Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Aksazlar Koyu’nda yapılması planlanan Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Projesi’nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinde kapsamında Halkın Katılımı Toplantısı (HKT) gerçekleşti. Yurttaşlar, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri projenin geri döndürülemez zararlara neden olacağını getirdiler ve projeyi istemediklerini vurguladılar.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Karagözler Mahallesi’ndeki Aksazlar Koyu’nda ‘Maredian Turizm Denizcilik Yatırımları İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nin yapmak istediği ‘Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Projesi’nin, ÇED süreci kapsamında Halkın Katılımı Toplantısı bugün (25 Şubat) gerçekleştirildi.
Toplantıya şirket yetkilileri, ÇED başvuru dosyasını hazırlayan EN-ÇEV Enerji Çevre Yatırımları ve Danışmanlığı Haritacılık İmar İnşaat Anonim Şirketi yetkilileri, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri katıldı.
Ayrıca, bölge sakinleri başta olmak üzere yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri de toplantıda hazır bulundu.
Toplantı saat 11.32’de ÇED Başvuru Dosyası’nı hazırlayan EN-ÇEV şirketinin sunumu ile başladı. Beş dakika süren sunum 11.37’de sona erdi.
“1000 SAYFALIK DOSYANIN BEŞ DAKİKA SUNUMU OLMASINI ŞAŞKINLIKLA İZLİYORUM”
Sunumun ardından ilk sözü alan Avukat Bora Sarıca, sunumun beş dakika sürmesini eleştirerek “Sunumun tadı damağımızda kaldı, 1000 sayfalık dosyanın beş dakika sunumu olmasını şaşkınlıkla izliyorum” dedi. En azından Fethiye Körfezi’ne ve Fethiye kıyılarındaki diğer projelerin kapasitelerine dair kümülatif bir değerlendirme beklediklerini söyleyen Sarıca, bu sunumla bu proje hakkında bilgilendirilmelerinin mümkün olmadığını söyledi ve itirazını dile getirdi.
İnşaat Yüksek Mühendisi Ünsal Çakır da Fethiye Limanı’nın kapasitesinin bu tür projeye uygun olmadığını, var olan çalışmaların eksik olduğunu dile getirdi ve “Bütün mühendisleri uyarıyorum, lütfen bu hukuksuzluğa, adaletsizliğe taraf olmayın” dedi.
“PROJE, FETHİYE LİMANI TRAFİĞİ AÇISINDAN BÜYÜK TEHLİKE ARZ EDEBİLİR”
Kıyılar Halkındır İnisiyatifi Gönüllüsü olan ve kendisi de tekne sahibi olduğunu dile getiren Turan Yurteser ise planlanan Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Projesi’nin en yakın diğer marinaya mesafesini ve bu mesafeden dolayı kazalara ilişkin bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu. Projenin liman trafiği açısından büyük tehlike arz edebileceğini dile getirdi.
ÇED raporunu hazırlayan şirket mühendisinin en yakın liman projesine uzaklığının en az 1 kilometre olduğunu dile getirmesine ise yurttaşlar karşı çıktı ve mesafenin çok daha az olduğunu söyledi.
Avukat Bora Sarıca da yapılması planlanan proje ve mevcut Ece Saray Marina arasındaki mesafenin 277 metre olduğunu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın da bu mesafeye itirazlarının olduğunu ve bu itirazın ÇED raporunda yer aldığını dile getirdi.
“BİR AVRUPA KENTİNDE OLSAYDIK BU KADAR GÜZEL BİR PLAJIN ÖNÜNÜ KAPATACAK PROJEYİ KONUŞUR MUYDUK?”
İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı İlkay Tugay ise “Eğer bir Avrupa kentinde olsaydık bu kadar güzel bir plajın önünü kapatacak bir projenin yapılmasını konuşur muyduk çok merak ediyorum” dedi. Tugay, marinanı bir ihtiyaç olduğunu fakat bu ihtiyacın dışarıdan gelecek yatlar için değil yerel halkın ihtiyacına yönelik olduğunu dile getirdi. Yerinin ise yanlış olduğunu söyledi.
