Muğla’nın Fethiye ilçesinde, yurttaşların kıyıları kullanmakla ilgili haklarının kısıtlanmasına karşı mücadele etmek için ilk eylemlerini Büyük Samanlık Koyu’nda yapan Kıyılar Halkındır İnisiyatifi ve Fethiyelilere destek olmak için gelen Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, eylemlerinin ardından Gündem Fethiye’ye konuştu.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesinde, yurttaşların kıyılara ve denizlere ücretsiz şeklide erişiminin kısıtlanmasına yönelik faaliyetlere karşı bir araya gelen Kıyılar Halkındır İnisiyatifi, 2 Eylül 2023’te Büyük Samanlık Koyu’nda bir basın açıklaması yapmış ve plajda insan zinciri oluşturmuştu.
Eyleme, Datça’da da kıyı işgallerine karşı yaklaşık altı aydır kıyılarda nöbet tutan Şezlongsuz Datça İnisiyatifi’nden yurttaşlar da katılmıştı.
Eylemin ardından Fethiyeli ve Datçalı yurttaşlar Gündem Fethiye’ye neden böyle bir eylem yaptıklarını anlattı.
Kıyılar Halkındır İnisiyatifi’nden Avukat Görkem Göktaş, Fethiye’de yurttaşların denize girebileceği alanların giderek azaldığını belirterek Anayasa’ya dikkat çekti.
Göktaş, “Anayasal hakkımız olan kıyılar zaten halkındır. Evet biz onu yönetim şeklinde devlete vermiş olabiliriz ama devlet sermaye veya işte paralı şirketlere orayı kiralıyorlar, kira bedellerini de gerekçe göstererek halkı içeri almıyorlar veya çok uçuk rakamlar istiyorlar” dedi.
“HER YERİ DENİZLERLE KAPLI FETHİYE’DE DENİZE GİRECEK BİR YER BULAMADIĞIMIZ İÇİN BU EYLEMİ BAŞLATMA KARARI ALDIK”
Meselenin istenen ücretin yüksekliğiyle veya azlığıyla ilgisi olmadığına dikkat çeken Göktaş, şöyle konuştu:
“Bu arada beş lira olabilir, bir lira olabilir, 1000 lira da olabilir ama her ne ad altında olursa olsun biz sahilde denize girmek istediğimizde bizden hiçbir şekilde ücret alınamaz. Biz oradaki şezlongları da aynı şekilde sahilde deniz kenarından seviyesinden 50 metre içeri kadar oralara şezlongları yığamaz. Şezlongları kiralayabilirler ancak yığılma şeklinde orada şezlongları koyamazlar. Biz de artık denize girecek bir yer bulamadığımız için koca Fethiye’de her yeri denizlerle kaplı Fethiye’de bu şey, Datça’da başladıktan sonra burada başlatma kararı aldık. Sağ olsun halkı da bizi yalnız bırakmadı. Zaten bu hepimizin isyanıydı. İlk eylemimizi yaptık gayet kalabalıktık, güzel oldu diye düşünüyorum.”
“BİZİM İÇİN BU HAREKETİN YAYILIYOR OLMASI ÇOK ANLAMLI”
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi’nden Sedat Yağcıoğlu ise yaklaşık altı aydır her gün kıyı nöbetlerini sürdüklerini belirterek, bu tür eylemlerin yayılıyor olmasından mutlu olduklarını söyledi.
Yağcıoğlu, “Biz ilk yola çıkarken de doğrudan Datça’da bir mahallenin yoğun olarak kullandığı kıyımızı işgal edilmeye başlandığında nöbete geçerken şunu söyledik: Sadece Datça’da değil, tüm Türkiye’de kıyılar için mücadele edeceğiz diye yola çıkmıştık. Bizim için bu hareketin yayılıyor olması çok anlamlı, çok keyifli. Çünkü ancak birleşirsek, gücümüzü halk olarak daha iyi hissettirebileceğiz ve bu kamunun gücü aslında kazanmak için kıyılarımızı geri alabilmek için bir imkan olacak” ifadelerini kullandı.
“FETHİYE YOLA ÇIKIYOR BUGÜN, BU MÜCADELEDE BİZ DE DOSTLARIMIZLA, YOLDAŞLARIMIZLA BİRLİKTE OLMAK İÇİN BURADAYIZ”
Kıyıları kullanmakla ilgili mücadelelerin yayıldığına vurgu yapan Yağcıoğlu, “Biz ilk Fethiye’de Kıyılar Halkındır İnsiyatifi’ni sosyal medya aracılığıyla gördüğümüzde çok heyecanlandık. Çünkü aynı il sınırları içindeyiz üstüne üstlük. Biliyoruz Ayvalık’ta, Çeşme’de, Foça’da artık halk sokağa çıkmaya başladı. Kıbrıs’ta, Yunanistan’da herkes ‘Kıyılarımızı geri istiyoruz’ sloganıyla yola çıkıyor. Saydığımız yerler tamamen denizlerle çevrilmiş yerler ama artık sermayenin, rantın eline peşkeş çekilmiş alanlar yüzünden kıyılar neredeyse halka kapatılmış durumda. Nerede bir mücadele varsa aslında bunu bir araya getirmek çünkü aslında derdimiz aynı. Çözüm için amaçlarımız aynı. Yollarımız yöntemlerimiz ayrıysa, müşterekleri keşfederek birleştirebiliriz. O yüzden Fethiye yola çıkıyor bugün. Çok anlamlı bir yol. Bu mücadelede biz de dostlarımızla, yoldaşlarımızla birlikte olmak için buradayız” dedi.
NE OLMUŞTU?
Kıyılar Halkındır İnsiyatifi, kuruluşunun ardından “Havlunu kap, Büyük Samanlık’a Gel” başlıklı bir çağrı yaparak “Hepimize ait olan kıyılarımıza özgürce girebilmek, kumsalında özgürce havlumuzu sermek için ilk etkinliğimizi Büyük Samanlık koyunda başlatıyoruz. 2 Eylül Cumartesi günü saat 14:30’da yasal hakkımızı kullanmak için Salı Pazarı zabıta noktasında toplanıyoruz ve 15.00’te Büyük Samanlık Koyu A Kapısı girişinde oluyoruz” demişti.
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi ise Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Özbel Sahili’nde 264 metrekarelik kıyı alanını Palaia Otel’e kiralanması ve şirketin kıyıya ahşap bir platform yapmaya başlaması üzerine bir araya gelmişti.
Kıyı Kanunu’na aykırı olması nedeniyle yurttaşların mücadelesi sonucunda platform sahilden kaldırılmış, otelin kıyıya koyduğu şezlongların önünde yurttaşlar 9 Mart 2023’te nöbete başlayarak kıyıyı, hakları kapsamında kullanmaya başlamıştı.
177 gündür Datça’nın farklı bölgelerindeki kıyı işgallerine karşı çıkan yurttaşlar “Şezlongsuz Datça İnisiyatifi”ni oluşturmuştu. Otel sahipleri ise yurttaşların kıyıdan eşit ve serbestçe denize girmeleri karşısında şikayette bulunmuş ve üç kişi hakkında soruşturma başlatılmıştı.