Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre; 2024 yılının ilk 11 ayında Muğla, 3 milyon 679 bin 527 turiste ev sahipliği yaptı. Bir önceki senenin tamamında turist sayısı 3 milyon 403 bin 590 olarak kaydedilmişti.
Haber: Burak Altınok
Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre; 2023 yılında Muğla’ya turist olarak gelen kişi sayısı 3 milyon 403 bin 590’dı. Muğla’yı 2024’ün ilk 11 ayında ziyaret edenlerin sayısı ise bir ay eksik olmasına rağmen şimdiden 3 milyon 679 bin 527’e ulaştı.
AYLAR | TÜRK TURİST SAYISI | YABANCI TURİST SAYISI | TOPLAM |
OCAK | 4.825 | 5.484 | 10.309 |
ŞUBAT | 4.151 | 8.757 | 12.726 |
MART | 5.049 | 30.361 | 35.700 |
NİSAN | 16.691 | 164.167 | 180.858 |
MAYIS | 21.584 | 408.195 | 429.779 |
HAZİRAN | 50.676 | 531.748 | 582.424 |
TEMMUZ | 70.612 | 593.614 | 664.226 |
AĞUSTOS | 77.217 | 624.234 | 701.451 |
EYLÜL | 51.903 | 570.477 | 622.380 |
EKİM | 31.078 | 369.456 | 400.534 |
KASIM | 10.189 | 28.691 | 39.140 |
TOPLAM | 343.975 | 3.335.552 | 3.679.527 |
Muğla’ya gelen turistlerin 3 milyon 335 bin 552’si yabancı, 343 bin 975’i Türk turist oldu. En çok turist ise 701 bin 451 kişiyle ağustos ayında Muğla’da bulundu.
EN ÇOK TURİST AVRUPA’DAN
ÜLKE | TURİST SAYISI |
İNGİLTERE | 1.593.015 |
RUSYA | 410.149 |
POLONYA | 294.088 |
ALMANYA | 253.030 |
HOLLANDA | 91.537 |
2024’ün ilk 11 ayında Muğla’ya turizm amaçlı gelen 3 milyon 379 bin 527 kişinin verileri incelendiğinde en az 45 farklı milliyet bulunduğu görülüyor. En çok turistin geldiği ülke ise 1 milyon 593 bin 15 kişiyle İngiltere. İngiltere’yi 410 bin 149 ile Rusya ve 294 bin 88 kişi ile Polonya takip ediyor. Bununla birlikte “diğer” kategorisinde 416 bin 983 kişi bulunuyor.
MUĞLA 4 MİLYONA YAKIN TURİSTİ KALDIRABİLİYOR MU?
Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulunan Kıyılar Halkındır İnisiyatifi Gönüllüsü Işık Bölükbaşı turist verilerini yorumlarken, dört milyona yakın turist sayının fazla olduğuna dikkat çekti.
Muğla’nın kıyılarında ve tabiat varlıklarında son 10 yıldır talan ve tahribat olduğunu belirten Bölükbaşı, şunları söyledi: “Aslında tüm sorunlar birbiriyle bağlantılı. Pandemi döneminde yerli ve yabancı turistlerin kıyılara göç etmesiyle başlayan bir süreçten bahsediyoruz. Hemen tüm şehirlerin altyapıları nüfusa yetecek kadar yapılmıştır ve onun üstü farklı bir planlama gerektirir. Pandemiyle birlikte başlayan göç hareketleri de altyapının çökmesine neden oldu. Altyapı sorunları da yeraltı sularında ve körfezde büyük bir kirliliğe neden oldu. Daha önce Fethiye’de hiç yaşamadığımız olaylara şahit oluyoruz. Sanayisinden merkezine kadar şehir su içinde kalıyor. Bunun temel nedeni kapasitenin üzerinde yerleşimdir.”

“TARİHİ ALANLAR PAZARLANIYOR AMA KORUNMUYOR”
Antik yerleşim alanlarıyla dolu bölgenin yeterince korunmadığına dikkat çeken Bölükbaşı, şu ifadelere yer verdi:
“Bölge pazarlanırken Tlos’u, Telmessos’u söylüyorlar. Bu alanlara tanıtım broşürlerinde yer veriyorlar ama bu bölgelerin korunmasına ve bakımına yönelik hiçbir yatırım yapmıyorlar. Bugün gidin Tlos’a bakın, bakımsız olduğunu göreceksiniz. 500 metre ilerisine gittiğinizde ise havuzlu villalar yapıldığını göreceksiniz. Böylesi bir antik kentin girişini düzenleyeceğinize, orayı koruyup, daha da turist çekecek bir alana çevireceğinize onun adını kullanarak yapılaşmaya izin veriyor ve tarım alanlarını imara açıyorsunuz. Bizden alınan vergiler ile doğa varlıklarını koruyacağınıza talana teşvik edecek yöntemlere aktarıyorsunuz.”
KİLİT KAVRAM: KİTLE TURİZMİ
Turist sayısı arttıkça turiste verilen hizmetin kalitesinin de düştüğünü belirten Bölükbaşı, “Turist sayısını karşılayabilmek adına bir sürü işletme açılıyor. Bu işletmeler kendi içinde rekabete giriyor ve maliyetleri en aza çekmek için kaliteden ödün veriyor. Bu zaten turist için oldukça kötü bir deneyim” dedi.
Turist yoğunluğunu karşılayabilmek adına kıyıların ve toprağın talan ve işgal edildiğini söyleyen Bölükbaşı, “Turist sayısı arttıkça kitle turizmi daha fazla kendini gösteriyor. Sınırlı kaynaklarla sınırsız bir talep içindeyiz” diye konuştu.
“KOMPLEKSLER, YERLİ ESNAFI BİTİRDİ”
Işık Bölükbaşı, beş yıldızlı otellerin ve tatil köylerinin sattığı paket tatiller nedeniyle bölgedeki esnafın da zor durumda olduğunu ifade etti.
Bölükbaşı, beş yıldızlı komplekslere gelen turistlerin yerel esnafa yararı olmadığına dikkat çekti ve şu ifadeleri kullandı:
“Geçtiğimiz gün yaptığımız bir toplantıda iki üç esnaf arkadaşımız vardı. Esnaf şu an kan ağlıyor. Bölgedeki beş yıldızlı otel sayısının artması esnafı bitirdi. Eskiden de burada oteller vardı ama pansiyonlar da vardı. Gelen turist şehir merkezlerine iniyordu. Hediyelik alıyordu. Yerel dondurmacıdan dondurmasını yiyordu. Barda birasını içiyordu. Beş yıldızlı komplekslerle birlikte insanlar kompleksten dışarıya çıkmıyor.”

“HALK KIYILARA ULAŞAMAZ HALE GELDİ”
Yapılan beş yıldızlı oteller, tatil köyleri, kompleksler ve “özel plajlarla” birlikte Türkiye’de kıyılara ulaşmanın zorluklarından bahseden Bölükbaşı, “Türkiye’de halk kıyılara ulaşamaz hale geldi. Bu sadece fiziken değil, psikolojik bir algı da oluşturdu. Satın alma gücü düşmüş halk, bu kıyıları turistlerin hakkı olarak görüyor. Kendisinin değil de başkalarının deniziymiş gibi düşünüyor. Hizmet sektöründe çalışanlar da kendilerini turistlere hizmet eden insan olarak görmeye başlıyor” dedi.
“KIYILARI KENDİ HAKKIYMIŞ GİBİ GÖRMÜYOR VE O KIYILARDAN KOPUYOR”
Bölükbaşı, yurttaşların artık kıyıları kullanım hakkına sahip olmadıklarını düşündüklerini vurguladı ve şunları söyledi:
“Çocukluğumuzda insanlar denizi sevmese bile ailesini toplar, pikniğe gider gibi deniz kenarlarına giderdi. Kendisi pikniğini yaparken, çocuklar da denize girerlerdi. O insanlar artık kendinde bu hakkı görmüyor çünkü ‘özel plajlara’ çayınızla, kahvenizle gidemiyorsunuz. Her şeyinizi oradan almak zorundasınız. Şahsi olarak ben bu durumu ailemden de biliyorum. Anneme ‘Haydi denize gidelim’ dediğimde, ‘Çayımı, sandalyemi götüremeyeceğim’ diyor. O nedenle halk artık o kıyıları kendi hakkıymış gibi görmüyor ve o kıyılardan kopuyor.”
*Bu haber, bir Avrupa Birliği projesi olan Demokrasi için Medya / Medya için Demokrasi projesi kapsamında Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Gündem Fethiye‘nin sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir

YAZAR HAKKINDA
Burak Altınok
2021 yılında İstanbul Arel Üniversitesi Gazetecilik bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Lisans eğitimi sürecinde çeşitli projelerle katıldığı TGC Aydın Doğan Vakfı Genç İletişimciler Yarışması’nda üç farklı ödül kazandı. 2022 yılında Üsküdar Üniversitesi’nde başladığı Yeni Medya ve Gazetecilik yüksek lisans programından 2024 yılında mezun olan Altınok, çeşitli medya kuruluşları için içerikler üretiyor.