Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Bugün yine dünyanın her yerinde sokaklarda, alanlardayız” denildi.
Haber: Piray Akarer
Muğla’nın Datça ilçesinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bugün saat 11:30’da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Binası’nda basın açıklaması yapıldı. Saat 12:30’da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İlçe Binası’nda kart yazımı etkinliği ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Saat 13:00’te ise Datça Semt Pazarı girişinde Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından basın açıklaması yapıldı.
Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin çağrısıyla bugün saat 14.00’te Datça Demokrasi Evi’nde bir araya gelen kadınlar, ellerinde pankartlarla ve sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Saat 15.00’te ise basın açıklamasını gerçekleştirdiler.
Kadınlar adına basın açıklamasını Fatma Nevin Vargün’ün okudu.
8 Mart’ın ortaya çıkışının üzerinden 168 yıl geçtiği belirtilen açıklamada, “Aradan geçen iki yüzyıla yakın süreç içinde insanlık adına büyük gelişmeler yaşandı. Kadınlar hala özgür değiliz. Cinsiyete dayalı ayrımcılık ile her gün, dünyanın her tarafında erkekler tarafından katlediliyoruz. Taciz ve tecavüze uğruyoruz. Eğitimde erkeklerden daha fazla başarılıyız ama işe alınma önceliği erkeklerde” denildi.
Kadınların erkeklerle aynı işlerde çalışsa da daha az ücret aldıkları vurgulanan açıklamada, “İşten ilk çıkarılan biz kadınlar oluyoruz. Bu talan düzeninde eskisinden daha fazla yoksullaşıyoruz. Toplumun en yoksulları yine biz kadınlarız. Peki, susuyor muyuz? Yılgınlığa düşüyor muyuz? Hayır! Mücadelemizi yükseltiyoruz. Bugün yine dünyanın her yerinde sokaklarda, alanlardayız. Taleplerimizi birlikte haykırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, dünya genelinde savaşların arttığı belirtildi. Türkiye’de kırk yıldır devam eden Kürt sorununun çözümsüz kalmasının yol açtığı çatışmaların demokratik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Savaş ve çatışmaların karşısında barıştan yana oldukları belirtilen açıklamada, “Acımasızca bombalanan, öldürülen, evleri yok edilen Filistinlilerin topraklarından tamamen çıkmasını isteyenlere inat; Filistin Filistinlilerindir. Filistinli kız kardeşlerimizin yanındayız” sözlerine yer verildi.
“BU DEVRAN BİR GÜN DÖNECEK”
İktidarın 2025 yılını “aile yılı” ilan ederek kadınları görmezden gelmeye çalıştığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Hepimiz tek tek bireyleriz. İstemediğimiz eşten, sevgiliden ayrılma kararını biz veririz. Ayrılmak istediğimiz için bizleri gittikçe vahşileşen yöntemlerle öldüren, yaralayan, sakat bırakan eril zihniyete karşı dimdik ayaktayız. Direniyoruz, direneceğiz. Cinsel yöneliminden ötürü toplumda yok sayılmaya çalışılan LGBTI+ bireylerine yönelik her türlü antidemokratik uygulamaların karşısındayız. LGBTI+ bireylerine dönük sert yaptırımlar içeren yasa tasarısı hazırlıklarına şiddetle karşıyız. Aile diyerek, gerici, yobaz düşünceleri, dünyada da gelişen sağcı politikalara güvenerek yükseltenlere bir kez daha sesleniyoruz; bu devran bir gün dönecek.

Eğitim ve medya yoluyla yürütülen toplumu dönüştürme çabalarının beyhude olduğu belirtilen açıklamada, “2020 yılında 27 yaşındayken Muğla’da vahşice katledilen Pınar Gültekin’in katillerinin cezalarını geçtiğimiz ay indirmeye cesaret ettiler. Yargıtay 1. Ceza Dairesi ‘haksız tahrik’ nedeniyle kararını bozulmasını ve indirilmesini istedi. Ancak kadınlar susmadılar. Kısa sürede bu karardan geri dönüldü” sözleri kullanıldı.
Açıklamada, siyasallaşan yargının kadın katillerine, tecavüz faillerine ve çocuk istismarcılarına daha hafif cezalar verilmesine yol açtığı vurgulandı. Bu duruma engel olabilecek tek gücün ise feminist mücadele olduğu belirtildi.

