Muğla’nın Milas ilçesindeki Güllük Limanı’nda yapılması planlanan Yat Limanı Projesi’ne verilen ÇED olumlu kararına karşı MUÇEP ve Güllük’te yaşayan yurttaşlar tarafından açılan dava kapsamında, bugün (28 Kasım) bilirkişi keşfi gerçekleştirildi. MUÇEP Milas Meclisi gönüllüsü Neşe Tuncer, marina uzmanı Burhan Mayar, Güllük Mahallesi Muhtarı Ali Polat ve balıkçı Kerim Kocaman projeye ilişkin Gündem Fethiye’ye konuştu.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Güllük Limanı’nda, ICC Güllük Marina İşletmeciliği A.Ş. tarafından yapılmak istenen denizde en fazla 260 yat bağlama kapasitesine sahip “Yat Limanı Projesi” için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci 16 Mart 2023’te, Halkın Katılımı Toplantısı (HKT) ile başlamıştı.
Yurttaşlar, var olan kirlilik ve trafik yoğunluğu gibi sorunları artıracağı gerekçesiyle projenin yapılmasını istemediklerini dile getirmişti. Ayrıca, ÇED başvuru dosyasının eksik ve yanlış hazırlandığı söylenmişti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 27 Aralık 2024’te proje için ÇED olumlu kararı verilmişti. Bunun üzerine Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ile Güllük’te yaşayan 20 yurttaş ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Milas Belediyesi karara karşı iki ayrı dava açmıştı.


MUÇEP ve yurttaşların açtığı dava kapsamında, bugün (28 Kasım 2025) gerçekleştirilen bilirkişi keşfi saat 11.00’de başladı. Gündem Fethiye’den Songül Karadeniz, keşfi takip etti.
Keşif kapsamında ise önce limanın içi gezildi, ardından balıkçı barınakları ziyaret edildi. Keşif sırasında, rapordaki değerlendirmelerin bir kısmının bilimsellikten uzak olduğuna değinildi ve Güllük Limanı’ndan sadece Güllüklülerin değil, bölgedeki yurttaşların da yararlandığı dile getirildi.


Bir yurttaş, dalgakıran için getirilecek kayaların en az iki yıl süreceğini öne sürdü. Ayrıca, raporda inşaat yasağı süresinin dikkate alınmadığı, 202 gün yerine 365 gün hesaplandığına dikkat çekti.
“Güllük” yazısının ve Hermias heykelinin çevresinin gezilmesinin ardından keşif, saat 12.10’da sona erdi.
NEŞE TUNCER: “BÖYLE BİR PROJENİN YANLIŞ, YALAN, EKSİK, YANILTICI BİLGİLERLE DOLU BİR ÇED RAPORUYLA KARŞIMIZA GELMESİNİ KABUL EDEMEDİK”
Gerçekleştirilen keşfe ilişkin MUÇEP Milas Meclisi gönüllüsü Neşe Tuncer, Gündem Fethiye’ye konuştu. Tuncer, “Güllük küçük bir yer, bu küçük yerde de 260 tekne bağlama kapasiteli; beş metreden 100 metreye kadar değişen büyüklüklerde tekne bağlama kapasitesi olan bir projeden bahsediliyor” dedi.
Güllük’ün, böyle bir projeye ihtiyacı olmadığını vurgulayan Tuncer, şunlara dikkat çekti:
“Güllük; çok fazla altyapı, üstyapı sorunları olan bir yer. Bunlar daha henüz hallolmamışken; bir de üzerine böyle bir projenin yanlış, yalan, eksik, yanıltıcı bilgilerle dolu bir ÇED Raporu ile karşımıza gelmesini tabi biz kabul edemedik.”


Dava dilekçesinde, bu konulara detaylıca yer verdiklerinin altını çizen Tuncer, “Bugün de bilirkişi heyetiyle tekrar beyanlarımızı neden olmasını istemediğimizi anlattık. Vatandaşlar da sağ olsunlar bizi pankartlarla sloganlarla desteklediler” dedi.
Tuncer, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Umarım bilirkişi de burada nasıl, neden yapılamayacağını veya neden yapılamayacağından öte en azından olumlu bulunan ÇED Raporu’nun problemlerini tespit ederek hakkaniyetli bir rapor verecekler diye düşünüyoruz.”


“YÜKLEME LİMANI, ŞEHİRDEN KALDIRILINCA BURADAKİ İSKELENİN ATIL KALDIĞI DÜŞÜNÜLÜYOR”
Güllük’ün balıkçı kasabası olduğunu ve bölgede bir balıkçı barınağı olduğuna dikkat çeken Tuncer, zamanında Güllük İskelesi’nin, 2006’ya kadar bölgeden çıkarılan feldspat madeni ihraç eden firmalara yükleme-boşaltma, pilotaj, tartı, atık ve tatlı su satışı hizmetleri verdiğini aktardı ve şunları söyledi:
“Bu yükleme limanı, şehirden kaldırılınca buradaki iskelenin atıl kaldığı düşünülüyor. Halbuki çok daha farklı değerlendirilebilirdi ama burayı bir yat limanı olarak zamanında projelendirmişler. Dolayısıyla imar değişikliklerini vesairesini ona göre yapmışlar.”


