Muğla’nın Dalaman ilçesine bağlı Sarıgerme Mahallesi’nde, Hilton Otel’in ‘Golf Sahası Projesi’ için ağaçlar kesilmeye başlandı. Yurttaşlar konuyla ilgili basın açıklaması yaparak, “Proje planlanırken, doğaya ve su kaynaklarımıza verdiği zararla bunun maliyeti göz önüne alınmamıştır” dedi.
Muğla’nın Dalaman ilçesine bağlı Sarıgerme Mahallesi’nde, Hilton Otel’in bin 300 dönümlük alanda yapmayı planladığı ‘Golf Sahası Projesi’ için ormanlık bölgede ağaçlar kesilmeye başlandı.
Yurttaşlar, dün (13 Mayıs) Hilton Otel’in önünde saat 18.00’de toplandı. Dalyan Turizm Kültür ve Çevre Koruma Derneği, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ile Dalaman, Ortaca ve Köyceğiz Çevre Gönüllüleri konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, “Dalaman Hilton Otel’in Sarıgermeʼde hayata geçireceği bin 300 dönüm alanda yapılacak 18 delikli ‘Golf Sahası Projesi’ için ormanlık bölgede ağaç kesimi yapılmaya başlandığını tespit ettik” ifadeleri dile getirildi.
Ağaç kesimi yapılan alanın, Turizm Bakanlığı tarafından Otel’e turizm amaçlı tahsis edildiğini yetkililerden öğrendikleri söylenen açıklamada, “Projenin uygulamaya konulmasıyla içinde çalıların ve çam ağaçlarının bulunduğu ormanlık alan temizlenerek golf sahası haline getirilecek” denildi.
“ORMAN VARLIĞIMIZ ŞİMDİ DE TURİZM AMAÇLI YOK EDİLMEK İSTENİYOR”
Açıklamada, son birkaç yılda yangın nedeniyle önemli oranda ormanlık alanın kaybedildiğine değinilerek, “Orman varlığımız şimdi de turizm amaçlı tahsislerle tahrip edilerek yok edilmek isteniyor” sözlerine yer verildi.
Ayrıca açıklamada, “Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü Yetkilileri, 1980ʼli yıllarda Turizm Bakanlığı tarafından söz konusu Otel’e turizm amaçlı tahsis edilen alanda orman işletmesi ekiplerinin kesim planlaması yapılan ağaçların kesim işlemini yapacaklarını belirttiler” denildi.
Yaklaşık bin 500 adet çam ve okaliptüs ağacının kesileceği vurgulanan açıklamada, “Muğla ve bölge turizmine önemli katkısı olacağı söylenen bu proje için mevcut orman örtüsü önemli ölçüde tahrip edilecek” ifadeleri kullanıldı.
“ORMAN; TOPRAĞIYLA, HAYVANLARIYLA BİR BÜTÜNDÜR, BİR EKOSİSTEMDİR”
Ormanın; toprağıyla, hayvanlarıyla bir bütün ve ekosistem olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Golf turizmi için arazi seçiminde kıyı ve ormanların tercihi, arazinin rasyonel kullanılması için yanlış bir tercihtir” sözlerine yer verildi.
Açıklamada; golf sporu yapılan gelişmiş ülkelerde golf alanları belirlenirken; işe yaramaz arazilerin, eski çöp depolama alanlarının seçildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Yeşil görünümünün altında golf sahaları, doğaya ilaçlarla zehir saçan, su kaynaklarını acımasızca sömüren, ektiği yapay çimler dışında hiçbir canlının yaşamasına mahal vermeyen alanlardır. Çimenlerin uygun koşullarda tutulabilmesi için de çok fazla su gerekmektedir.”
“DOĞAYA VE SU KAYNAKLARIMIZA VERDİĞİ ZARAR GÖZ ÖNÜNE ALINMAMIŞTIR”
Muğla’nın iklim değişiklikleri nedeniyle hızla kuraklaştığı söylenen açıklamada, “Su kaynaklarımızın kısıtlı olduğu sıcak iklim kuşağındaki bölgemizde bu golf yatırımı planlanırken, doğaya ve su kaynaklarımıza verdiği zarar ve bunun maliyeti göz önüne alınmamıştır” denildi.
Açıklamada; yeraltı sularının tükenmesi ve kirlenmesi konusunda golf sahalarının büyük tehdit oluşturduğu belirtilerek, “Golf sahalarının çok fazla su gereksiniminin yanı sıra, çimenlerin yıl boyunca golf oynanabilecek durumda tutulabilmesi için çok fazla miktarda kimyasal gübre ve ilaçlar kullanılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Bir golf sahasının yıllık kimyasal gübre ve ilaç kullanımının, tarımda kullanılan miktarın altı katı daha fazla olduğu söylenen açıklamada, “Bu kimyasal maddeler, daha sonra yeraltına sızarak yeraltı su kaynakları ya da çevredeki yüzey su kaynaklarının kirlenmesine sebep olmaktadır” denildi.
“HİLTON OTEL’İN SIRF DAHA FAZLA MADDİ KAZANÇ SAĞLAMAK UĞRUNA BÖYLE BİR YATIRIMA KALKIŞMASI KABUL EDİLEMEZ”
Bunların yanı sıra açıklamada, “Bütün bu gerçekler ortadayken Hilton Otel’in sırf daha fazla maddi kazanç sağlamak uğruna doğal kaynakları, mevcut ekosistemi ve yöredeki yaşamı hiçe sayarak böyle bir yatırıma kalkışması kabul edilemez” sözlerine yer verildi.
Son olarak açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Yapılan tahribatı durdurmak ve projenin iptalini sağlamak için Kanuni haklarımızı kullanacağımızı ve gereken hukuki girişimleri yapacağımızı duyururuz.”