Su hakkı talebiyle Muğla Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklaması sonrası konuşan Nejla Işık, dört senedir yürüttükleri mücadelenin yalnızca ormanlar için değil, topraklar ve sular için de olduğunu belirtti.
Muğla’da 71 sivil toplum kuruluşu ve siyasi partinin katılımıyla bugün (8 Kasım) saat 11.30’da DSİ 21. Bölge Müdürlüğü önünde “Su hakkımızı talep ediyoruz” başlıklı bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklama sonrası Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı Nejla Işık bir konuşma yaptı.
Işık konuşmasında, termik santrale karşı dört senedir verdikleri mücadelenin yalnızca ormanlar için değil, topraklar ve sular için de olduğunu söyledi. Işık, termik santrallerin kapatılmaması halinde su krizinin daha da büyüyeceğinin altını çizdi.
“BUGÜN AKBELEN ORMANI YERİNDE DEĞİLSE BU KARAR UYGULANMADIĞI İÇİNDİR”
Işık, termik santrallerin kapatılması hakkındaki mahkeme kararına dikkat çekerek, “Bugün 30 sene önce verilen bir karar var, 1996’da. Bir mahkeme kararı var, kapatma kararı var bu üç termik santrale ama 30 senedir uygulanmamış. 30 senedir bizim köylerimiz, bizim meralarımız, ormanlarımız, zeytinlerimiz boşuna yok edilmiş. İçimiz isyan ediyor bizim bu karara, hala niye uygulanmıyor diyor. Bugün Akbelen Ormanı yerinde değilse bu karar uygulanmadığı içindir. Bugün Bodrum susuzsa bu karar uygulanmadığı içindir” dedi.
“O SANTRALE YETMEZ O GÖLETLER. O SANTRALLE YETMEZ O KUYULAR”
Termik santrallerin bölgedeki su kaynaklarını tükettiğini söyleyen Işık, “Hala yetmiyor termik santrallere, Sekköy’de bir gölet var. O göletten su almaya başlamış termik santral. Dört senedir şunu söylüyoruz: Milas gibi bir nüfusun iki buçuk katı su tüketiyor bu santral, Yeniköy. Yatağan’ı söylemiyorum bile. Şimdi Karacaağaç’ta bir gölet var. O gölete boru döşemiş, suyunu oradan çekiyor. O santrale yetmez o göletler. O santrale yetmez o kuyular. Dereköy’deki kuyularımızı bitirdiler zaten” ifadelerini kullandı.
“BİZ DÖRT SENEDİR HAVAMIZ İÇİN, TOPRAĞIMIZ İÇİN, SULARIMIZ İÇİN NÖBET TUTTUK”
Bölgedeki köylerin sularını vermemek için direnişe geçtiklerini aktaran Işık, “Biz de dedik ki geçmiş olsun. Biz dört senedir havamız için, toprağımız için, sularımız için nöbet tuttuk; direndik. Muğla dahi yanımızda olmadı” diye konuştu.
“SANTRALE VERECEK TOPRAĞIMIZ DA YOK, AĞACIMIZ DA YOK, SUYUMUZ DA YOK”
Muğla İdare Mahkemesi’nde 11 Ekim 2023’te gerçekleştirilen Akbelen Ormanı’nın maden işletmeciliğine tahsisinin iptali ile maden işletme ruhsatı ve izninin iptali için açılan davaların duruşması için Muğla’ya geldiklerini aktaran Işık, “’Muğla uyuma, suyuna sahip çık’ dedik. Bodrum’da kervan yürüyüşünde de aynı slogan attık. Artık yeter diyoruz. Santrale verecek toprağımız da yok, ağacımız da yok, suyumuz da yok, ölüyoruz diyoruz. Kanser hastalığından insanlarımızı kaybettik. Bu santraller eğer çalışmaya devam ederse sadece İkizköyler, Çamköylüler değil. Bodrum zaten susuz şu anda. Milas da susuz kalacak, Muğla da susuz kalacak. Burada kurunun yanında yaş da yanacak. Sadece bizim zararımıza değil, hepimizin zararınadır bu” ifadelerine yer verdi.
“BİZ İNATLA BAĞIRMAYA, HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Termik santrallerin verdikleri zararların neresinden dönülse kar olacağını belirten Işık, “Hala niçin gözünü kulağını kapattı bu Devlet Su İşleri? Niçin bizi duymuyor muyuz MUSKİ? Niçin bizi duymuyor Muğla? Biz inatla bağırmaya, haykırmaya devam edeceğiz. Bu mücadeleyi bırakmayacağız” diye konuştu.
“KÖYÜNÜZE, SİZİ SEÇEN KÖYLÜYE, TOPRAĞINIZA SAHİP ÇIKIN!”
Konuşmasının sonunda bölgedeki muhtarlara seslenen Işık, “Topraklarımızı satmaktan vazgeçin, suları termik santralleri peşkeş çekmekten vazgeçin. Köyünüze, sizi seçen köylüye, toprağınıza sahip çıkın! Yeter artık. Otuz sene önce verilen karar bir an önce uygulansın yeter” sözleriyle konuşmasını tamamladı.