Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde, Köyceğiz Canları Platformu’nun çağrısıyla toplanan yurttaşlar; sokak hayvanlarını ‘uyutma’ adı altında öldürmeyi öngören yasa teklifine tepki gösterdi: “Susmayacağız, bu vebale ortak olmayacağız!”
Sokak hayvanlarının 30 gün boyunca sahiplendirilememesi durumunda ‘uyutulma’ adı altında öldürülmesini öngören 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik öngören düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunuldu.
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde, Köyceğiz Canları Platformu’nun çağrısıyla yasa teklifine tepki göstermek için toplanan yurttaşlar Atatürk Kordonu’nda sloganlarla yürüyerek, bilgilendirme broşürü dağıttı.
Bununla birlikte, 2023 yılında ilçede öldürülen çok sayıda köpek için mumlar yakıldı.
Köyceğiz Kaymakamlığı önüne gelen yurttaşlar, burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Köyceğiz Canları Platformu adına Yalın Kuleyin okudu.
“HAYVAN DOSTLARI, NEREDEYSE İNSAN DÜŞMANI İLAN EDİLİYOR”
Kuleyin, yasa değişikliğinin hedefinin sokakları hayvanlardan temizlemek olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Halkı dezenformasyonla yönlendirerek ‘başıboş köpeklerin’ tehlikeli olduğu ve öldürülmesi gerektiği düşüncesi kabul ettirilmeye çalışılıyor. Köpeklerin saldırganlığı üzerinden hayvan düşmanlığı pompalanmak isteniyor. Hayvan dostları, neredeyse insan düşmanı ilan ediliyor.
Oysa sorumlusu 20 yıldır 5199 sayılı yasayı uygulamayan belediyeler ve görevini yapmayan belediyeleri denetlemeyen, kedi ve köpeklerin ticaretini yapanlara yaptırım uygulamayan kurumlardır.”
“BİLİM İNSANLARININ ÖNERİLERİ DİKKATE ALINMADI”
Hayvanları Koruma Yasası’nın belediyeleri; sokak hayvanlarının bakımı, tedavisi ve beslenmeleri ile ilgili sorumlu kıldığını hatırlatan Kuleyin, şöyle devam etti:
“Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek deliliktir. Daha önce de toplandılar, sürüldüler, hapsedildiler, öldürüldüler, belediyeler bütçelerine zehir ödeneği bile koydular ama çözüm olmadı ki bugün hâlâ bunu tartışıyoruz. 20 yıldır hayvan hakları federasyonlarının, bilim insanlarının önerileri dikkate alınmadı.”
“KISIRLAŞTIRMA İLE ÜÇ YILDA ÜREME KONTROL ALTINA ALINIR”
Kontrolsüz üremenin önüne geçmenin tek yolunun; sistemli bir şekilde kısırlaştırılma yapılması ve evcil hayvan üretimi ile ticaretinin önlenmesi olduğunun altını çizen Kuleyin, “Kısırlaştırılmayan bir köpekten altı yıl sonunda 67 bin köpek meydana gelir. Kısırlaştırmayla bu sorun her yıl yüzde 30 oranında azalır. Her yıl azalarak üç yılda üreme kontrol altına alınır” dedi.
Kuleyin, sokak hayvanlarının saldırganlaşmasının kısırlaştırılmamasından ve dış etkenlerden kaynaklandığını belirtti ve şunları söyledi: “Köpeklerin sürü halinde bir araya gelmesi çiftleşme dönemlerinde olur. Bu dönemdeki hayvan saldırgan olabilir. Kısırlaştırmanın bu açıdan da olumlu etkisi vardır. Ayrıca aç, sağlıksız, terk edilmiş, insanlardan kötü muamele görmüş hayvanın saldırgan olmaması beklenemez. Bu bizim neden olduğumuz bir sonuçtur.”
“BU SESSİZ CANLARIN, BAŞTA YAŞAM HAKKI OLMAK ÜZERE SAĞLIK VE REFAHLARINDAN SORUMLUYUZ”
Doğada hiçbir canlının kendi iradesiyle dünyaya gelmediğinin altını çizen Kuleyin, “İnsanoğlu olarak; kendi iradeleri dışında dünyaya gelen bu sessiz canların, başta yaşam hakkı olmak üzere sağlık ve refahlarından sorumluyuz” dedi.
Kuleyin, Köyceğiz Canları Platformu’nun taleplerini şu şekilde sıraladı:
- Kısırlaştırma merkezi, rehabilitasyon merkezi ve bakımevi kurulması
- Takip kayıt sisteminin,
- Sistematik aşılama sisteminin,
- Beslenme noktalarının oluşturulması
- Eğitsel çalışmaların yapılması
- Tüm çalışmaların, gönüllülerle halkla birlikte yapılması.
Kuleyin açıklamayı şu sözlerle tamamladı:
“Köyceğiz’ de sahipsiz hayvan yoktur. Sahipleri Köyceğiz Belediyesi ve Köyceğiz halkıdır. Hepimizi canlarımızın canına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Susmayacağız, bu vebale ortak olmayacağız!”
Basın açıklaması sonrası Köyceğiz Canları Platformu Gönüllüsü Ümran Kabaağaç, Gündem Fethiye’nin sorularını yanıtladı.
“YEREL YÖNETİMLE BİR TÜRLÜ BİR ARAYA GELEMEDİK”
Platform’un nasıl oluştuğunu anlatan Kabaağaç, şunları söyledi:
“Köyceğiz Canları Platformu olarak 2023 Temmuz ayında bir araya geldik. Bir araya gelmemizin nedeni, toplu olarak zehirlenme vakalarıydı. O gün birleştik ve 5199 Sayılı Yasa’nın uygulanması için 7332 Sayılı Yasa’nın uygulanması için Köyceğiz’de bu yasaların sorumlu tuttuğu yerel yönetimle ilişki kurmaya çalıştık. Yerel yönetimle bir türlü bir araya gelemedik, mücadelemize devam ettik.”
“YEREL YÖNETİMLER SAHİPSİZ HAYVANLARIN BAKIMINDAN, CANINDAN, AŞILANMASINDAN, BESLENMESİNDEN SORUMLUDUR”
Yasa teklifini kabul etmediklerini vurgulayan Kabaağaç, şu şekilde devam etti: “Çünkü 20 yıldır 5199 Sayılı Yasa ile yerel yönetimler sahipsiz hayvanların bakımından, canından, aşılanmasından, beslenmesinden sorumludur. Ancak bunlar yerine getirilmediği gibi kısırlaştırma için hiçbir adım atılmamıştır.”
Etkin kısırlaştırma ile üç yılda üremenin kontrol altına alınacağını ifade eden Kabaağaç, “Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre; sistematik olarak kısırlaştırma yapıldığı takdirde, her yıl yüzde 30 oranında azalacaktır ve üç yıl gibi bir sürede üreme tamamen kontrol altına alınacaktır” dedi.
“CANI VEREN TANRIDIR, İNSANLAR TANRI DEĞİLDİR”
Kabaağaç, son olarak şunları söyledi: “İnsanoğlunun ihmali nedeniyle kendi seçimleri dışında dünyaya gelen bu hayvanların gene insanoğlunun kararıyla öldürülmesine ‘Hayır’ diyoruz. Hiçbirimiz tanrı değiliz, canı veren tanrıdır, insanlar tanrı değildir.”