Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, Datça’daki bazı sahillerde işletmelerin masa ve sandalyelerini sabah saatlerinde geri çekmesi kararına ve Datça Belediye Başkanı’nın konu hakkındaki ifadelerine dair açıklama yaptı. İnisiyatif, “Ticarileştirmenin ve kıyıların bir bölümünün hala işgal altında olduğu bu modeli ve Belediye Başkanı’nın ‘ortak akılla sorunları çözüyoruz’ açıklamasını, Datçalıların taleplerinin görmezden gelinmesi açısından kabul edilemez buluyoruz” ifadelerini kullandı.
Muğla’nın Datça ilçesinde, yurttaşların kıyıları kullanma haklarının ihlaline karşı mücadele eden ve 9 Mart 2023 tarihinden itibaren kıyı nöbeti tutan Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, Datça Belediye Başkanı’nın duyurduğu işletmelerin sahili işgal eden masa, sandalye ve şezlonglarının geri çekilmesi haberine ilişkin açıklama yaptı.
Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt’un, Kumluk Sahili’ndeki işletmelerin sahili işgal eden masa, sandalye ve şezlonglarının geri çekmesine dair verdiği bir röportajda şu ifadeler kullanılmıştı. “Makamında ziyaret ettiğim Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ‘Bu uygulamanın Kumluk Sahili ile sınırlı olmadığını, bugün (21 Mayıs) saat 17.00 itibarıyla Sevgi Yolu altında kalan bölgede de aynı uygulamaya geçileceğini, ortak akıl oluşturarak sorunları çözmeye ve yol almaya çalıştıklarını’ söyledi”
Kumluk Sahili’nde ve Sevgi Yolu altında kalan bölgede gündeme gelen fakat diğer sahillerde de yaygınlaşacağı belirtilen uygulamaya göre, esnafın gündüz saatlerinde sahildeki masa, sandalye ve şezlonglarını belli bir mesafeye kadar geri çekeceği, akşam olunca yeniden önceki yerlerine koyarak müşterilerine hizmet edeceği dile getirilmişti.
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi açıklamasında öncelikle yaptığı ilk basın açıklamasını hatırlattı ve şu ifadeleri dile getirdi: “İlk basın açıklamasında da dile getirdiğimiz gibi gözümüzün önünde canlı-cansız varlıkların ortak yaşam alanları olan kıyılara el konulduğu ve ticarileştirildiğini görüyor ve başından beri buna karşı her türlü baskı ve yıldırmaya rağmen mücadelemize devam ediyoruz.”
“KIYILARIN HİÇBİR ŞART ALTINDA KİRALANAMAYACAĞI, ÖZEL-MÜLKLEŞTİRMEYE KONU EDİLEMEYECEĞİ AÇIKTIR”
Yurttaşların kıyılardan ücretsiz yararlanmasını düzenleyen Anayasa’nın 43’üncü maddesine ve Kıyı Kanunu’nun 5’inci maddesine değinilen açıklamada, “Kıyıların kullanımında kamu yararının öncelikli olduğu ve kıyılara ulaşımın bir bütün olarak engellenemeyeceği hükümleri ortadadır ve bu doğrultuda kıyılar hiçbir şart altında kiralanamayacağı, özel-mülkleştirmeye konu edilemeyeceği açıktır” dendi.
“BELEDİYE BAŞKANI’NIN ‘ORTAK AKILLA SORUNLARI ÇÖZÜYORUZ’ AÇIKLAMASINI, KABUL EDİLEMEZ BULUYORUZ”
Daha önce yaptıkları açıklamalarda da dile getirdikleri şekilde, kıyılarda belli kotalar üzerinden pazarlık etmeyeceklerini söyleyen Şezlongsuz Datça İnisiyatifi mevcut durumu şu şeklide nitelendirdi:
“Ticarileştirmenin ve kıyıların bir bölümünün hala işgal altında olduğu bu modeli ve Belediye Başkanı’nın ‘ortak akılla sorunları çözüyoruz’ açıklamasını, Datçalıların taleplerinin görmezden gelinmesi açısından kabul edilemez buluyoruz. Mevcut uygulamanın, sermayenin kıyıları ticarileştirmesinin maskelenmesi olarak gördüğümüzü belirtiyoruz.”
