Muğla’da yargı kararlarına rağmen çalıştırılmaya devam eden üç termik santralin kapatılması talebiyle, 20 Ekim’de “Muğla Adalet Kervanı” başlatıldı. Yurttaşların Milas’ta yaptıkları basın açıklamasının ardından Kervan’a katılan yurttaşlardan Nejla Işık konuşma yaptı.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Ekoloji Birliği, İklim Adaleti Koalisyonu ve Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), Muğla’daki üç termik santralin kapatılması kararının uygulanması için “Muğla Adalet Kervanı”nı başlattı.
Datça’dan 20 Ekim 2023 tarihinde yapılan basın açıklaması ile başlayan Kervan’ın; sırasıyla Marmaris, Akyaka, Menteşe, Yatağan, Milas, Bodrum ve Ören duraklarının ardından 28 Ekim’de Akbelen Ormanı’nda basın açıklaması ile sonlanması planlandı.
Yurttaşların Milas’ta yaptıkları basın açıklamasının ardından Kervan’a katılan yurttaşlardan KARDOK Başkanı Nejla Işık konuşma yaptı.
“GELECEK NESİLLERE, ÇOCUKLARIMIZA; GÜZEL BİR ÜLKE, TEMİZ BİR GELECEK VE SU BIRAKMAK ZORUNDAYIZ”
Işık gelecek nesillere temiz bir gelecek bırakmanın insani borç olduğuna değinerek, “Gelecek nesillere, çocuklarımıza güzel bir ülke, temiz bir gelecek; ormanlar, zeytinler, toprak ve tüm canlıların yaşam alanı için su bırakmak zorundayız. Bu bizim insani bir borcumuzdur, görevimizdir” sözlerini dile getirdi.
Işık, Milas halkına uyanmalarını ve Akbelen’e sahip çıkmalarını belirterek, “Çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğine sahip çıkın. Yaşamımız için en büyük temel ihtiyaç nedir? Sudur. Sularınıza sahip çıkın” dedi.
“YENİKÖY, KEMERKÖY VE YATAĞAN’DAKİ ÜÇ TERMİK SANTRAL, BİZİM YILLARDIR SULARIMIZI YOK ETTİLER”
Termik santrallerin deniz de olmak üzere birçok su kaynağını tükettiğini ve zarar verdiğini dile getiren Işık, “Kemerköy’deki termik santral denizden alıyor suyu ve denizi kirleterek geri denize boşaltıyor. Yeniköy, Kemerköy şirketleri ve Yatağan üç termik santral, bizim yıllardır sularımızı yok ettiler. İki şekilde yok ediyor; bir tanesi soğutmada Milas’ın iki buçuk katı su kullanıyor” sözlerine yer verdi.
Işık, sular yok olmasın diye suyu az kullandıklarına fakat Bodrum’da havuzları doldurmak için suyun harcandığına değinerek, “Biz köyde yaşıyoruz ama bahçe yapamıyoruz. Niye? Suyu kıt kullanıyoruz, sularımız yok olacak çocuklara kalmayacak diye. Ama Bodrum’daki oteller, bütün herkes, siteler; havuzları, bahçeleri dolduracaklar diye biz gelecek nesillerin sularını yok edemeyiz” ifadelerini dile getirdi.
“ÖLEN İNSANLARI GERİ GETİREBİLECEK Mİ TERMİK SANTRALLER? YOK OLAN SU KAYNAKLARIMIZI GERİ GETİREBİLECEK Mİ?”
Otuz sene önce verilen yargı kararına uyulmasını istediğini dile getiren Işık “Başta yargı kararına uyulsun, otuz sene önce verilen kararla bugün kapatılsın. Oradaki insanlarla değil derdimiz, bunu dört senedir söylüyoruz. Ne köylüler olarak bizler mağdur edilelim, ne işçiler mağdur edilsin” dedi.
Işık, termik santraller dolayısıyla insanların kanser olduğuna değinerek, “Kanser vakalarında patır patır dökülüyor köyde insanlar. Ölen insanları geri getirebilecek mi termik santraller? Yok olan su kaynaklarımızı geri getirebilecek mi? Lütfen, uyuduğumuz uykudan uyanalım. Suyumuza, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkalım” sözlerine yer verdi.
Hala mücadeleye devam ettiklerini, korkmadıklarını belirten Işık, “Biz köylüler olarak hala daha jandarmanın baskısı altında, hala daha santrallerin basıkısı altında, orada mücadeleye devam ediyoruz. Korkmuyoruz diyoruz, yılmıyoruz. Sadece ölümden ötesi yok diyoruz. Sizde ne olur Abelen’e sahip çıkın. Sularınıza sahip çıkın, diyecek başka bir şeyimiz yok” ifadelerini kullandı.