Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Ege Denizi’ndeki Santorini Adası ve civarında 28 Ocak’tan itibaren görülen sismik aktivite ile ilgili “Santorini Adası – Ege Denizi Deprem Etkinliği Bilgi Notu” paylaştı. Bilgi Notu’nda, “Deprem ve volkanik tehlikelerin önceden tahmin edilebilmesi için daha fazla jeofizik, jeokimyasal ve jeodezik araştırmalara ihtiyaç vardır” ifadelerine yer verildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi, bugün (14 Şubat) Ege Denizi’ndeki Santorini Adası ve civarında 28 Ocak’tan itibaren görülen sismik aktivite ile ilgili “Santorini Adası – Ege Denizi Deprem Etkinliği Bilgi Notu” paylaştı.
Bilgi Notu’nda; bölgenin tektoniği, bölgenin güncel sismisitesi, 1975-2024 yılları arası bölgenin son 50 yıllık deprem etkinliği ve tsunami bilgi notu başlıkları yer aldı.
“SANTORİNİ-AMORGOS FAY HATTI, BÜYÜK DEPREMLERE NEDEN OLABİLECEK POTANSİYELE SAHİPTİR”
Bilgi Notu’nda yer alan değerlendirmelere göre, Santorini ve çevresindeki Hellenik Dalma-Batma Zonu’nun; yoğun volkanik aktivite, deprem riski ve tektonik gerilmeler ile karakterize edilen karmaşık bir jeolojik bölge olduğu bildirildi.
Bölgede gözlemlenen sismik hareketliliğin ve magma dinamiklerinin, geçmişte yaşanan büyük patlamalar ve depremlerle doğrudan ilişkili olduğu açıklanan Bilgi Notu’nda, şu açıklamalara yer verildi:
“Santorini-Amorgos fay hattı, büyük depremlere neden olabilecek potansiyele sahiptir. Kolumbo Denizaltı Volkanı ve Santorini’deki magma sistemleri, aktif hidrotermal süreçlerle desteklenmektedir.”
Bilgi Notu’nda, Kolumbo ve Santorini’de denizaltı volkanizması ve hidrotermal aktivitelerin izleme sistemi ile yakından takip edilmesinin önemli olduğu vurgulanarak, şu ifadeler kullanıldı:
“Deprem ve volkanik tehlikelerin önceden tahmin edilebilmesi için daha fazla jeofizik, jeokimyasal ve jeodezik araştırmalara ihtiyaç vardır.”
SON 50 YILDA YAŞANAN DEPREM ETKİNLİKLERİ İLE GÜNÜMÜZÜN KARŞILAŞTIRMASI
Son 50 yılda yaşanan durumlarla günümüzün karşılaştırmasının bulunduğu Bilgi Notu’nda, 9 Temmuz 1956 yılında Yunanistan’ın Amorgos Adası açıklarında gerçekleşen 7.7 büyüklüğündeki depremin tsunami ve büyük hasara sebep olduğu hatırlatıldı.
Bilgi Notu’nda, 1989–1991 yıllarında meydana gelen deprem serisinin orta büyüklükte başlayıp büyük bir kırılma olmadan sona erdiği belirtildi. Ayrıca 2002-2003 yıllarında orta büyüklükte bir Ege deprem serisinin yaşandığı ve bunun sonucunda gerilim birikiminin devam ettiği ifade edildi.
Bilgi Notu’nda, 2011-2012 yıllarında deprem fırtınası ve volkanik aktivitelerin orta büyüklükte gerçekleştiği ve büyük bir patlama olmadan sonuçlandığı belirtildi.
Günümüzde devam eden sismik aktivite ile ilgili Bilgi Notu’nda şu açıklamalara yer verildi:
“İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Danışma Kurulu, Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ve bilim insanlarından oluşan, olayı farklı açılardan sürekli takip eden bir kurul tarafından 7/24 izlenmektedir”
