İklim Adaleti Koalisyonu bileşenlerinin gerçekleştirdiği İklim Adaleti Perspektifinden Madencilik Çalıştayı Sonuç Bildirgesi’nde, fiyat ve üretkenlik üzerinden bir enerji politikası değil üretim ve tüketim alışkanlıklarının değiştiği, herkesin insanca yaşama ve çalışma hakkının tanındığı gerçek bir yeşil düzen talep edildi. “Bizler biliyoruz ki vahşi olmayan bir madencilik yoktur. Vahşi olan, kapitalizmdir” denerek verilen mücadelenin devam edeceği vurgulandı.
Türkiye İklim Adaleti Koalisyonu, 20 Nisan 2024 tarihinde İstanbul Gazhane İklim Müzesi’nde “Madene İnat, Yaşasın Hayat” teması ile “İklim Adaleti Perspektifinden Madencilik Çalıştayı ” gerçekleştirdi.
Çalıştayda İklim Adaleti Koalisyonu bileşenleri, madencilik alanı ile ilgili uzmanlar ve ekoloji aktivistleri bir araya geldi.
Program kapsamında ekolojik tahribatları konu alan bir belgesel gösterimi gerçekleşti. Ardından ise madenciliğin neden olduğu çevresel tahribata odaklanan sunumlar gerçekleştirildi.
Son olarak ise alanındaki uzmanlarla çevre, emek, hayvanlar, ekonomi, kültürel varlıklar ve hukuk başlıkları altında altı ayrı masada düzenlenen tematik çalışmalar yapıldı. Masalarda tutulan notlar bir araya getirilerek sonuç bildirgesi hazırlandı.
“MADENCİLİK FAALİYETLERİNİN TAMAMINA KARŞIYIZ, DURDURULMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”
İklim Adaleti Perspektifinden Madencilik Çalıştayı Sonuç Bildirgesi’nde şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’de ve dünyada yerin altını üstüne getiren bu kar odaklı, gezegensel hayatı hiçe sayan madencilik faaliyetlerinin tamamına karşıyız, durdurulması için mücadele edeceğiz.”
Bildirgede Türkiye’de kömürün yakılmasına dayalı enerji üretiminden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının 2019’da 164 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri düzeyinde olduğu belirtildi.
1990 yılında ise bu rakamın 61 milyon ton olduğu, bu bakımdan yüzde 168’lik bir artış yaşandığı belirtildi.
Türkiye yüzölçümünün yüzde 50’sinden fazlasının maden ruhsatlarıyla kaplı olduğuna vurgu yapıldı ve şunlar söylendi:
“2006 yılında Uşak Kışladağ’da 1500 kişi siyanür zehirlenmesi, 2011 yılında Eti Gümüş tesislerinde şebeke suyuna siyanür basılması, Afşin-Elbistan termik santralinde göçük, Gümüşhane, Kastamonu, Giresun, Artvin Cerattepe, Kaz Dağları, Madra ve Akbelen’de yaşananlar bize madene değil, yaşama yatırım yapılması gerektiğini bir kez daha gösterdi.”
“MADENCİLİK FAALİYETLERİNDE “KAMU YARARI” YOKTUR SERMAYE YARARI VARDIR”
Bildirgedeki yaban hayatının korunmasına yönelik başlıkta, genişleyen maden alanları nedeniyle habitatın parçalandığı, yaban hayvanlarının beslenme ve üreme sistemlerinin zarar gördüğü belirtildi. Çeşitli türlerin bu yüzden temel ihtiyaçlarını karşılayamamasının ise insan türüyle çatışmaların yaşanmasına neden olduğuna dikkat çekildi.
Madencilik faaliyetinin yalnızca doğal yaşamı değil kültürel varlıklara da zarar verdiği dile getirilerek, “Koruma mevzuatı bypass edilip maden yasasını önceliklendirmenin bedelini geçmişimiz, hafızamız silinerek ödüyoruz. Madencilik faaliyetlerinde “kamu yararı” yoktur. Sermaye yararı vardır” ifadeleri kullanıldı.
