Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kargı Mahallesi’nde, Özyer Grup’a ait Liberty Fabay Oteli’nin önünde yer alan ve 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillenen Karataş Plajı’ndaki tepenin yok edilmesiyle ilgili yurttaşlar, Fethiye Belediyesi’ne ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne dilekçe verdi; daha sonra yurttaşlar Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kargı Mahallesi’nde yer alan ve 21. ve 22. Dönem Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muğla Milletvekili Hasan Özyer’in sahibi olduğu Özyer Grup’un şirketi Fabay A.Ş’nin bünyesindeki Liberty Fabay otelin önündeki tepe iş makineleriyle yok edildi. Yapılan çalışmanın ise Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından hazırlanan Değirmenboğazı Deresi Islah Projesi olduğu öne sürüldü ve bölgedeki kanalın yönü değiştirildi.
Bunun üzerine Fethiye Kıyılar Halkındır İnisiyatifi, 9 Ocak saat 15.00’te bölgede bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’nın 9 Ocak’ta yaptığı açıklamada, “Bu çalışma, halen özel mülkiyetten geçen derenin oradaki hazine arazisinden denize ulaşması için yapılıyor. Tamamen yasal bir çalışma olduğunu vurgulamak isterim. Çünkü yasal olmasa, zaten belediye ekipleriyle birlikte biz müdahale ederiz” ifadelerini kullanmıştı.

Yurttaşlar geçerli imar planlarına göre 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ve deniz kaplumbağalarının üreme alanı olan bölgenin tahrip edilmesine neden olan çalışma hakkında yetkililerden bilgi almak amacıyla bugün (14 Ocak) Fethiye Belediyesi’ne ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne dilekçe verdi.
Dilekçenin verilmesinin ardından Fethiye Kıyılar Halkındır İnisiyatifi’nden Işık Bölükbaşı Gündem Fethiye’nin sorularını yanıtladı.
“BÜTÜN FETHİYE BUNU DUYMALI BİLMELİ”
Uzun zamandır Karataş’ta Fethiyeli birisine ait birden fazla otelin çevresinde birtakım çalışmalar yapıldığını daha sonrasında bir anda büyük bir kazı çalışmasının başladığını ifade eden Fethiye Kıyılar Halkındır İnisiyatifi’nden Işık Bölükbaşı şu ifadeleri kullandı:
“Son gittiğimde oradaki ufak yapılan çalışma tamamen büyümüş ve kepçeler dalmış. Sağlı sollu bir tarafı 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı’ydı, diğer tarafı da yine tepeydi. Baktık ki her iki taraftan da tıraşlanma değil, tepe yok edilmiş. Orada böyle bir tepelik alan her iki taraftan da alınmış. Fotoğraflar çektik vesaire, hemen harekete geçtik, ilgili kurumlarla bağlantıya geçtik, işte dilekçeler verdik.”
Konuya ilişkin araştırmalarda bulunduklarını ifade eden Bölükbaşı, “Kimdir, nedir, niye yapılıyor burası diye sebebini öğrenmeye çalıştık, görünen sebebini, görünmeyen sebebini. Ondan sonra da arkadaşlarla bir araya geldik, ne yapabiliriz diye orada bir basın açıklaması yapmaya karar verdik çünkü herkes, bütün Fethiye bunu duymalı bilmeli” dedi.
Bölükbaşı, denize girecek yer arayan Fethiye’de yaşayan yurttaşlara bir sorun daha çıktığını belirtti. Bölgede hem arkeolojik sit alanı talan edilmiş hem de kıyı talanı yaşandığını söyledi ve bölgenin ayrıca deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanı olduğu ifade etti.
Arkeolojik sit alanının bölgede yok edildiğini vurgulayan Bölükbaşı, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve buradaki temsilciliğine dilekçemizi vermek istedik, sonrasında da Belediye’ye geldik. Belediye’nin de çünkü burada yapması gereken yerler ve bilgi edinme hakkımızı kullanmak istediğimizi düşündük ve dilekçelerimizi hazırladık, buraya geldik” dedi.