“KUMLUK SAHİLİ ÖZELİNDEKİ DURUM ÇOK VAHİM, DOĞAL YAPIYI KORUMASI GEREKEN KURUMLAR BU DURUMU GÖRMEZDEN GELİYOR”
Kumluk Sahili’ndeki durumun özellikle çok vahim olduğunu dile getiren Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, “İşletmelerin sahile verdiği tahribatla sahildeki doğal yapı tamamen bozulmuştur ve bu yasaya göre suçtu” dedi.
Kumluk Sahili’ndeki işgal durumunun Kıyı Kanunu 6’ncı maddede ortaya koyulduğu belirti ve Kuyu Kanunu’ndaki şu ifadeler açıklamada yer aldı:
“Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez.”
Doğal yapıyı koruması gereken kurumların ise bu durumu görmezden geldiği söylendi.
Açıklamada Şezlongsuz Datça İnisiyatifi son olarak, Datçalılarla birlikte ilk günden itibaren kıyı ekosistemini koruduklarını ve kıyıların özgürleştirilmesini savunduklarını vurguladı ve “Bu konuda mücadelemizden geri adım atmayacağımızı tüm Datçalılara duyurmak istiyoruz. Kıyılar canlı ve cansız ortak varlığımızdır. Kıyılar ticarileştirilmez” dedi.
ŞEZLONGSUZ DATÇA İNSİYATİFİ KİMDİR?
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Özbel Sahili’nde 264 metrekarelik kıyı alanını Palaia Otel’e kiralanması ve şirketin kıyıya ahşap bir platform yapmaya başlaması üzerine bir araya gelmişti. Kıyı Kanunu’na aykırı olması nedeniyle yurttaşların mücadelesi sonucunda platform sahilden kaldırılmış, otelin kıyıya koyduğu şezlongların önünde yurttaşlar 9 Mart 2023’te nöbete başlayarak kıyıyı, hakları kapsamında kullanmaya başlamıştı.
Datça’nın farklı bölgelerindeki kıyı işgallerine karşı çıkan yurttaşlar “Şezlongsuz Datça İnisiyatifi”ni oluşturmuştu. Otel sahipleri ise yurttaşların kıyıdan eşit ve serbestçe denize girmeleri karşısında şikayette bulunmuş ve üç kişi hakkında soruşturma başlatılmıştı. 4 Ağustos 2023‘te ise açılan soruşturmada karar açılanmış, üç kişiye sahile masa ve sandalye koyma yasağı getirilmişti.
İnisiyatif, 28 Nisan 2023 tarihinde yaptıkları basın açıklamasında “Peki, neden Şezlongsuz Datça istiyoruz?” sorusuna şöyle yanıt vermişti:
“Şezlongun hem kıyıların işgalinin simgesi hem de somut olarak işgalin aracı olduğunun farkındayız. Önce şezlonglar geldi, sonra kıyıların metal- ahşap platformlarla kaplanması. Kıyı, kıyı olmaktan çıktı inşaat oldu. Deniz kumları platformların, şezlongların altında kaldı. Bugün burada bir kez daha tekrar ediyoruz: kıyıların işgal edilmesini, parayla girilen yerler haline getirilmesini kabul etmedik, etmiyoruz, etmeyeceğiz! Yine havlularımızı kıyılara sereceğiz. Kıyı şarkımızda ifadesini bulan ‘Biz halkız…’ ibaresini sonuna kadar savunacağımızı, mücadelemizin Datça şezlongsuz olana kadar süreceğini kamuoyuna deklare ediyoruz.”