Balıkçı barınağının, ÇED alanının dışında bırakıldığına vurgu yapan Tuncer, şunları dile getirdi:
“2016 yılında balıkçılar da burayı Milli Emlak’tan kiralıyor. O kiralama işlemi yapılmamış. Dolayısıyla şu anda balıkçı barınağında teknelerin yasal bir zemini yok çünkü onlara ‘Evet, buraya marina yapılacak, size yeni bir yer gösterilecek’ demiler. 2016 yılından itibaren ne öyle bir yer gösterildi ne de bu ÇED sürecinde böyle bir şey yapıldı.”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, balıkçı barınağıyla ilgili kısma onay vermediğini belirten Tuncer, “Bu projeyi yapacak olan şirkete, yeni bir yer bulup da oraya balıkçı barınağı yapması söylendi ama o da yapılmadı. Dolayısıyla şimdi balıkçılar sanki orada kaçak ve haksızca duruyormuş gibi. Özellikle bugün bilirkişiye de o şekilde bir aktarım yaptıklarını duyduk” dedi.


“DENİZE AKITILAN ATIK SUYUN NASIL ARITILIP ARITILMADIĞINI BİLMİYORUZ”
Diğer yandan, Güllük’ün imtiyaz sözleşmesiyle su ve kanalizasyon işlerinin özel bir şirkete verildiğini söyleyen Tuncer; 25 Kasım’da gerçekleştirilen Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi Toplantısı’nda, Danıştay’ın kararının ardından Güllük ve Kıyıkışlacık’taki imtiyazlı su ve kanalizasyon hizmetlerinin Büyükşehir Belediyesi tarafından devralınacağının ve su kaynaklarının MUSKİ’ye geçeceğinin açıklandığını hatırlattı.
Konuya ilişkin, “Bütün bunlar oluncaya kadar biz, denize akıtılan atık suyun nasıl arıtılıp arıtılmadığını bilmiyoruz. Özel bir şirket olduğu için bunu denetleme imkanımız yok. Suyun kalitesini bilmiyoruz. Bunlar bizim Güllük’te yaşadığımız problemler” dedi.
BURHAN MAYAR: “YANLIŞ BİR PROJE, YANLIŞ BİR YATIRIM”
Projenin başından beri yanlış olduğunu savunun İsviçre ve Türkiye vatandaşı marina uzmanı Burhan Mayar, “Güllük için böyle bir marina gerek yoktu. Başka marinalar zaten bölgemizde var. Bir marinaya daha ihtiyaç yok” dedi.
Projede eksiklikler olduğunun altını çizen Mayar, “Kocaman bir dalga kıran, mendirek yapmak istiyorlar o çok pahalı olacak. Demek ki yatırım yüksek olacak; bu marina zaten para kazanmayacak, hiçbir şey kazanmayacak. Onun için bana göre yanlış bir proje, yanlış bir yatırım” ifadelerini kullandı.
Mayar, konuşmasının devamında Güllüklü’de yaşayan yurttaşları rahatsız etmeden, “butik marina” yapılabileceğini dile getirdi.
ALİ POLAT: “VATANDAŞIMIZ, YAŞAM ALANLARININ DAHA KONFORLU VE DAHA KAMUCU BİR ANLAYIŞLA ŞEKİLLENMESİNİ TALEP EDİYORLAR”
Proje sürecine ilişkin konuşan Güllüklü Mahallesi Muhtarı Ali Polat ise “Güllüklü vatandaşlarımızın yoğun tepkisiyle marinaya karşı gerçek anlamda bir direnç var. Bize de geçtiğimiz süreçlerde, yoğun şekilde bu yönde eleştiriler geldi” dedi.
Yurttaşların, Güllüklü Aile Çay Bahçesi’nin kapatılacak olmasının ve Güllüklü Sahili’ne yurttaşların giremeyeceğine yönelik endişelerinin olduğunu belirten Polat, şunları aktardı:
“Balıkçıların da yerlerinden edileceğine dair bir endişesi var ki bunlar bana yoğun şekilde gelmekte. İnşaat süresince kamyon trafiğinin yoğun olacak olması ve inşaatın Güllük’ün deyim yerindeyse tam kalbinde olacak olması insanları endişeye sevk ediyor.”


İnşaat bittikten sonra da marinanın getireceği ekstra bir trafik olacağını söyleyen Polat, şunların altını çizdi:
“Vatandaşımız, yaşam alanlarının daha konforlu ve daha kamucu bir anlayışla şekillenmesini talep ediyorlar ki haklılar. Neredeyse üç kuşaktır balıkçılıkla geçinen ve teknesini buraya bağlayan aileler var.
Güllük, bugün de sıklıkla tekrarlandığı gibi bir balıkçı kasabası olarak var. Yani insanlar hele ki bu denli ekonomik durumun kötü olduğu bir zamanda; işini kaybetmekten, teknesini bağlayacak yer bulamamaktan endişe duymakta çok haklı.”
Bodrum balıkçı Kerim Kocaman ise 1955’ten beri limanın orada olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Neden projede yokmuş? Ben buraya geldiğimde; burada maden dökülürdü, maden buradan işlenirdi liman olarak. Bütün balıkçılar burada toplanır, kayıklar vardı. Bu derhal iade olmalı.”




















