Muğla’nın Fethiye ilçesinde, hayvan hakları savunucuları Zabıta Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, zabıta ekiplerinin hayvanları koruyan yurttaşlara baskı uyguladığı belirtilerek, “Bu uygulamalar açıkça anayasal hakların ihlali ve görevin kötüye kullanılmasıdır” denildi.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde, hayvan hakları savunucuları Fethiye Belediyesi Zabıta Müdürlüğü binası önünde bugün (14 Temmuz) basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını grup adına Seray Yıldırım okudu.
Zabıtanın hukuk dışı uygulamalarda bulunduğu ve yurttaşlara karşı ‘tehdit, baskı ve sindirme politikası’ izlediği belirtilen açıklama, “Zabıta devletin polisi değildir! Hayvanlara ve onları korumaya çalışanlara baskı son bulsun!” ifadeleriyle başladı.
“VATANDAŞLARI KORKUTMAKTA VE YILDIRMAYA ÇALIŞMAKTADIR”
Fethiye Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na aykırı, hukuk dışı, insan onurunu zedeleyen ve hayvanların yaşam hakkını ihlal eden uygulamalarda bulunduğu belirtilen açıklama, şöyle devam etti:
“Zabıta ekipleri, kanunen 2025 yılı sonuna kadar geçerli olan sahiplendirme süresini hiçe saymakta, yasa ile korunmuş hayvanları sahiplenen ya da sadece besleyen vatandaşlara karşı tehdit, baskı ve sindirme politikası yürütmektedir. Yetkisini kötüye kullanan bu ekipler, sosyal baskıyı arkasına alarak, hayvan korumacıları şikayet eden komşuları gerekçe gösterip, vatandaşları ‘Hayvanları almazsanız cezai işlem uygularız’ diyerek korkutmakta ve yıldırmaya çalışmaktadır.”

“BU HAYVANLAR SAHİPSİZ DEĞİL; KORUMA ALTINDADIR”
Açıklamada, sağlıklı sokak kedilerinin barınaklara alınarak, sahiplendirilmeye çalışıldığı aktarıldı ve şunlar söylendi:
“Yıllardır kamunun yapması gereken görevi üstlenerek, barınakların ihmali sonucu birbirine virüs bulaştırarak ölen hayvanların acı sonlarına seyirci kalmayan, cebinden harcayarak kedileri kısırlaştıran, tedavi ettiren ve yaşadıkları bölgede güvenli şekilde korumaya alan vicdan sahibi insanlar; şimdi tam da bu çabalarının karşılığı olarak zabıtanın kanunsuz baskısıyla karşı karşıya kalmaktadır. Kısır ve sağlıklı sokak kedilerini toplayarak barınaklara kapatmak ve insanları ‘sahiplenmeye zorlamak’ hem hukuka hem insanlığa aykırıdır. Bu hayvanlar sahipsiz değil; koruma altındadır!”
“SADECE YASAYA DEĞİL, İNANCIMIZA, AHLAKIMIZA VE İNSANLIĞIMIZA DA AYKIRIDIR”
Türkiye’de çoğunluğun Müslüman olduğu ve İslam dininin hayvanlara zulmü yasakladığı hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed, kedilere özel bir sevgi göstermiş; rahatsız etmemek için cübbesini kesmiş, onlarla birlikte yaşamış, susamış bir köpeğe su verdiği için affedilen günahkâr bir kadından bahsederek hayvanlara yapılan iyiliğin ahiret mükâfatı olduğunu bildirmiştir. Yine bir kediyi hapsedip açlıktan ölümüne sebep olan kadının cehennemlik olduğunu söyleyerek zulmün hiçbir bahaneyle meşrulaştırılamayacağını vurgulamıştır. Hayvanları aşağılayan, onları yaşam alanlarından koparan bu anlayış; sadece yasaya değil, inancımıza, ahlakımıza ve insanlığımıza da aykırıdır.”
“AÇIKÇA ANAYASAL HAKLARIN İHLALİ VE GÖREVİN KÖTÜYE KULLANILMASIDIR”
Zabıta ekiplerinin uygulamalarının anayasal haklara aykırı olduğuna dikkat çekilen açıklama, şöyle devam etti:
“Fethiye Belediyesi zabıta ekipleri, özel mülklere izinsiz girerek, hiçbir resmi evrak ya da tutanak olmaksızın hayvanlara el koymakta, vatandaşların kimlik bilgilerini ve fotoğraflarını rızaları dışında kaydetmekte ve kişisel haklara ağır müdahalelerde bulunmaktadır. Bu uygulamalar açıkça anayasal hakların ihlali ve görevin kötüye kullanılmasıdır.”

“HAYVANLARI KORUYAN YURTTAŞLARA YÖNELİK TEHDİT VE BASKILAR SONA ERMELİDİR”
“Bu keyfi uygulamaların hiçbiri yasal değildir. Bu müdahalelerin hiçbiri vicdani değildir. Bu baskının hiçbiri kabul edilemezdir” denilen açıklamada, şu çağrıda bulunuldu:
“Fethiye Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün, 5199 sayılı kanunu yok sayan keyfi uygulamaları derhal durdurulmalıdır.
Hayvanlara bakan, onları koruyan yurttaşlara yönelik tehdit ve baskılar sona ermelidir.
Kısır ve sağlıklı olan toplanan kediler derhal doğal yaşam alanlarına iade edilmelidir.
Özel mülklere izinsiz girişler ve vatandaşların kişisel bilgilerinin rıza dışında toplanması nedeniyle görevi kötüye kullanan kamu görevlileri hakkında işlem başlatılmalıdır.”

“YAŞAM HAKKINA DÜŞMAN BU DÜZENE BOYUN EĞMİYORUZ.”
Açıklamanın sön bölümünde şunlar söylendi:
“Hayvanlar, kamu malı değildir! Barınaklar ölüm kampı değil, koruma alanı olmalıdır! Zabıta, kolluk gücü değil; halkın hizmetinde bir idari birimdir! Hiçbir kurum, yasaların üstünde değildir! Yaşam hakkına düşman bu düzene boyun eğmiyoruz.
Hayvanlar sahipsiz değil. Biz buradayız. Hukuku, vicdanı ve yaşamı savunuyoruz. Tüm yetkilileri göreve, kamuoyunu ise bu açık hukuk ihlallerine ve ne vicdana ne ahlaka ne imana sığmayan uygulamalara karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz.”