“BELEDİYE BAŞKANI’NIN SÖYLEDİĞİ GİBİ HER ŞEY YASAL DEĞİL”
Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’nın “Tamamen yasal bir çalışma olduğunu vurgulamak isterim” açıklamasına atıfta bulunan Bölükbaşı, dilekçeyi Belediye Başkanlığı’na bu nedenle verdiklerini ifade etti.
Devlet Su İşleri, Anıtlar Kurulu ve Orman Müdürlüğü’nden konuya ilişkin ilgili yazıların geldiğini belirten Bölükbaşı, “Bunlar önemli ve gerekli onaylar elbette ama burada kurumlar kendi mevzuatlarını uyguluyorlar. Ben size geliyorum bu haberi yapar mısınız? Siz haberci kimliğinizle bu haberi yapıyorsunuz. Burası da öyle, yani Devlet Su İşleri onay istemiş mi? Evet ama sadece mevzuat uygulanmış” dedi.
Bölgenin imarlı bir yer olduğunu ve orada çalışma yapılacaksa imar planı değişikliğinde yapılması gerektiğini belirten Bölükbaşı, “Çok basit bir tabirle, halk arasında konuşulan ve anlaşılacak bir şekilde imarsız bir tarla var, tarla vasfında bir arazi var, oraya ev yapmak. Ne yapılıyor yani ne demek oluyor? Kaçak ev inşa etmek. Şu an orada, imar planlı olan bir yerde imar planı değişikliğine gidilmeden yapılan her şey kanunsuz, yani yasal değil. O yüzden Belediye Başkanı’nın söylediği gibi her şey yasal değil” sözlerine yer verdi.
“İSTİSNAİ HALLER OLDUĞU SÖYLENDİ”
Süreçte her şeyin yasal olabilmesi için imar planı değişikliğinin yapılması gerektiğini söyleyen Bölükbaşı, “İstisnai haller olduğu söylendi, Belediye’ye ziyaretimizde. O istisnai hal nedir onu da öğrenmek istiyoruz bu arada, o bilgiyi edinme dilekçesini bu sebeple de verdik. Kendi yaptığımız araştırmalarda istisnai hal şöyle; imar planı olmayan yerlerde, Devlet Su İşleri ve Karayolları çalışma yapabilir, istisnai haller bunlar edinebildiğim kadarıyla” ifadelerini kullandı.
Bölükbaşı, projeye dair ‘izinli projedir’ bilgisini öğrenmek adına Çevre, Şehricilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne hem de Belediye Başkanlığı’na dilekçelerini verdiklerini ifade etti. Bölükbaşı, “O imar planı değişikliği var mı, yok mu? Sözel olarak o bilgiyi aldım, olmadığını söylediler. Biz bir de resmî olarak bunu soralım ve isteyelim istedik. O yüzden arkadaşlarımızla hep birlikte sabah erkenden buraya geldik” sözlerini kullandı.
Bölükbaşı, ayrıca şunları söyledi:
“İmar planının değişikliğinin yapılmasını şunun için de önemsiyoruz çünkü orada mevcut planda; yol var, özel mülkiyet alanı içerisinde gösterilen büyükçe bir park var ve akan bir dere var. Şimdi orada derenin o ‘S’ çizen taşkın ve sel sebebiyle sebep gösterilerek o ‘S’ direkt denize verilecek. Şimdi neden imar planı değişikliği yapılmalı diyoruz ısrarla çünkü orada o yol insanlara açık olan yol, o derenin güzergahı değişecek, burada park alanı var.”