“KAZANIMLARIMIZI KORUMAK, HEDEFLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRMEK, YAŞAMAK İÇİN BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ”
Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan talepler sonucunda Datça’da Kadın Danışma Merkezi’nin açılışı için yer belirlendiği ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Psikolog ataması ardından bu konuda son derece önemli bir adım atılmış olacak. Ayrıca online başvuru ve şimdilik cep telefonu uygulamasıyla şiddet hattı oluşturuldu. Kayyum siyaseti ile halkın özgür iradesiyle seçtiği belediyelere kayyum atanarak halkın özgür iradesi yok sayılıyor. Bu yolla yerellerde oluşturulmuş tüm kadın kazanımları yok ediliyor. Kayyum siyaseti kadınlara yönelik yeni yoksunlukları ortaya çıkarıyor. Cezaevlerinde yer kalmadı. Hırsızlar, katiller, tecavüzcüler dışarda, demokrasi isteyenler içerde. “

Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, demokratik ve özgür bir ülkede ve dünyada barış içinde yaşamak istedikleri ifade edilen açıklamada, “Barış için, kazanımlarımızı korumak, hedeflerimizi gerçekleştirmek, yaşamak için birlikte güçlüyüz. Bu nedenle mücadelemizi yılmadan, bıkmadan sürdürüyoruz. Sürdüreceğiz. Datça’da yaşayan bütün kadınları Datça Kadın Platformu ve Kadın Meclisi’nde bir araya gelmeye çağırıyoruz” denildi.
“BİZ KADINLAR HER ŞEYE RAĞMEN HALA ÖZGÜR DEĞİLİZ”
Basın açıklamasının ardından Datça Kadın Platformu üyesi Fatma Nevin Vargun açıklamalarda bulundu.
8 Mart için yaklaşık iki aydır hazırlık yaptıklarını ifade eden Vargun, “Hangi tema üzerinde bu yılı kutlayacağımızı konuştuk, tartıştık, konuşma metni hazırladık. Pazarlarda bildirilerimizi dağıttık. Bunun içinde çeşitli etkinliklerimiz de var. Sadece yürüyüş değil ama bugün ana yürüyüşümüzü gündüz yaptık. Daha sonra 19.30’ta gecelerde bizim demek için feminist gece yürüyüşümüzü yapacağız” dedi.
8 Mart’taki temel şiarlarının özgürlük olduğunu belirten Vargun, “Biz kadınlar her şeye rağmen hala özgür değiliz. Özgürlüğümüz ve barış özellikle Türkiye’ye ve dünyaya barışın gelmesi en büyük isteğimiz. Datça’da 8 Mart, böyle gördüğünüz gibi renkli ve canlı oluyor. Hepimize acı bir günden kaynaklanan bir gün. Ama bizim için 8 Mart haklarımız için mücadele günümüzdür bu mücadeleyi sürdürüyoruz” sözlerini kullandı.

“KİMLİĞİMİZ İÇİN MEYDANLARDA, SOKAKLARDAYIZ”
Fatma Nevin Vargun’un ardından Datça Kadın Platformu Üyesi Seher Kalkan, açıklamalarda bulundu. Kalkan ““Dünyada ve Türkiye’de, kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak haklarımız, yaşamlarımız, mücadelemiz, bedenimiz, emeğimiz ve kimliğimiz için meydanlarda, sokaklardayız. Yaşasın direnişimiz, yaşasın 8 Mart! Jin, jiyan, azadî!”
Etkinlikler, saat 19:30’da gece yürüyüşü ile devam etti.