İYİ Parti’nin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyon verileri ile diğer kuruluşların enflasyon verilerindeki farklılıkların sebeplerinin incelenmesine yönelik Meclis’te verdiği grup önerisi için İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun konuşma yaptı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda İYİ Parti’nin TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileriyle diğer kuruluşların enflasyon verilerindeki farklılıkların sebeplerinin incelenmesine ilişkin grup önerisi reddedildi.
Önerinin gerekçesini açıklamak üzere söz alan İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, şunları söyledi:
“İktidar, ekonomi bilimiyle çok da bağdaşmayan söylemlerini 23 Eylül 2021 tarihinde politika faizini indirmeye başlayarak gerçekleştirmiştir. O tarihten itibaren de Türk Lirası benzeri görülmemiş bir şekilde değer kaybetmiş ve enflasyon oranları astronomik şekilde artmıştır.”
“GELİR EŞİTSİZLİĞİ ARTMIŞ, ORTA SINIF BİTİRİLMİŞ”
2021’den günümüze varlık fiyatlarıyla, mal ve hizmet fiyatlarındaki artışa dikkat çeken Ergun, “Gelir eşitsizliği artmış, orta sınıf bitirilmiş, Türkiye sadece zenginler ve fakirlerden müteşekkil bir ülke haline getirilmiştir” dedi.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, Türk Lirası’nın değer kaybı ve yoksulluğun Eylül 2021’den itibaren iktidarın bilerek uyguladığı politikaların neden olduğunu belirten Ergun, “Eylül 2021’den sonra yıllık resmi enflasyon yüzde 70’leri bulurken, halkın hissettiği gerçek enflasyon ise yüzde 150’lere ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.
Dünyadaki yıllık enflasyon ortalamasını açıklayan Ergun, şunları söyledi:
“Bu gerçek, önce Pandemi döneminde yaşanan gelişmelerle, sonra da Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaşın sonuçlarıyla ilişkilendirilmiştir. Fakat, ne hikmetse; 2021 yılında tüm dünyanın yıllık enflasyon ortalaması yüzde 3,47, 2022 yılında yüzde 7,97, 2023 yılında da yüzde 6,8 çıkmıştır.”
“MIZRAK ÇUVALA SIĞMAYINCA TÜİK VERİLERİNİ MANİPÜLE ETMEYE BAŞLAMIŞTIR”
Türkiye’deki aynı dönemde birikimli enflasyonun 10 katı artığını belirten Ergun, “Bu durumun gayet net şekilde farkında olan iktidar ise mızrak çuvala sığmayınca TÜİK verilerini manipüle etmeye başlamıştır” sözlerini söyledi.
Ergun, yurttaşların yoksullaştırılmasında ve piyasa dengelerinin bozulmasında TÜİK’e iktidar tarafından merkezi bir rol verildiğini ifade etti. İktidarın bilerek ve isteyerek yükselttiği enflasyonu düşük gösterebilmek için TÜİK’in bağımsızlığını, kurumsal tecrübesini ve objektifliğini zedelediğini ifade etti.
TÜİK’in enflasyon verileriyle, aylık ve yıllık olarak mal ve hizmet fiyatlarındaki değişimleri ölçen ve kamuoyuyla paylaşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile ENAG Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından açıklanan veriler arasında makasın açıldığını belirten Ergun, “TÜİK ise gelen tüm eleştirilere kulağını tıkamış, enflasyon oranını açıklarken kullandığı ve 2012-2022 yılları arasında yayınladığı madde fiyatlarını dahi açıklamaktan imtina eder hale gelmiştir” dedi.
“YOKSULLUK AZALMAYACAK, GELİR DAĞILIMI DÜZELMEYECEK VE SATIN ALMA GÜCÜ ARTMAYACAKTIR”
Ayrıca Ergun, şu ifadeleri kullandı:
“TÜİK, madde fiyatlarının açıklanması yönündeki mahkeme kararlarına uymamakta ve adeta milletimizle alay etmektedir. Hal böyle olunca ekonominin tüm dengeleri ortadan kalkmış ve piyasalarda fiyatlandırma algısı kaybolmuştur. Gelinen aşamada, ne yazık ki Türkiye’de hiçbir mal veya hizmetin adil değerini tespit edebilme imkânı yoktur.”
Piyasalarda bir anarşi durumunun yaşandığını belirten Ergun, şunları söyledi:
“Tüm bunları göz önüne aldığımızda, TÜİK’in bağımsızlığını, şeffaflığını, güvenilirliğini yeniden kazandıracak reformların yapılması zaruret haline gelmiştir. TÜİK’in bağımsızlığını ve objektifliğini sağlayacak reformlar yapılmadığı sürece; Yoksulluk azalmayacak, gelir dağılımı düzelmeyecek ve satın alma gücü artmayacaktır.”
Son olarak Ergun, şunları belirtti:
“Aynı şekilde, ihracat artmayacak ve dış ticaret açığı kapanmayacaktır. Piyasalardaki fiyatlama algısı düzelmeyecek ve fiyat anarşisi devam edecekti. Kısacası, TÜİK’i düzeltmeden ekonomik dengeleri düzeltmek mümkün değildir. Zira ekonominin temel kurallarından birisidir: ‘Verilerinizi doğru ölçmezseniz, doğru kararlar alıp doğru şekilde yönetemezsiniz’”