Marmarisli yaşam savunucuları Kızılbük’teki projeye verdiği ruhsat için Marmaris Belediyesi’ne açtıkları dava ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Marmaris Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyelerinin bir bölümü ve Çevre Çalışma Grubu üyeleri, Marmaris Belediyesi’ne, Kızılbük Thermal Resort Otel ve Devremülk projesi için Sinpaş GYO A.Ş./Kızılbük GYO A.Ş. adına düzenlemiş olduğu ruhsatların iptali için 5 Ocak 2021’de dava açtığını duyurmuştu.
Yaşam savunucuları dün (6 Ocak) Marmaris Adliyesi önünde bir araya gelerek açtıkları dava sürecini açıklayan bir basın açıklaması yaptı.
“ŞİRKET BELEDİYEDEN ALDIĞI RUHSATLA KENDİNİ SAVUNDU”
Yapılan açıklamada Sinpaş GYO A.Ş’nin Kızılbük Thermal Resort Otel ve Devremülk Projesi’ndeki usulsüzlüklerine karşı verilen hukuki mücadele özetlendi. Gelinen noktada ise şirket avukatlarının kendilerini Marmaris Belediyesi’nden aldıkları ruhsatlara bağlayarak savundukları söylendi.
Açıklamanın devamında şunlar söylendi: “Ayrıca buradaki toplu konutların kanalizasyon yükünün sorumluluğunu, yolların ağır hafriyat araçları sebebiyle bozulmasının giderilmesini ve oluşacak trafik yükünün çözümünü de yine belediyeye yükleyerek onların çözmesi gerektiğini belirttiler. Firma temsilcilerinin savunmalarını belediyeden aldıkları ruhsatlara dayandırmaları üzerine çalışmamızı ruhsatlar üzerine yoğunlaştırdık.”
“RUHSATLARDA EKSİKLER TESPİT EDİLDİ”
Açıklamada, Belediye tarafından düzenlenen ruhsatlarda eksikler tespit edildiği söylendi: “İncelemelerimiz sonucunda belediyece düzenlenmiş ruhsatlarda eksikler, kusurlar tespit ettik. İlgililerden konuya dair bilgi edinmeye çalıştık ama başarılı olamadık. Kendi gözlerimizle tanığı olduğumuz telafisi imkânsız, geri döndürülemez tahribatın ivedilikle durdurulması amacıyla Marmaris Belediyesince düzenlenmiş ruhsatlar ile imar durum belgesinin iptali ve yürütmenin durdurulması talepli davanın açılma zorunluğu doğmuştur.
Marmaris Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyelerinden çevre temsilcisi Halime Şaman, Hukuk Temsilcisi Av. Arzu Alper, çevre gönüllüsü bir yurttaşımız ve yıllardan beri doğa hakkı savunuculuğunda mücadele eden MUÇEP ile birlikte 5 Ocak 2022 tarihinde dava açarak hukuk sürecini başlattık.”
“YAŞADIĞI BÜYÜK FELAKETTEN SONRA MARMARİS’İN YENİ BİR KAYBA TAHAMMÜLÜ YOK”
Açıklamada iklim krizine dikkat çekilerek, yarına yaşanılabilir bir çevre bırakmanın bir zorunluluğa dönüştüğü söylendi. Açıklama şu şeklide sona erdi: “Parayla ne havanın ne suyun alınmayacağını bilenleri, birlikte kentimize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Adaletin kamu yararını önceleyen bir yaklaşımla kararını, kullanma değil koruma yönünde vereceğine inanıyoruz.Yaşadığı büyük felaketten sonra Marmaris’in yeni bir kayba tahammülü yok.”
Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:
Hepinizin bildiği ve kamuoyuna mal olduğu üzere İçmeler Kızılkum mevkiinde yapımı süren inşaat için Marmaris Kent Konseyi Çevre Temsilcimizin, gönüllüler ile birlikte yaptığı araştırmalardan edindiği bilgiler ışığında, alınan karar üzerine “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için Muğla 3.İdare Mahkemesinde bir dava açtık. Kent Konseyinin tüzel kişiliği olmadığından Kent Konseyi Başkanı, 4 yürütme kurulu üyesi ve bir vatandaş katılımı ile açtığımız davada, tamamen şirketin borsaya bildirdiği belgelerden, hukuk raporlarından, banka raporlarından, KAP raporlarından ve kendi web sayfasından edindiğimiz bilgiler ışığında avukatımız tarafından bir dava dilekçesi hazırlandı. Bu davamıza Muğla Mimarlar Odası, Muğla Barosu, Türkiye Ormancılar Derneği Genel Merkezi ve Ekoloji Kollektifleri Derneği “müdahil” oldular.
