Kemerköy Termik Santrali’nin kapatılması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na açılan davanın duruşması Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Karar, 15 gün içinde tebliğ edilecek.
Muğla’nın Milas ilçesinde, Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş (YK Enerji) tarafından işletilen Kemerköy ve Yeniköy termik santrallerinin, çevre yatırımlarını tamamlaması için son tarih olan 31 Aralık 2019’a kadar tamamlaması fakat yine de çevre izni ve lisansı verilmesine karşı İkizköylüler hukuki süreç başlatmıştı.
Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) tarafından, santrallerin çevre izni ve lisansının iptal edilmesi için Ekim 2023’te Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı açılan davada, Kemerköy Termik Santrali davasının duruşması bugün (3 Haziran) saat 14.00’te Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekili, davalı yanında müdahil YK Enerji vekili, davacı KARDOK Derneği vekilleri ve İkizköylü yurttaşlar katıldı.
Mahkeme heyeti, duruşma sonunda 15 gün için kararın tebliğ edileceğini bildirdi.
Duruşma sonrası, Mahkeme önünde KARDOK Derneği Avukatı Ceren Pınar Gayretli ile KARDOK Derneği Başkanı ve İkizköy Muhtarı Nejla Işık açıklamalarda bulundu.
Duruşmanın olumlu geçtiğini söyleyen Av. Gayretli, dilekçelerinde sundukları bütün hususları mahkeme heyetine sözlü bir şekilde ifade ettiklerini söyledi.
Av. Gayretli, Kemerköy Termik Santrali’ne çevre mevzuatına uyumlu olmamasına rağmen tanzim edilen çevre izin ve lisansının neden hukuka aykırı olduğunu tüm ayrıntılarıyla açıkladıklarını ifade etti.
“KONUŞMALARI BİZİM İDDİALARIMIZIN NE KADAR DOĞRU OLDUĞUNU KANITLAR NİTELİKTEYDİ”
Davalı idareye, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın vekiline ve YK Enerji’nin vekiline, çevre mühendisine ve inşaat mühendislerine söz verildiğini anlatan Av. Gayretli, “Uzun konuştular, anlattılar ve bu konuşmaları bizim iddialarımızın ne kadar doğru olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Bizim bu neden çevre izin ve lisans belgesinin neden iptal edilmesi gerektiğine dair tüm iddialarımızın kendi beyanlarıyla da kanıtlamış oldular” dedi.
“ÇEVRE MEVZUATINA HALA UYUMLU OLMADIKLARINI AÇIK BİR ŞEKİLDE SÖYLEDİLER”
Davalı vekillerinin kendilerinin pek çok iddiasını kabul ettiklerini ifade eden Av. Gayretli, şöyle devam etti: “Öncelikle çevre mevzuatına hala uyumlu olmadıklarını, buna dair hala yatırımlarının devam ettiğini açık bir şekilde söylediler. Bunun dışında dosyaya sundukları belgelerde çelişkiler olduğunu ifade etmiştik ve kendilerine bunları fark ettiklerini de ifade ettiler. Bunun gibi pek çok şeyi aslında kabul ettiler, kendilerini savunduklarını zannederken.”

“ÇEVRE İZİN VE LİSANS BELGESİNİN HUKUKA AYKIRI OLDUĞU AÇIK BİR ŞEKİLDE ORTADA”
Mahkeme heyetinin yapması gerekenin davayı kabul ederek, çevre izin ve lisansının iptaline karar vermek olduğunu belirten Av. Gayretli, “Tabii şu an kararın ne olduğunu bilemiyoruz ama bizim talebimiz öncelikle bilirkişi incelemesi ve mahallinde keşif yapılması. Henüz dosyada öyle bir inceleme yapılmadı ama eğer bu yapılmadan da bir karar verilecekse şu an çevre izin ve lisans belgesinin hukuka aykırı olduğu açık bir şekilde ortada” dedi.
