Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Ortaca’da gerçekleşen Genel Meclis Toplantısı’nın ardından, “Dalyan Kanalı Yat ve Tekne Yanaşma ve Bağlama Projesi”ne karşı keşif ve basın açıklaması yaptı. Açıklamada, projeye verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının mahkeme tarafından iptal edildiği vurgulanarak projenin durdurulması talep edildi.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), 4-5 Mayıs 2024 tarihlerinde Ortaca’ya bağlı Dalyan Mahallesi’nde Genel Meclis Toplantısı’nı gerçekleştirdi.
Toplantının ikinci gününde MUÇEP gönüllüleri mahkemenin verdiği yürütmenin durdurulması kararına rağmen devam ettirilen “Dalyan Kanalı Yat ve Tekne Yanaşma ve Bağlama Projesi” alanında keşif yapıldı.
NE OLMUŞTU?
Ortaca Belediyesi tarafından “Dalyan Kanalı Yat-Tekne Yanaşma ve Bağlanma Yeri Projesi” için 29 Ağustos 2022 tarihinde Çevresel Etki Değerlendirme sürecinin başlatılması başvuru yapılmış ve 30 Aralık 2022 tarihinde “ÇED gerekli değildir” kararı verilmişti.
Projenin doğaya, ekolojik yaşama, tarihi dokuya zarar vereceği gerekçesiyle ise projeye karşı hukuki süreç başlatılmış, mahkeme tarafından görevlendirilen beş uzman bilirkişi projenin geri döndürülemez şeklide ağır hasara neden olacağını ortaya koymuştu.
Bunun üzerine Muğla 3. İdari Mahkemesi 29 Aralık 2023 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı vermişti.
Projenin mahkeme kararına rağmen devam etmesi üzerine Ortaca Emek ve Demokrasi Platformu ile Dalyan Kanalı Koruma İnisiyatifi 9 Şubat 2024 tarihinde basın açıklaması gerçekleştirmiş, Özel Çevre Koruma Bölgesinde yapılmak istenen projenin derhal durdurulmasını talep etmişti.
Keşif gezisinin ve proje hakkındaki bilgilendirmenin ardından ise projeye karşı Ortaca Belediyesi Çekek Alanı’nda basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını MUÇEP Gönüllüsü Fidan Eroğlu okudu. Açıklamada, Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin kararına değinilerek, ÇED gerekli değildir kararının mahkeme tarafından hukuka ve kamu yararına uygun bulunmadığına değinildi.
Karar ile hukuka aykırılığı tespit edilen işlemin uygulanmaya devam edilmesi halinde telafisi güç ve imkânsız zararlar doğurabileceği kanaatine varıldığı ve yürütmeyi durdurma kararının oy birliği ile verildiği belirtildi.
Kararın gerekçelerine ise şöyle sıralandı:
- Dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; davaya konu Dalyan Kanalı Yat Tekne Yanaşma ve Bağlanma Yeri Projesi kapsamında yapılan çalışmaların sucul ekosistem üzerinde etkilerinin olmasının kaçınılmaz olduğu,
- Bu etkinin boyutlarının ortaya konulması için bölgenin biyolojik çeşitliliğinin, ekolojik durumunun ve fiziksel ve çevresel değerlerinin tespit edilmesi gerektiği,
- Proje tanıtım dosyası raporunda söz konusu etkinlikle ilgili açıklanan jeolojik ve hidrojeolojik değerlendirmeler ve hazırlanan haritaların yetersiz olduğu ve aynı zamanda yetkisiz kişiler tarafından yapıldığı,
- Projenin yapılması planlanan bölgenin, Özel Çevre Koruma Bölgesi olması nedeniyle floristik açıdan yeterli incelemenin yapılmasının zorunluluk olduğu,
- Proje tanıtım dosyasının bu konuda önemli eksiklikler içerdiği,
- 15 metre uzunluğunda, dört metre genişliğinde petrol kökenli akaryakıt ile çalışan 750 teknenin bir bölgede yoğunlaştırılmasının bölge üzerinde halihazırda var olan baskıyı daha da yoğunlaştıracağı,
- Yapılacak kıyı tesisi öncesi kanaldaki akıntı rejiminin ve sediment hareketinin belirlenmesine yönelik herhangi bir çalışma olmadığı,
- Oluşturulacak iskele ile bozulacak akıntı yapısı ve kanal tabanı morfolojisinin ayrıca ele alınmadığı, kanaldaki ya da göl çıkışındaki taban malzemesi ile ilgili herhangi bir inceleme bulunmadığı,
- Kanal içerisinde artan tekne trafiği sonucu tekne/gemi pervane jeti etkisinde kanal taban sedimentlerinin hareketi ve uzun dönemde bu etkinin yaratabileceği morfolojik değişimlerin incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, ancak proje tanıtım dosyasında bu konu ile ilgili herhangi bir değerlendirme bulunmadığı,
- Kanalı kapsayan kümülatif bir etki değerIendirmesi yapılması gerektiği,
- Bu haliyle ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararına esas proje tanıtım dosyasının eksiklikler içerdiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve kamu yaranına uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklamada, projeye 2021 yılının Temmuz ayında başlanıldığına değinerek, “Doğal yaşamının ölümü-felaketi anlamına gelen ‘Dalyan Kanalı Tekne Bağlama İskelesi’ne karşı Ethem Serazat İleri arkadaşımız üzerinden dava açmıştık” dendi.
“DÖNEMİN MHP’Lİ ORTACA BELEDİYE BAŞKANI HUKUK TANIMAZ BİÇİMDE İNŞAATA DEVAM ETTİ”
Açılan davada 29 Aralık 2023 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı alındığını belirtilen açıklamada, “Dönemin MHP’li Ortaca Belediye Başkanı kararı görmezden gelip hukuk tanımaz biçimde inşaata ısrarla devam etmesi üzerine 23 Ocak 2024 tarihinde yurttaşlar olarak savcılığa suç duyurusunda bulunduk” ifadeleri kullanıldı.
Mahkeme kararlarına ve yurttaşların tepkisine rağmen durdurma kararının uygulanmadığı söylenerek, “9 Şubat 2024 tarihinde Ortaca Belediye Binası önünde ‘Seçimlerde bunun hesabını soracağız’ sloganı ile protesto eyleminde bulunduk” sözlerine yer verildi.
“BUGÜN GELDİĞİMİZ DURUM, YÜRÜTMEYİ DURDURMAKTAN ÇOK DAHA İLERİDEDİR”
Gelinen noktada ise projenin yürütmesinin durdurulması kararından çok daha önemli bir kazanım olarak ÇED gerekli değildir kararının mahkeme tarafından iptal edildiği belirtilerek şu taleplere yer verildi:
“Proje üzerine inceleme yapan bilirkişi heyetinin de belirttiği üzere geri dönülmez tahribata yol açmaması adına iskele kullanımının yasaklanmasını ve tekne bağlanmasına izin verilmemesini talep ediyoruz.”
Son olarak, “Bu anlamda taleplerimiz yerine getirilene kadar sorumluluğu olan Ortaca Belediyesi başta olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarını yakından takip edeceğimizi ve mücadeleye devam edeceğimizi belirtiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama sırasında “Dalyan doğal kalsın, sular özgür aksın!”, “Yargı kararları uygulansın”, “Yasayı uygula doğaya dokunma” sloganları atıldı.