“DENİZLER, KOYLAR, KIYILAR SADECE SERMAYEYE ÖZEL SUNULAMAZ”
Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi Gönüllüsü Işık Bölükbaşı Halkın Katılımı Toplantısı için seçilen yerin halkın ulaşımı için zor olduğunu, gelmek isteyen yurttaşların ulaşım problemler ile gelemediğini aktardı. Bölgede halihazırda trafik yükünün oldukça fazla olduğunu ve trafiğin yaz mevsiminde kilitlendiğini söyledi.
Kürek sporu yaptığını da belirten Bölükbaşı, proje yapıldıktan sonra burada yurttaşların kürek sporunu yapamayacaklarını söyledi.
“Denizler, koylar, kıyılar sadece sermayeye özel sunulamaz” diyen Bölükbaşı projenin sürdürülebilir olmadığını, Fethiye Körfezi’nde zaten bir kirlilik ve sığlaşma problemi olduğunu hatırlattı.
Mimarlar Odası Fethiye Temsilciliğinden Çiğdem Özel de 1/50.000 Ölçekli Aydın Muğla Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’na dikkat çekti. Planda bölgenin ‘Fethiye-Seydikemer Alt Bölgesi’ olarak geçtiğini ve ‘bölgede yapılaşmaya ihtiyaç yoktur’ ifadelerinin kullanıldığını aktardı.
Ayrıca aynı 1/50.000 ölçekli planda bu bölgenin “üçüncü öncelikli bölge” olarak işaretlendiğini, üçüncü öncelikli bölgede bir yapılaşma yapılabilmesi için önce birinci öncelikli ve ikinci öncelikli bölgelerde yapılaşma olamamasının belgelenmesi gerektiğini söyledi. Bu belgelenmenin başvuru öncesinde yapılması gerektiğini ve proje kapsamında yapılıp yapılmadığını soran Özel’e, ÇED başvuru dosyasını hazırlayan şirket mühendisi “Yapılmadı” şeklinde yanıt verdi.
“DAĞLARIMIZA DA ORMANLARIMIZA DA DENİZLERİMİZE DE NEHİRLERİMİZE DE SAHİP ÇIKMAK İÇİN SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Türkiye İşçi Partisi Üyesi Solmaz Tokay, tabiatı korumakla görevli bir devlet kurumu olan Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun projeye izin vermesini “ironi” olarak değerlendirdi ve şunları söyledi: “Tabiatı korumakla ilgili bir devlet kurumu yıllardır, 22 yıldır bütün kötülükleri, bütün Türkiye halkların üzerine; dağını, ormanını, denizini, nehrini yok ederek ayakta durmaya çalışıyor. Biz Fethiyeliler, asla bu kötülüklere izin vermeyeceğiz. Dağlarımıza da ormanlarımıza da denizlerimize de nehirlerimize de sahip çıkmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Size sorum yok, yukarıdan ne emrediliyorsa onu yapıyorsunuz.”
“OLASI BİR YANGIN DURUMUNDA BİR AMBULANS, İTFAİYE NE KADAR SÜREDE BURAYA ULAŞABİLECEK?”
Fethiye Kent Konseyi Ekoloji Meclisi Başkanı ve Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi Gönüllüsü Avukat Görkem Göktaş bölgede özellikle yaz sezonunda oluşan yoğun trafik problemine dikkat çekti. Diğer yandan yolların da oldukça dar olduğuna işaret etti ve şimdi bile gelirken otomobiliyle saatte 10 kilometre hızı geçemediğini söyledi.
Bu noktadan hareketle Göktaş, yaz döneminde bölgede veya projede olası bir yangın, afet ya da yaralanma durumunda ambulans veya itfaiye araçların nasıl girip çıkacağını sordu. Göktaş, “Olası bir yangın, olası bir rahatsızlık, kalp krizi ya da deprem durumunda, bunun simülasyonunu yaptınız mı? Yani ambulans buraya gelecek, kişiyi alacak, hastaneye yetiştirecek. Bu ne kadar sürüyor? Yaz trafiğinde itfaiye buraya ne kadar sürede gelecek?” diye sordu.