“ÖLÜLER ALIN TAKMAZ”
Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2010 yılından beri altın üretimi yaptığı Çöpler Maden Sahası’nda istiflenen toprağın kayması sonucu dokuz işçinin hayatını kaybetmesine değinilen bildirgede siyanürlü toprağın zararlarına ilişkin şu ifadeler yer aldı:
“Yeraltı sularına ve Türkiye, Irak ve Suriye’nin can damarı olan Fırat suyuna siyanür ve diğer zehirli kimyasalları taşıyarak, hem insan hem de insan dışı tüm canlıların yaşamına yönelik ciddi bir tehdit oluşturdu. İliç katliamına yol açan, sermayenin onz başına 2000-2200 dolar kazanma isteğine hukuksal bağışıklık ve ucuz işgücü sağlayarak destek veren iktidardır. İliç Çöpler Altın Madeni derhal kapatılmalıdır.”
Meydana gelen tahribatın boyutlarının araştırılması için kamuoyu tarafından objektifliği kabul edilen ulusal ve uluslararası kuruluşların raporlama yapması talep edildi ve herkes uluslararası ölçekte sorumlu devlet ve şirketlere karşı ceza ve tazminat davası açmaya çağrıldı.
Bölgelerinde altın madenine karşı mücadele eden Bergamalıların “Ölüler altın takmaz” sözü hatırlatıldı.
“MADEN İŞÇİLERİ, DİĞER BÜTÜN SEKTÖRLERDEKİ İŞÇİLERDEN DAHA ÇOK ÖLÜYOR”
Bildirgede ayrıca madencilik sektöründe çalışanların sağlıklarının hiçe sayıldığı dile getirildi. “Kimyasal, gürültü vb. maruziyeti nedeniyle silikozis, tüberküloz, akciğer kanseri gibi hastalıklarla yüz yüze kalan maden işçileri, diğer bütün sektörlerdeki işçilerden daha çok ölüyor” ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca çözüm önerisi olarak yenilebilir enerji tesisleri de eleştirilerek, “Bizler yenilenebilir enerjiyi de çözüm olarak görmüyoruz. Üzerine inşa edildiği toprağı sonsuza kadar öldüren dev güneş panelleri, kuşları katleden rüzgar santralleri istemiyoruz” dendi.
Ne istendiğine dair ise “Üretkenlik üzerinden bir enerji politikası değil, üretim ve tüketim alışkanlıklarının değiştiği, herkesin insanca yaşama ve çalışma hakkının tanındığı gerçek bir yeni yeşil düzen istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“MADENCİLİK ÖNLEME VE İZLEME ÇALIŞMA GRUBU’NU (MEİÇ) KURUYORUZ”
İklim Adaleti Perspektifinden Madencilik Çalıştayı Sonuç Bildirgesi, farklı disiplinlerden uzmanlar ve ekoloji aktivistlerinin bir çalışma grubu kurmayı hedeflediği dile getirildi.
Madencilik Önleme ve İzleme Çalışma Grubu’nun İklim Adaleti Koalisyonu’nu da aşan bir yapı olması hedeflendi ve MEİÇ’in şu başlıklarda çalışması planlandı:
- İliç’te yaşanan ekokırım suçunu unutturmayacak, madenin kapatılması için mcüadele edecek, ulusal-uluslararası düzeyde ceza ve tazminat davalarını takip edecek,
- Maden alanlarında düzenli denetim yaparak kamuoyunda madenin yarattığı somut tahribat hakkında düzenli bilgilendirmelerde bulunacak,
- Ekolojik korumayı içeren yeni yasal düzenlemeler için mücadele edecek,
- Maden karşıtı mücadelelerde sadece yerel halkın değil, aynı zamanda tüm toplumun katılımını sağlayacak,
- Tek sağlık bakış açısıyla insan, doğa ve hayvan sağlığının gördüğü zararları çalışacak,
- Kültürün, hafızanın ve geçmişin korunmasını ekolojik-sosyal mücadelenin bir parçası olarak ele alacak,”yeryüzünün hafızasını” koruyacak,
- Gezegende aynı sorunu yaşayan tüm maden karşıtı mücadelelerle iş birliği içinde olacak,
- Doğal olmayan afetlerde dayanışmayı örecek.
