Muğla’nın Fethiye ilçesinde Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne tepki göstermek için sağlık çalışanları bir araya geldi ve yürüyüş yaparak basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması sonrası Muğla Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Gülçin Kınay Polat Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu. Polat, “Hem bu sağlık birimlerimize sahip çıkıyoruz hem bu hizmetlerin tamamen kamusal olarak verilmesi gerektiğini savunuyoruz” dedi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” sonrası yeniden grev kararı alındı.
Sağlık çalışanları, aile hekimleri, yönetmeliği protesto etmek için 5-7 Kasım ve 2-6 Aralık tarihlerinde de iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti.
Sağlık örgütleri, ‘eziyet yönetmeliği’ olarak adlandırdıkları yönetmelik değişikliğine tepki olarak, 6 Ocak Pazartesi günü başlayan ve 7, 8, 9 ile 10 Ocak tarihlerinde devam eden beş günlük bir greve başladı.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Hekim Birliği Sendikası, Genel Sağlık-İş ve Türk Sağlık-Sen’in ortak kararıyla, bugün tüm Türkiye’de devlet hastaneleri ve üniversitelerde bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştireceğini duyurmuştu.
Sağlık örgütlerinin ‘eziyet yönetmeliği’ olarak adlandırdıkları değişikliğe tepki olarak gerçekleştirilen iş bırakma eylemleri kapsamında, sağlık meslek örgütleri bugün (8 Ocak) Fethiye Devlet Hastanesi önünde saat 12.30’da bir basın açıklaması yaptı.
Kurumlar adına basın açıklamasını, Muğla Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Muğla Aile Hekimleri Derneği üyesi Ali Çekem okudu.
Açıklamanın başında şu ifadelere yer verildi:
“Bizler, emek ve meslek örgütlerimizin çağrısıyla, sağlık sisteminde yaşanan çöküşü protesto etmek, sesimizi hep birlikte yükseltmek, taleplerimizi haykırmak adına bugün ülkenin her bir köşesinde, meydanlarda bir araya gelmiş hekim, diş hekimi, hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, paramedik, teknisyen; yani sağlık emekçileriyiz.”
Sağlık çalışanlarının, yurttaşları sağlığına kavuşturmak için hastalıkları önlemeye çalışırken aynı zamanda şiddet, mobbing ve performans dayatması gibi pek çok sorunla mücadele etmek zorunda kaldıkları belirtilen açıklamada, “Tüm bu sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesini ise yanımızda değil her seferinde karşımızda buluyoruz” denildi.
“İŞ BIRAKMA EYLEMLERİMİZİN ETKİSİNİ GÖRÜNMEZ KILMAYA ÇALIŞIYOR”
Sağlık Bakanlığı’nın toplumun ve sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmek yerine yeni yönetmelikler ile ‘otoriter emek rejimini’ yerleşik hale getirmeye çalıştığı ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bizleri yok saymaya, itirazlarımızı sindirmeye, iş bırakma eylemlerimizin etkisini görünmez kılmaya çalışıyor. Bakanlığın bu olumsuz tavrına karşı bugün tüm sağlık kurumlarında üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz. Ayrıca birinci basamakta çalışan hekimlerin, ebelerin, hemşirelerin ve tüm sağlık emekçilerin uzun süredir sürdürdüğü mücadeleyi de selamlıyor, iş bırakma eylemlerini tüm sağlık emek gücü olarak sahiplendiğimizi ifade ediyoruz.”
“Sesimizi duyan var mı?” diye sorulan açıklamada, “Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: Halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz? Hekimlerin, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz? Bu çığlık, sağlık hizmetinin her basamağında yüzbinlerce hastayı sağlığına kavuşturmak ve hastalıkları önlemek için çalışan sağlık emekçilerinin sesidir. Bunu duymak zorundasınız” ifadeleri kullanıldı.
Yıllardır sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının kötüleşmesi toplum sağlığını tehdit eder boyuta ulaştığı belirtilen açıklamada, “Tüm uyarılarımıza rağmen sözlerimiz görmezden gelinmeye devam edilmektedir. Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde insanca çalışma ve yaşama koşulları hâlâ sağlanamamış, sağlık emekçilerinin sorunları giderilmemiştir” denildi.
“ADİL, ŞEFFAF, TOPLUMCU BİR SAĞLIK SİSTEMİNİ VE HALKIMIZIN SAĞLIK HAKKINI SAVUNUYORUZ”
Açıklamada, ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Genç meslektaşlarımızın etik değerleri temel alan, donanımlı ve nitelikli bir eğitim alabilmelerinin engellenmesi ve düzeltilmemesi eğitim haklarının engellenmesidir. Mobbing kabul edilemez! Gerçekçi yasal düzenlemeler çıkarılmalı, etkili şikayet ve ceza mekanizmaları geliştirilerek işler hale getirilmelidir. Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken sağlıkta çeteleşmeye imkan vermeyecek, adil, şeffaf, toplumcu bir sağlık sistemini ve halkımızın sağlık hakkını savunuyoruz.”