Göktaş ayrıca, projenin Fethiye iç turizmine katkısının olup olmayacağını sordu.
Hayvan Hakları Koruma Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Eda Sheldon ise bölgede yaşayan caretta caretta deniz kaplumbağalarına değindi ve ÇED kapsamına Fethiye’de koruma altındaki deniz kaplumbağalarına dair bir rapor hazırlanıp hazırlanmadığını sordu. Yetkililer ise mevcut raporda bulunmadığını fakat ilerleyen süreçte bir çalışma yapılacağını söyledi. Üniversite hocalarının bölgede çalışma yapacağını, eğer uygun görmezlerse raporlarında belirteceğini dile getirdiler.
Bu yanıt üzerine yurttaşlar “Biz şu an neden buradayız o zaman?” diye sorarak gerekli araştırmanın yapılmadan ÇED sürecinin başlatılmış olmasını eleştirdiler. Sheldon, “Resmi kurumlar araştırma yapmamış ve olur vermiş. Benin burada firmaya söyleyeceğim bir şey yok, ben direkt yukarıya sesleniyorum. Bu kadar haksızlık olmaz. Bu halk hakkını sonuna kadar savunacak” dedi.
“MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İTFAİYESİNİN OLUMSUZ DEĞERLENDİRMESİ VAR, İNŞALLAH AH VAH ETMEYİZ”
Yeniden söz alan Avukat Bora Sarıca, ÇED raporunda yetkili kurumların yangın, ulaşım, trafik gibi konularda olumsuz görüşlerine vurgu yaptı.
Bu raporlardan Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın hazırladığı rapora dikkat çeken Sarıca, Bolu’da ihmaller sonucunda meydana geldiği ortaya çıkan otel yangınını hatırlattı. Sarıca, Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın proje için olumsuz görüş bildirdiğini belirtti ve “İleride bir gün, inşallah olmaz ama, Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye raporunu okuyup ah vah etmeyiz” dedi.
Projenin yapılabilmesi için gerçekleştirilen imar planı değişikliği aşamasında, değişikliğine karşı dava açtıklarını, bu dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunun bu dosyada dikkate alınması halinde bu projede ÇED başvurusunun dahi yapılmaması gerektiğini söyledi.
“MADEM BU HALKIN KATILIMI TOPLANTISI, BİZİM HALK OLARAK RIZAMIZ YOKTUR”
Türkiye İşçi Partisi Fethiye İlçe Başkanı Gamze Yılmaz Çatak ise “İçgüdüsel olarak yumurtasını bırakan Carettalara karşı da mı bizim bir sorumluluğumuz yok?” diye sordu. Yılmaz, “Memlekete dair sorumlu olan her bir kişinin zaten bu projeye doğrudan olumsuz kararı vermesi gerekir. Bunu yapmıyorsa, yetkili kurumlar ‘olumlu’ diye karar veriyorsa halk şirketlerden de sermayeden de büyüktür. Madem bu halkın katılımı toplantısı, bizim halk olarak rızamız yoktur” diye konuştu.
Yurttaşların toplantıda gündeme getirdikleri diğer noktaların ayrıntıları ise şu şekilde:
GÖRKEM GÖKTAŞ: “FETHİYE KÖRFEZİ’NİN KİRLİLİĞİNİ, DOLUM ORANINI HİÇBİR ŞEKİLDE DİKKATE ALMAMIŞLAR”
Toplantı sonunda Fethiye Kent Konseyi Ekoloji Meclisi Başkanı Avukat Görkem Göktaş, Gündem Fethiye’ye toplantıyı değerlendirdi.
Göktaş, Halkın Katılım Toplantısı’nda herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını belirtti. Yapılan projelerin yurttaşlara sorulmadan yapıldığını vurgulayan Göktaş, “Orası ormandan kiralanmış, birileri de buraya 200 tekne getiririm diye düşünüp bir şeyler hazırlamış. O sunumu benim çocuğum da hazırlar. Beş slayttan oluşan ve içinde hiçbir bilgi bulunmayan bir sunum yapıldı. Biz de doğal olarak itirazlarımızı belirttik” dedi.