“YASAL OLAN HER ŞEY MEŞRU DA DEĞİLDİR”
Bölükbaşı, imar planı değişikliği yapılmadan mevcut plana müdahale edildiği takdirde, eski derenin ‘S’ çizdiği doğal güzergahın tamamen doldurulacağını ve plana işlenmediği için yurttaşların kullandığı dere kenarındaki yolun tamamen yok olacağını ifade etti. Bölükbaşı, “Planı olsaydı olur muydu sorusu çıkabilir buradan, hayır onunla bir ilgisi yok. İmar planı değişikliklerinde mevcut plan, değişikliği aynı şekilde uygulamalıdır, uygulaması vardır. O yüzden imar planı değişikliği yapılmadan, mevcut plana müdahaleyi kesinlikle kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
Plan değişiklikleri olsaydı bunların yapılamayacağını belirten Bölükbaşı, “Çünkü o park alanı kaç metrekare ise kaç birimse yine aynı birimde yeni planda ayrılmak zorundadır ama yeni plan yapılmadan süreç başladığında, kamu yararı gözetilen o park alanı ve o yol ortadan kaldırılacak çünkü uygulanamayacak. Orası o hale getiriliyor şu anda. Bu yüzden bu detay çok önemli” dedi.
Son olarak Bölükbaşı, şunları söyledi:
“Orada oteller zinciri olanlara verilip verilmeyeceğini biz halk olarak bilemiyoruz, o arazilerin. O su kanalı niye yer değişiyor? Eğer can ve mal güvenliği önemliyse burada, sen önce planı değiştir, oraya bir planının şeklini, projesini koy. Hâlâ projeyi de elde edemedik, nerelere dilekçe verdik, proje ile ilgili de bir bilgimiz yok. Ayrıca, diyelim ki her şey yasal, yasal olan her şey meşru da değildir zaten. Yasal, yasal, yasal denile denile ki olmayan bir zeminde söylendi bu, bu kıyılar, bu tarihi doku zaten bu sebeple sırf zedelendi, yok oldu, talan edildi.”
FUNDA ÇALIK: “FETHİYELİ OLARAK BİZ NEREYE GİDECEĞİZ?”
Bölükbaşı’nın ardından konuşan Kıyılar Halkındır İnisiyatifi’nden Funda Çalık ve Leyla Koç açıklamalarda bulundu.
Funda Çalık; bir Fethiyeli olarak, sahillerde özgürce ve endişe duymadan vakit geçirmek istediğini belirtti. 15-20 yıl önce bir Boncuklu Koyu’na, Aksazlar’a, Karataş plajlarına rahat bir şekilde misafirleriyle gittiğini ve bu plajların yok edildiğini ifade eden Çalık, şunları söyledi:
“Fethiyeli olarak biz nereye gideceğiz? Sakin bir şekilde pikniğimizi yapıp normal misafirlerimizi götüreceğimiz yer neresi? Ben bunu sormak istiyorum. Alanlar gittikçe daralıyor ve azalıyor. Fethiyeli olarak bir şeyler yapmak istedim.”
Yurttaşların yaşam alanlarının kısıtlanmaması gerektiğini vurgulayan Çalık, “Biz halk olarak Fethiye’de özgürce kıyılarımızı kullanmak istiyoruz. Tek amacımız budur. Başka bir amacımız yoktur. Kurumları rahatsız etmek veya onlara zıt düşmek gibi bir amacımız yoktur. Biz Fethiye halkı olarak sadece özgürce bütün kıyılarımızı kullanmak istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Kıyılar Halkındır İnisiyatifi’ne destek amacıyla geldiğini ifade eden Leyla Koç ise şu ifadeleri kullandı:
“Çalış’ta yaşıyorum ve sahilde gördüğüm kadarıyla Karataş’ta deniz kıyısına binalar yapılıyor. Bu halkın hiç hoşuna gitmiyor ve ileride çocuklarım ya da torunlarım bana ‘neden bunlara engel olmadınız?’ diye soracak. Bu güzel cenneti böyle mahvolmasına izin verdiniz diye hesap sormaması adına bugün buraya geldim.”
Fethiye Belediye Başkanlığı’na verilen dilekçeyi okumak için tıklayın
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne verilen dilekçeyi okumak için tıklayın