Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçeleri sınırında kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına karşı çıkan yurttaşlar, Muğla Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’na katılarak, imar planlarının iptal edilmesini talep etti.
Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ve Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi’nin ortak sınırı Tekağaç mevkisinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararı mahkeme tarafından iptal edilmişti.
Menteşe Belediyesi, ÇED olumlu kararının iptalinin ardından fabrikanın inşaatını mühürlemiş, projeye verdiği yapı ruhsatlarını da iptal ettiğini açıklamıştı.
ÇED olumlu kararının iptali ve inşaatın mühürlenmesinin ardından yurttaşlar, bölgeyi entegre çimento fabrikası amaçlı kullanıma açan 1/1.000, 1/5.000 ve 1/100.000 ölçekli imar planlarının da iptalini talep etmişti.
İmar planlarının iptalini talep eden yurttaşlar dün (12 Eylül) gerçekleştirilen Muğla Büyükşehir Belediyesi Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı’na katıldı.
Toplantıda çimento fabrikası ile ilgili süreci aktaran Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, şunlar söyledi:
“Yapılan plan ve oraya o bölgeye koyulan sanayi lekesi sonucu verilen ÇED olumlu kararına dava açılıp olumlu kararı iptal edilmişti. Daha sonra planlar, iptal edilen ÇED olumlu kararından sonra 2007 onaylanan planlar 2016 yılında ÇED olumlu kararı iptali ile beraber 2017 yılında iptal edilmişti. Süreç bu şekilde devam ediyordu.
Sonradan yine mahkeme kararıyla iptal edilen planların tekrar yürürlüğe girmesine hükmedildi ve bunun üzerine bu planlar yeniden Büyükşehir Belediyesi’ne geldi ve tekrar planlar yürürlüğe Meclis kararıyla girdi.”
“PLANLARI İPTAL ETME, MECLİS’İN YETKİSİNDE DEĞİL”
İmar planlarının iptalini engelleyen mahkeme kararları olduğunu söyleyen Aras, “Planlara dayanak olan ÇED kararı iptal. Menteşe Belediyesi ruhsatları iptal etti. Planların iptali sizler tarafından talep edildi. Ancak planların iptalini engelleyen bir mahkeme kararı var. Yani Meclis’in yetkisinde değil, şu anda planları iptal etme” dedi.
“DAVANIN KABUL EDİLMESİ DİYE BİR USUL YOK İDARİ YARGILAMADA”
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) tarafından imar planlarının iptali talebiyle Belediye’ye açılan davanın kabul edilmesi yönünde bir usul olmadığını söyleyen Aras, “Davanın kabul edilip, planların iptal edilmesiyle ilgili bir talebiniz vardı. Yani davanın kabul edilmesi diye bir usul yok idari yargılamada. Bunu net bir şekilde hukukçular, avukat arkadaşlarımız bu şekilde ifade ettiler” ifadelerine yer verdi.
“BELEDİYE SORUMLUDUR, SUÇ İŞLEMEKTEDİR”
Toplantıda söz alan MUÇEP Menteşe Meclisi Gönüllüsü Mustafa Tuncaelli ise, imar planlarını iptal etme yetkisinin Belediye Meclisi’nde olduğunun altını çizerek, “Belediye meclisleri imar planına onay veriyorsa, gerekçeleri varsa elinde onu da iptal etmek görevidir” dedi.
İmar planı hükümlerinde ÇED raporunun zorunlu olduğunu belirten Tuncaelli, şöyle devam etti:
“İmar planının beşinci maddesinde bazı yerlerde de dokuzuncu maddesi plan hükümlerinde ÇED raporu olmak zorunda. ‘ÇED raporu varsa imar planları geçerlidir’ orada özellikle belirtilmiş. Yani plan hükümleriyle, planlar bir bütündür. Plan hükümlerinde hatta şu anda birinci ÇED yazıyor, o plan hükümlerinde. Birinci ÇED zaten çoktan iptal edilmiş, ikinci bile yazmıyor. İkinci ÇED de iptal edildiği için plan hükümleri bir kere yerine getirilmemiş oluyor ve bu yüzden planlar hükümsüzdür ve bu planların devamında Belediye sorumludur, suç işlemektedir.”
Tuncaelli, son olarak Belediye’nin mahkeme kararını beklemeden sorumluluğunu yerine getirmesini talep etti.
Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy da, Belediye’nin avukatları ile de görüşme yaptıklarını ifade ederek, “Davayı kabul etme işinin nasıl olabileceğine dair kendileriyle konuştuk ve zaten nihayetinde de şu geldi: Dendi ki bize, ‘Bir tespit daha isteyelim, bu tespit yapıldıktan sonra negatif gelirse çekilmek için bir bahanemiz olur ve bunu yapabiliriz’” dedi.
“DAVAYI KABUL EDEMEME GİBİ BİR DURUM YOKTUR”
Belediye’nin kendilerine açılan davayı kabul etmesinde herhangi bir usul problemi olmadığını aktaran Özsoy, şunları söyledi:
“Her şeyden önce hukuk ve dava konuları karşılıklı anlaşmazlıkların çatışmaların konusudur ve bu hukuk işlemlerinin, bu davaların tarafların uzlaşmasıyla bittiğine çok da şahit olduk. Adli hukuk içtihatıyla idari hukuk içtihatı birbirinden farklıdır. Farklı uygulamalar gerektirir. Fakat idari hukuk içtihatında da çekilememe gibi bir durum, davayı kabul edememe gibi bir durum yoktur. Fakat sizin hukukçularınızla da zaten biraz önce de ayaküstü görüştüğümüz üzere bu davayı kabul ettiğinde karşılığında bir tazminat doğabilir. Karşı tarafın dava açması saklı kalır.”
“BELEDİYE’NİN DE ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKUP İMAR PLANLARINI İPTAL ETMESİNİ BEKLİYORUZ”
İmar planı sürecinde içtihatın hali hazırda uygulanmadığını söyleyen Özsoy, 1/100.000 ölçekli imar planının ‘entegre çimento tesisi amaçlı’ notuyla içtihata aykırı olarak 1/5.000’lik ve 1/1.000’lik planlardan önce yapıldığını söyledi.
ÇED olumlu kararına karşı açılan davada dokuz bilirkişinin çimento fabrikasına olumsuz rapor verdiğini hatırlatan Özsoy, “Dolayısıyla burada bizim beklediğimiz şey; nasıl bu insanlar elini taşın altına soktuysa Belediye’nin de elini taşın altına sokup imar planlarını iptal etmesidir” dedi.
ARAS: “SİZLERİN MÜCADELESİNİ BİZ DE DESTEKLİYORUZ”
Özsoy’dan sonra söz alan Deştinli yurttaş Şennur Sarı, Aras’a “Biz bu çimento fabrikası için verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz. Sonuçlarını bekliyoruz. Memleketimiz üretim memleketidir. Çimento fabrikasını istemiyoruz. Desteğinizi bekliyoruz” dedi.
Aras ise, “Zaten arkadaşlarımız da bu doğrulta çalışıyorlar. Sağ olun sizlerin mücadelesini biz de destekliyoruz. Yani hiçbir zaman o konuda bir tereddüt yok kimsede” ifadelerini kullandı.
“ÖMRÜNÜZ BOYUNCA ONURUNUZ, GURURUNUZ OLACAK; BAŞINIZ DİK GEZECEKSİNİZ”
Önceki dönem Menteşe Belediye Meclis Üyesi ve Deştin Çevre Platformu Gönüllüsü Ferah Gümüş ise, şu ifadelere yer verdi: “Köylülerimiz gözaltına alındığında köylülerimizle birlikte ben de gözaltına alındım. Bunun gururunu, onurunu ömrüm boyunca yaşayacağım. Bu planları iptal ederek vatandaşın zehirlenmemesini ve bu tesisin burada yapılmamasını sağlamak, sizin de ömrünüz boyunca onurunuz, gururunuz olacak; başınız dik gezeceksiniz. Belediye meclisi üyelerinden, belediye başkanlarımızdan ve sizden bu manada karar vermenizi temenni ediyoruz.”