Göktaş, itirazlarını şu şekilde sıraladı: “Fethiye Körfezi’nin kirliliğini, dolum oranını hiçbir şekilde dikkate almamışlar. Buraya gelen yolun tek bir güzergâh olduğunu, olası bir yangın, afet veya acil sağlık durumunda ulaşımın nasıl sağlanacağının hesaplanmadığını gördük. Bize bu konular hakkında hiç bilgi verilmiyor. Sorduğumuz hiçbir soruya cevap alamadık zaten.”
“BU TOPLANTI, BİZİ BİLGİLENDİRMEK İÇİN DEĞİL YÖNETMELİKTE YAZAN O KÜÇÜK MADDEYİ GÜYA YERİNE GETİRMEK AMACIYLA DÜZENLENMİŞ”
Bu şekilde bir HKT olmayacağını vurgulayan Göktaş, “Bu toplantı, bizi bilgilendirmek için değil yönetmelikte yazan o küçük maddeyi güya yerine getirmek amacıyla düzenlenmiş. Bakanlık yetkilileri sağ olsun, bütün itirazlarımızı not aldıklarını belirttiler. Yazılı itirazlarımızı bekliyorlar ama bize bunların cevapları gelmiyor. Biz bunların cevaplarını istiyoruz. Burada çok güzel sorular soruldu ama bunların cevaplarını alabilecek miyiz? Orası çok meçhul” ifadelerini kullandı.
Toplantıya; Kıyılar Halkındır İnisiyatifi, Deniz Ticaret Odası, Fethiye Kent Konseyi ve yurttaşların katıldığını açıklayan Göktaş, “Hiçbirimiz bu işlerin peşini bırakmayacağız. Çünkü sorun sadece burasıyla sınırlı değil, Fethiye Körfezi’nin her yerinde benzer projeler var. Her yerde bir yıkım yapılmaya çalışıyor. Bu sürece bütüncül gözle bakmak lazım” dedi.
“MADDİ VE MANEVİ ZARARLARI KONUSUNDA YETKİLİLERDEN BİR AÇIKLAMA BEKLİYORUZ”
Bölgeye eğer marina yapılırsa mevcut yolun yetmeyeceğini ve yol genişletme çalışmasıyla beraber yapılaşmanın artacağını vurgulayan Göktaş, “Bu ekolojik kıyımın sonu yok. Biz Türkiye olarak kıyı şeridinde bu ekolojik değerlerimizden para kazanıyoruz. Eğer konu maddiyat ise doğanın bile ekonomik bir değeri var. Bir ağacın bile bir bedeli bulunuyor. Aslında onun bize sağladığı yarar bedeli var ve bunların hepsini birer birer yok ediyorlar” sözlerini kullandı.
Karataş’ta yapılan ekolojik kıyıma atıfta bulunan Göktaş, şunları söyledi:
“Oranın bize vereceği maddi ve manevi zararın hesabı yok. Neler başımıza geleceğini bilmiyoruz. Eğer buraya da marina yapılırsa tekne trafik kazaları, ekolojik yıkım, deniz kirliliği ve ulaşım sorunları gibi risklerin doğuracağı maddi ve manevi zararlarla ilgili yetkililerden açıklama bekliyoruz. Artık bunların da değerini dikkate alınması gerektiğini belirtmek istiyorum.”
KAMİL OVACIK: “BU TÜR İNSANLARIN AT KOŞTURMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Görkem Göktaş’ın ardından Fethiye Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Kamil Ovacık, konuya ilişkin Gündem Fethiye’ye değerlendirmelerde bulundu.
Ovacık, “Tam Ece Marina’nın karşısında, gemilerin geçişine dar bir alan bırakacak bir proje için halkın katılım toplantısı düzenlendi. Projeye, her açıdan itiraz ettiğim noktalar var” dedi.