Daha önce sağlık emek-meslek örgütlerinin, sağlık sistemi için birinci basamağa yönelik “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği”nin geri çekilmesini de içeren altı maddelik bir öneri sunduğunu hatırlatan açıklamada, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerindeki sorunların çözümüne ilişkin yöntemler sıralandı:
1- Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil, şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkartılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.
2- Tüm sağlık mesleklerine yönelik tanımlar net olarak yapılmalı, angarya çalıştırma yasaklanmalı, üniversite hastaneleri başta olmak üzere çalışanların tayin hakları, özlük ve sosyal hakları garanti altına alınmalıdır.
3- Hekimleri, diş hekimlerini ve hastaları mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan, hastalara yeterli tedavi yapma süresi sağlamayan beş dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmek için hasta randevuları her hastaya en az 15 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.
4- Diş hekimlerine de saat 00.00’dan sonra mevzuata aykırı şekilde nöbet yazılmasından ve vardiya çalışma sisteminden vazgeçilmelidir.
5- Hekim, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçilerine performans ve ciro odaklı sistemin yerine, emekliliğe yansıyacak insanca ücret ödenmelidir. Sabit ödemeler genel bütçeden karşılanmalı, ek zamlar temel ücretlere ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu talebimiz gerçekleşinceye kadar acil olarak ilave ek zam emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmeli ve mevcut memur emeklilerine de yansıtılmalıdır.
6- Kamu emekçilerin vergi dilimi yüzde 15’te sabitlenmelidir.
Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:
“Taleplerimizin karşılanmasının sadece bizlerin çalışma ve yaşama koşullarımızı iyileştirmekle kalmayacağını, tüm toplumun nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmetine kavuşacağının bilinmesini istiyoruz. Sağlık hizmetinin her kademesinde görev yapan hekim, diş hekimi, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçilerini, ayrıca toplumu taleplerimize destek olmaya ve sesimize ses vermeye davet ediyoruz.”
Açıklamadan sonra Fethiye Devlet Hastanesi ana giriş kapısından acil servis girişine kadar sloganlarla yüründü.
Grev kararı alan sendika ve meslek odaları şu şekilde:
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF)
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN)
Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF)
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS)
Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık Sen)
Genç Sağlık Sendikası
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği)
Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen)
Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER)
Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN)
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER)
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
“EN TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİNİN VERİLDİĞİ YERE ÜCRET KOYULUYOR”
Basın açıklamasının ardından Muğla Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Gülçin Kınay Polat Gündem Fethiye’nin sorularını yanıtladı.
Bugün tüm basamaklarda iş bırakmaları olduğunu belirten Polat, “Hem sağlık hakkına sahip çıkmak Fethiye Devlet Hastanesi’nin önünde hastalarımız ve tüm sağlık çalışanları birlikte açıklamamızı yaptık” dedi.
‘Eziyet Yönetmeliği’ olarak tarif ettikleri yönetmelikle beraber hem hekimlerin meslek onuruna, mesleğini nasıl yapacağına karışıldığını ifade eden Polat, “Hem birinci basamakta koruyucu sağlık hizmetlerinin verildiği en temel sağlık hizmetlerinin verildiği yere ücret koyuluyor” ifadelerini kullandı.
Aile Sağlığı Merkezleri’nde oradaki hekimlerin ödemeleri ve kendilerine yer bulma çalışmasıyla yürüdüğünü söyleyen Polat, “Kamunun biraz üzerinden atmaya çalıştığı bir şey oldu sağlıkta dönüşümle birlik hem bu sağlık birimlerimize sahip çıkıyoruz hem bu hizmetlerin tamamen kamusal olarak verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Hem performans ücretleriyle hastalarla ve diğer sağlık çalışanlarıyla karşı karşıya bırakılmak istemiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Tüm hastanede çalışan sağlık çalışanlarının benzer sorunları olduğunu vurgulayan Polat, son olarak şunları söyledi:
“Çoğunlukla tüm sağlık çalışanları mutsuz hem ödemelerle, hem yoğun iş baskısı altındalar hem sürekli şiddete maruz bırakılıyorlar. Dolayısıyla bugün tüm taleplerimizi içeren bir açıklamamızı yaptık. Bundan sonra da bu yönetmelik geri çekilene kadar taleplerimiz karşılana kadar farklı şekilde bugün iş bırakma olur yarın başka türlü olur hastalarımızla birlikte halkla birlikte tüm sağlık çalışanları ve sağlık emekçileri olarak biz protestolarımıza devam edeceğiz. En temel hakkımızı savunmaya devam edeceğiz. O yüzden herkesi yine destek olmaya davet ediyoruz.”