Çevrimiçi olarak da yayınlanan çalıştayın tamamını izleme için buraya tıklayın.
Sonuç Bildirgesi’nin tamamını okumak için buraya tıklayın.
Madencilik Çalıştayı programı ise şu şekildeydi:
11.00 – 11.15 Açılış Konuşması Aslı Kahraman / Füsun Kayra
11.15 -11.30 Belgesel
11.30-13.30 OTURUM I.
SUNUMLAR
11:30 – 11:40 Kutluhan Bozkurt ( Doç. Dr. LL.M. Eur.) / “Ekokırım ve Madencilik Faaliyetleri Üzerine Uluslararası Hukuk Bağlamında Bir Değerlendirme”
11:40 – 11:50 Mustafa Demircioğlu (Kimya Müh. Prof. Dr.) / Doğal Varlıkların Kavgasız Kullanımına Bütüncül Bir Yaklaşım
11:50 – 12:00 Ceren Özcan Tatar (Şehir plancı, coğrafi bilgi sistemleri uzmanı) /Maden alanlarının yarattığı çevresel tahribatın uzaktan algılama ile tespiti
12:00 – 12:10 İbrahim Gündüz (Gazeteci, Yazar) /İliç-Çöpler Faciası: Türkiye’deki Sömürge Madenciliğinde Dönüm Noktası
12:10 – 12:20 Arif Ali Cangı (Avukat) / “Yeni İliçlerin Yaşanmaması İçin Ekokırım Suçu Yasalaştırılmalıdır”
12:20 – 12:30 Nezih Başgelen (Arkeolog / Editör) / Madencilik ve Kültür Varlıklarının Korunması
12:30 – 12:40 Sinan Alçın (Prof. Dr. İktisatçı, Yazar) / Küresel Kapitalist İşbölümü ve Sürdürülebilirliğin Sınırları
12:40 – 12:55 Erinç Yeldan (Prof. Dr. Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi) /İklim Krizi, İklim Adaleti ve Küresel Ekonomi
12:55 -13:10 Emine Şeyma Karaketir (İstanbul Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Uzman Doktor) /Halk Sağlığı, Maden İşçileri Hastalığı
13.30 – 14.00 YEMEK ARASI
14.00 – 15.30 OTURUM II.
ÇALIŞTAY MASALARI
1. MASA Orman, hava, su, toprak çevre
Yürütücü: Aslı Kahraman Eren
Raportör: Ömür Yaşayan
2. MASA Halk sağlığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği
Yürütücü: Demet Parlar
Raportör: Seyhan Akın
3. MASA Yabanda ve kentlerde yaşayan hayvanlar
Yürütücü: Utku Şahin
Raportör: Ahmet Caner Altay
4. MASA Kültürel ve tarihi varlıklar
Yürütücü: Oruç Karaçık
Raportör: Levent Büyükbozkırlı
5. MASA Hukuk süreçlerimiz – ekokırım suçları
Yürütücü: İlksen Dinçer Baş
Raportör: Onur Cingil
6. MASA Madencilik ekonomisi
Yürütücü: Caner Gökbayrak
Raportör: Reyhan Erdem
15.45- 17.30 OTURUM III. SONUÇ BİLDİRGELERİNİN SUNUMU
Yürütücüler: Metin Bayrak, Reyhan Erdem, Çiğdem Özbaş
17.30 – 18.00 OTURUM IV. ÇALIŞTAY SONUÇ BİLDİRGESİNİN OKUNMASI
Metin Bayrak