Karara dair iki seçenek olduğunu belirten Av. Gayretli, “Ya davamızı kabul etmeliler ya da dosyayı bilirkişiye göndermeliler. Başka bir seçenek olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
“TOPRAĞIMIZ, HAVAMIZ, SUYUMUZ, ZEYTİNİMİZ İÇİN ADALET ARAYIŞINDAYIZ”
Beş seneden beri adalet arayışı içinde olduklarını ifade eden Nejla Işık ise, “İkizköy için, iklim için, Muğla için; toprağımız, havamız, suyumuz, zeytinimiz için adalet arayışındayız. Adalet mülkün temeli, 15 gün içinde çıkacak kararla göreceğiz” dedi.
“BİZ KÖYDE NE YAŞADIĞIMIZI BİLİYORUZ”
Davalı vekilinin “Ağzımızla kuş tutsak yaranamayız” dediğini söyleyen Işık, şöyle devam etti: “Bizim köylülerin hiç işi gücü yok, parası da çok herhalde habire bunlarla uğraşıyor. Biz köyde ne yaşadığımızı biliyoruz, lafı çok dolandırmaya gerek yok. Tozların altında bırakıldık bilerek. Bize bir baskıydı bu.”
“ZEYTİN AĞAÇLARIMIZIN ÜZERİNDE BİR TANE ZEYTİN BULAMAYACAĞIMIZI BİLİYORUZ”
Termik santrallerinin köylerini nasıl etkilediğini anlatan Işık, şu ifadelere yer verdi:
“Baca gazı cihazı kullandıklarını söylüyorlar ama hepsi yalan. Biz biliyoruz, biz yaşadığımızı biliyoruz. Geceleri havaya nasıl saldıklarını, bizi nasıl zehirlediklerini, o kokuyu hepimiz bariz hissediyoruz. Zeytinlerimizin üzerindeki çiçekler, o yağan asit yağmurlarından nasıl döküldüğünü, şu an zeytin ağaçlarımızın üzerinde bir tane zeytin bulamayacağımızı biliyoruz.”

“BİZ ÖLELİM, ENERJİ ÜRETMEYE DEVAM ETSİNLER”
Bölgede yaşayan yurttaşların sağlıklarının olumsuz etkilendiğini ifade eden Işık, “İstihdam ve enerji diyorlar. Bizim karşımıza bu ikisiyle çıkıyorlar. Yıllardır biz şunu söylüyoruz biz ölelim, enerji üretmeye devam etsinler, ölüyoruz diyoruz. Kanser hastaları, KOAH hastaları elimizde raporlarımız var hala daha görmüyorlar. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Biz ne yaşadığımızı biliyoruz” dedi.
“TOZUN, DUMANIN, ZEHRİN İÇİNDE BİR GÜN YAŞASINLAR”
Adalet arayışlarının devam edeceğini söyleyen Işık, şu sözlerle konuşmasını sona erdirdi:
“Ne dedi Şengül Yengemiz: ‘Zeytinlerin üzerindeki tozdan bir şey göremiyoruz, evimizde dışarıya çamaşır sevmiyoruz.” Bunu görsünler. Çevre Şehircilik Bakanlığı boşuna durmasın o sandalyesinde masasında, gelsin İkizköy’ü görsün. Kolay konuşuyorlar ya gelsinler bir gün yaşasınlar bizimle birlikte; o tozun, dumanın, zehrin içinde bir gün yaşasınlar. Adalet arayışımız devam edecek. Vicdanlarına, merhametlerine sığınıyoruz, güveniyoruz diyelim yani başka çaremiz yok.”
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Ekoloji Birliği, İklim Adaleti Koalisyonu ve Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), Muğla’daki üç termik santralin kapatılması kararının uygulanması için “Muğla Adalet Kervanı” gerçekleştirmişti.
Datça’dan 20 Ekim 2023 tarihinde yapılan basın açıklaması ile başlayan Kervan; sırasıyla Marmaris, Akyaka, Menteşe, Yatağan, Milas, Bodrum ve Ören duraklarının ardından 28 Ekim’de Akbelen Ormanı’nda basın açıklaması ile sonlanmıştı.
Gündem Fethiye “Muğla Adalet Kervanı”nı gün gün izleyerek neler yaşandığını aktardığı ve özel röportajlar yaptığı haberlerin kronolojik olarak sıraladığı sayfa şu şekilde: