Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı duyuruya göre, Kuzey Afrika üzerinden gelen çöl tozları Türkiye’ye gelmiş durumda. Konu ile ilgili Gündem Fethiye’ye açıklama yapan Jeoloji Yüksek Mühendisi, Tıbbi Jeoloji Uzmanı ve Yazar Dr. Eşref Atabey, “Toz fırtınaları toprak veriminin düşmesine, neden olur” ifadelerini kullandı.
Haber: Yasin Çoban
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından aralarında Muğla’nın da içinde bulunduğu birçok ilde görülecek çöl toz taşınımı dün (24 Nisan) itibariyle Türkiye’yi etkisi altına aldı. Konuyla alakalı Jeoloji Yüksek Mühendisi, Tıbbi Jeoloji uzmanı ve yazar Dr. Eşref Atabey Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu.
Atabey, “Toz fırtınaları/çöl tozları, bitki örtüsünün olmadığı ya da çok zayıf olduğu, çöller ile kurak, yarı kurak özelliklere sahip ve yarı çöl görünümündeki yerlerde görülür. Kuzeydeki soğuk havanın güneye, güneydeki sıcak havanın kuzeye hareketi sonucu oluşan rüzgarlar özellikle Sahra Çölü’nde toz fırtınalarına neden olur” dedi.
“GEÇİŞ MEVSİMLERİNDE DAHA FAZLA ETKİLİ OLMAKTADIR”
Türkiye’de çöl tozlarının geçiş mevsimlerinde daha fazla etkili olduğunu belirten Atabey, şu sözlere yer verdi:
“ İlkbahar ayları olan mart, nisan, mayıs ayları ile sonbahar ayları olan eylül, ekim ve kasım ayları çöl tozlarının etkisini artırdığı dönemlerdir. Çöl tozları, yağan yağmurla çamur halinde iner.”
Atabey, toz fırtınalarının yeryüzüne daha yakın seviyelerde etkili olduğunu söyleyerek, “Toz fırtınaları sırasında yükselen toz bulutlarının türü, boyutu ve yayılımı, insan ve hayvan topluluklarının sağlığı üzerinde ne derece etken olduğunu belirleyen temel unsurlardır” ifadelerini kullandı.
“GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMAZSA ÇOCUKLARIN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA KALABİLİR”
Atabey, toz fırtınalarının etkinlikleri sınırlayan, trafik kazalarını ve uçak pilotlarında baş dönmesi olgusunu arttıran, görüş mesafesinin belirgin biçimde azalmasına neden olan bir doğa olayı olduğunu belirtti.
Toz fırtınasının toprak veriminin düşmesine güneşle çalışan aletlerde verim kaybına neden olduğunu aktaran Atabey, şu sözleri dile getirdi:
“Toz fırtınaları toprak veriminin düşmesine, ekinlerde hasara, güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasının engellenmesine, güneşle çalışan aletlerde verim kaybına, iletişim ve mekanik sistemlerin zarar görmesine, hava kirliliğine, solunum rahatsızlıklarının artmasına neden olur. Toz fırtınalarının mineral tozları kanser ve solunum yetmezliği gibi birçok hastalığa yol açar. Dünya ölçeğinde toz fırtınalarına ve onların oluşumuna gerekli önlemler alınmazsa çocukların geleceği tehlike altında kalabilir.”
“SİLİKOZİSE NEDEN OLABİLİR”
Atabey, tozların çeşidine göre solunum sisteminde toksik etki edebileceği vurgulayarak, “Solunarak alınan iri toz tanelerinin çoğu balgamla dışarı atılabilir. Ancak bu tozlar mineral çeşidine göre solunum sisteminde toksik etki yapabilir. Çok daha uzun sürelerle atmosferde asılı halde kalan ve solununum yoluyla alınabilen 10 mikrometreden (µm) küçük boyutlu ince toz partiküllerinin birçoğu genellikle 10 ile 5 µm arasında değişen boyutta olanlar üst solunum yolunda tutularak engellenmekte ve sonunda öksürmeyle dışarı atılmaktadır” dedi.
Son olarak Atabey, şu ifadelere yer verdi: “Çöl tozlarının yüksek bir oranı silisyum dioksit yani silis tozları, kalanı demir oksit bileşimli olduğu saptanmıştır. 5 µm‘den daha ince taneli partiküller ise çoğunlukla daha derinlere nüfuz ederek akciğerlerde silikozise neden olabilir. Tozlar çeşitli mikroorganizmaları, bakterileri taşıyabilirler.”