Dava açıldıktan sonra inşaat sahibi şirket, çevre temsilcimiz aleyhine “korkutma ve sindirme” girişimi diye tabir ettiğimiz 300 bin liralık bir “haksız rekabet” davası açtı. Davanın ilk duruşmasında “kent konseyi yönetmeliğinin amaç ve görevler bölümünde konseye verdiği yükümlülüklerin gereğinin yapıldığı; birimiz sussa diğer arkadaşımızın susmayacağı” belirtildi. Hâkim davacı tarafa zararlarının ne olduğu konusunda somut delil sunmasını yani “davalı ne dedi ve siz nasıl bir zarar gördünüz?” diyerek duruşmayı 8 Mart’a erteledi.
Bu arada Milli Parklar İlçe Müdürlüğünün, milli parka yol açılması, tahrip edilmesi konularında tuttuğu tutanaklar ve bizlerin kamu alanı işgali ile inşaat yasağına uyulmadığı konularında yaptığımız şikâyetler bir dosyada birleştirilerek, alanda inceleme yapılıp bilirkişi raporu hazırlanmış ve milli park işgali tespit edilmiştir. Kamuoyuna yapılan açıklamalarda hem belediyenin hem de şirketin ısrarla, proje alanı milli park içerisinde değildir cevabını hatırlatmak istiyorum. İnşaat alanına yapılan keşif sırasında, bilirkişi heyeti başında bulunan hâkimin sorusu üzerine Sinpaş avukatının “Marmaris’in her yeri milli park efendim” cevabı verdiğini de belirtmek istiyorum.
30 Aralık günü açtığımız davanın bilirkişi incelemesi alanda gerçekleştirildi. Alan ve civarındaki tahribat gözler önüne serildi. Dinamit kullanımı hasarını, milli park tahribatını, termal olmadığı kullanılan vana ve borunun pozisyonu ile belli bir sondaj kuyusunu, vatandaşın girmesine izin verilmeyen kamu alanını, 8/9/10 kat inşa edilmiş binaları ve sahile nazır beton santralini hem bilirkişi heyeti hem de katılan herkes gözleriyle gördüler.
Maalesef ki şirket avukatları savunabilecekleri bir şey olmadığından gözlemlenen, tanığı olunan bu durumu, belediyeden aldıkları ruhsatlara bağlayarak kendilerini savundular. Ayrıca buradaki toplu konutların kanalizasyon yükünün sorumluluğunu, yolların ağır hafriyat araçları sebebiyle bozulmasının giderilmesini ve oluşacak trafik yükünün çözümünü de yine belediyeye yükleyerek onların çözmesi gerektiğini belirttiler. Firma temsilcilerinin savunmalarını belediyeden aldıkları ruhsatlara dayandırmaları üzerine çalışmamızı ruhsatlar üzerine yoğunlaştırdık. İncelemelerimiz sonucunda belediyece düzenlenmiş ruhsatlarda eksikler, kusurlar tespit ettik. İlgililerden konuya dair bilgi edinmeye çalıştık ama başarılı olamadık. Kendi gözlerimizle tanığı olduğumuz telafisi imkansız, geri döndürülemez tahribatın ivedilikle durdurulması amacıyla Marmaris Belediyesince düzenlenmiş ruhsatlar ile imar durum belgesinin iptali ve yürütmenin durdurulması talepli davanın açılma zorunluğu doğmuştur.
Marmaris Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyelerinden çevre temsilcisi Halime Şaman, Hukuk Temsilcisi Av. Arzu Alper, çevre gönüllüsü bir yurttaşımız ve yıllardan beri doğa hakkı savunuculuğunda mücadele eden MUÇEP ile birlikte 5 Ocak 2022 tarihinde dava açarak hukuk sürecini başlattık.
Marmaris İklim krizinin günlük hayatımızın bir parçası olduğu, çocuklarımıza yaşanabilir bir çevre bırakmanın başat ödevimize dönüştüğü bir süreçte, doğanın sahibi değil parçası olduğumuzu unutmuyoruz. Parayla ne havanın ne suyun alınmayacağını bilenleri, birlikte kentimize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Adaletin kamu yararını önceleyen bir yaklaşımla kararını, kullanma değil koruma yönünde vereceğine inanıyoruz.
Yaşadığı büyük felaketten sonra Marmaris’in yeni bir kayba tahammülü yok