Sürekli farklı projelerle karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Ovacık, “Devletin hiçbir kademesi, hiçbir projeye olumsuz görüş bildirmiyor. Hep önümüze ısıtıp ısıtıp geliyor. Gerçekten hepimizin çok canını sıkmaya başladı. İşimizi gücümüzü bırakıp buraya geliyoruz” ifadelerini kullandı.
Projeye karşı itirazlarını dile getirdiklerini söyleyen Ovacık, “Devlet artık bunu ciddiye alır mı, almaz mı, onu takip edeceğiz. Ama ne olursa olsun şu çok net: Biz buna izin vermeyeceğiz. Hiçbir şekilde, kendi evimizin önünde bu tür insanların at koşturmasına müsaade etmeyeceğiz” sözlerini kullandı.
“BU ‘MIŞ GİBİ’ TOPLANTIYI DA KABUL ETMİYORUZ”
Projenin yapılmak istendiği Karagözler Mahallesi’nde yaşayan ve Muğla Çevre Platformu Fethiye Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Turhan Doğu Gündem Fethiye’ye değerlendirmelerde bulundu.
Doğu, “Fethiye Körfezi can çekişirken, Aksazlar’a yapılmak istenen 280 yat kapasiteli marina için düzenlenen bilgilendirme toplantısına katıldık” ifadelerini kullandı.
Proje sunumunun yetersiz olduğunu belirten Doğu şunları söyledi:
“Buraya geldiğimde, ÇED hazırlayacak ve ön rapor hazırlayacak firmanın bizlere sadece dağıttığı broşür dışında herhangi bir belge veya bilgi sunmadığını gördüm. Böyle bir sunumu bir ilkokul öğrencisi de hazırlayabilir. Burada halk yanıltılarak süreç ‘mış gibi’ gösterilip hızlandırılmak isteniyor ancak Karagözler Mahallesi sakinleri ve Fethiyeliler, doğa konusunda çok hassastır. Can çekişen, balçıklaşan ve teknik şartları tam olarak bilinmeyen bir Fethiye Körfezi konusunda bizleri ikna etmeleri imkânsızdır.”
Özel sektöre karşı olmadıklarını vurgulayan Doğu, “Bizler özel sektörün peşkeşe dönüşüp gerekmeyen yerlere gerekiyormuş gibi bir şeylerin dayatılmasına karşıyız. Bu nedenle, bu ‘mış gibi’ toplantıyı da kabul etmiyoruz. Önümüzdeki süre içerisinde ÇED raporunu bekleyeceğiz. Ardından gereken hukuki işler neyse yaparız” sözlerini kullandı.
Toplantı esnasında Bakanlık ve Kaymakamlık temsilcilerinin projenin hatalarını gördüğüne inandığını ifade eden Doğu, “Onların da gerekli bilgiyi rapora yazacaklarını düşünüyorum” dedi.
NE OLMUŞTU?
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Karagözler Mahallesi Aksazlar mevkisinde “Maredian Marine Denizcilik Yatırımları Turizm İnşaat Sanayi İthalat İhracat ve Ticaret Anonim Şirketi” tarafından yapılmak istenen tekne bağlama iskelesine ait imar planları değişikliği 16 Mayıs 2023 tarihinde askıya çıkarılmıştı.
Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün yaptığı duyuruda 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nın bu tarihten itibaren bir ay boyunca askıda kalacağı belirtilmişti.
Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği (Fetder), konuya ilişkin 23 Mayıs 2023 tarihinde yayınladığı açıklamada projenin Fethiye Körfezi’nin ölümü anlamına geldiğini ve belirtmiş ve bir an önce Körfez’in temizlenmesi için harekete geçilmesini talep etmişti.
İmar planı değişikliğine karşı Fetder tarafından hazırlanan ve 242 yurttaşın da imzaladığı itiraz dilekçesi, projenin ekoloji biliminin gereklerine, çevre mevzuatına ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle 15 Mayıs 2023 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Fethiye Şube Müdürlüğü’ne teslim edilmişti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan, “Tekne Bağlama İskelesi”ne ait imar planı değişikliğini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşımış ve dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yazılı olarak cevaplanması için soru önergesi vermişti.