“BURADA SİYASİ BİR KARAR ALMAK DURUMUNDAYMIŞIZ ZATEN”
Ahmet Aras ise, siyasi bir karar almaları gerektiğini ve o riski kendilerinin alacağını vurguladı ve şunları söyledi: “Bürokrasi sonuçta bir şey değerlendirirken; mevzuata bakıyor; hukuka bakıyor; yönetmeliklere, yönergelere, yasalara bakıyor; ona göre karar veriyor. Biz burada siyasi bir karar almak durumundaymışız zaten. Bunun için buradayız. O riski biz alacağız, arkadaşlarımızın sırtına bırakmayacağız. Bu konuda sıkıntı yok.”
Aras, bu ifadelerin ardından katılımcılar tarafından alkışlandı.
“TEMELLİ BİTSİN Kİ MUĞLA DA RAHAT ETSİN”
Deştinli yurttaş Arzu Özdemir de, bölgede yaşayanların yaşadığı sağlık sorunlarına dikkat çekti ve şu ifadeleri kullandı: “Her hastaneye giden insanımız kanser. Ölenlerin 10 tanesinin beşi kanser. Doğan çocuklarımız sağlığı yok. Biz zehirlenmek istemiyoruz. Elinizden gelen ne varsa yapın. Siz de rahat edin, biz de rahat edelim. Kaygılanıyoruz, burada oyalanıyormuşuz gibi geliyor bize. Temelli bitsin ki Muğla da rahat etsin.”
“BU PLAN ŞU AN ASLINDA YÜRÜRLÜKTE DEĞİL”
Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal ise, imar planlarının iptali için dayanaklara ihtiyaç duyduklarına dikkat çekerek, “Burada ÇED raporunun şu an iptal olmuş olması zaten bu planın şu anda yürürlükte olmadığını bize ifade ediyor. Çünkü ‘ÇED raporu dayanaktır bu plana’ dediği için zaten bu plan şu an zaten aslında yürürlükte değil” diye konuştu.
“ÇEVREYE DUYARLILIĞIMIZLA İLGİLİ DE HİÇBİR ŞÜPHE OLSUN İSTEMEM”
Konu ile ilgili atılan adımları aktaran Köksal, şunları söyledi:
“Biz ÇED iptal olur olmaz hemen -yasal olarak yapılmış olmasına rağmen bu tesis- dedik ki kaçak yapıdır, gerekli işlemleri yaptık ve yıkım kararı çıkardık dün encümenimizden de. Bazen yasalar elimizi ayağımızı maalesef bağlıyor. Bu konudaki duruşumuz çok net ama alacağımız her kararı gerekçelerle, dayanaklarla güçlendirmemiz gerekiyor. Burada da gerçekten hukukçularımıza ciddi iş düşüyor. İletişim halinde kalarak bu süreci en iyi şekilde yönetmemiz gerektiğine inanıyorum. Yani çevreye duyarlılığımızla ilgili de hiçbir şüphe olsun istemem.”
Köksal’a yanıt veren Haluk Özsoy, gerekli belgelerin Belediye avukatlarına verildiğini belirterek, toplantıda konuşulanların yerine getirilmesini talep etti ve “İmar planlarına karşı Meclis’te dayanak olabilmesi adına hukuki alandan da Büyükşehir’den bir hamle bekliyoruz” dedi.
Gündem Fethiye’nin hazırladığı ve Muğla’da çimento fabrikasına karşı yürütülen 40 yılı aşkın süredir devam eden direnişini anlatan iki bölümlük seri: