeme ocağı gibi) yok.
Dosyada projenin yapılması planlan yerin de yeşil alan kaybının çok olacağı bir yerde olmadığı iddia ediliyor fakat aynı raporun bir başka bölümünde ÇED alanında en az 10 bin ağacın kesileceği dile getiriliyor.

Diğer yandan, proje alanında ya da çevresinde projeden etkilenebilecek yüksek peyzaj ya da görsel değere sahip yerler veya özelliklerin olmadığı dile getiriliyor.
İlk röportajda Yeşilüzümlü’de yaşayan Mimar Zeynep Ebru Aksoy’un vurgu yaptığı Muğla’ya özgü arı ırkının bölge yaşaması ve yurttaşların arıcılıkla geçimi sağlaması üzerine sözlerin aksine proje tanıtım dosyasında şu ifadelr yer alıyor: “Proje alanında ya da çevresinde projeden etkilenebilecek koruma altında, hassas ya da önemli flora ya da önemli flora ya da fauna türlerinin kullandığı (üreme, yuva, beslenme, dinlenme, kışlama ya da göç amaçlı) alanlar yoktur.”
Proje tanıtım Dosyası’na göre, ÇED sahasının tamamı devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve orman sayılan alanlardan oluşuyor fakat bir başka bölümde, “Proje alanında yada çevresinde, projeden etkilenebilecek önemli ya da ekolojik açıdan hassas bölgeler (sulak alanlar, su kaynakları, kıyı bölgeleri, dağlar, ormanlar ya da ormanlık araziler gibi) yoktur” ifadeleri yer alıyor.
Son olarak dosyada yer alan bir diğer ifade şu şekilde: “Proje alanında ya da çevresinde ulusal ya da uluslararası yasalarla ekolojik, peyzaj, kültürel ya da diğer değerleri için koruma altına alınmış ve projeden etkilenebilecek alanlar yoktur.”
Dosyada arıcılık ya da bölgedeki arı ırkına ilişkin ise herhangi bir ifade yer almıyor.

Proje tanırım dosyasının tamamını okumak için buraya tıklayın.