Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Fethiye’de gerçeklesen olağan genel meclis toplantısının ikinci gününde Söğütlü’de köylerinin tek su kaynağını HES’e vermemek için mücadele eden köylülerle bir araya geldi. Toplantıda MUÇEP’in Söğütlü ile dayanışma içinde olacağı belirtildi ve farklı mücadelelerden deneyimler aktarılarak köylülerin somut adımlar atması konusunda destek olundu.
Haber: Hülya Çetinkaya
Muğla Çevre Platformu’nun (MUÇEP) geleneksel olarak üç ayda bir toplanan ve Muğla’nın farklı ilçelerinde gerçekleşen genel meclis toplantısı 7-8 Eylül 2024 tarihinde Fethiye’de yapıldı. Toplantıya MUÇEP’in farklı ilçelerinde faaliyet gösteren meclis gönüllüleri katıldı.
Eylül ayı toplantısının ilk gününde Türkiye Sakatlar Derneği’nde bir araya gelen MUÇEP gönüllüleri, MUÇEP’in geçmiş dönem faaliyetleri, gelecek döneme etkinlikleri planlanması ve MUÇEP işleyişle ilgili gündemleri değerlendirdi.
Genel meclisin ikinci gününde MUÇEP gönüllüleri ise köylerinin tek su kaynağı olan Bozluca kaynağının, Fethiye Sulama Birliği ile tahsis dolayısıyla Akfen Holding’e ait Sekiyaka 2 Hidro Elektrik Santrali’ne (HES) ve HES’ten geçen suyun Seydikemer ilçesindeki köylere ulaştırılmasına karşı mücadele eden Söğütlü Köyü ziyaret edildi.
Köylüler, Söğütlü’deki bin 596 dönüm olması gereken ekim alanlarının 300 dönüm gösterilmesine karşı çıkmış, kendilerine verilen suyun 300 dönüm üzerinden hesaplanarak azaltılmasına karşı ve bölünen suyun HES’e verilmesine engel olmak için nöbete başlamış, 9 Ağustos’ta ise jandarma ekipleri köylülere müdahale etmişti.
Sekiz köylü darbedilerek ve ters kelepçe ile gözaltına alınmış, bu sırada iş makineleri suyun yönünü değiştirmişti.
Bu sırada kullanılan araçların masrafları için Söğütlü Köyü Muhtarı Süleyman Ölmez ve dört azası Süleyman Erat, Bayram Ölmez, Tahsin Doğan ve Şemsi Durukan’a, Fethiye Sulama Birliği tarafından 98 bin 178 liralık ödeme emri gönderildiği ortaya çıkmıştı.
MUÇEP’in yanı sıra Fethiye’de kıyı hakları için mücadele eden Kıyılar Halkındır İnisiyatifi ve Fethiye’nin Yeşilzümlü Mahallesi’nde krom ele tesisi yapılmasına karşı mücadele eden Dağ Taş Aş Bizim Platformu gönüllüleri de Söğütlü köylüleri ile dayanışmak için ziyarete katıldı.
Gerçekleşen toplantıda köylülerle dayanışmaya hazır olduklarını dile getiren MUÇEP, Söğütlü’de yaşananların ilk olmadığını; Marmaris’te Sinpaş Holding, Deştin ve Bayır’da entegre çimento fabrikası, Akbelen’de Limak ve İçtaş holdinglerine karşı mücadele ettiklerini dile getirdi.
Mücadelelerinin benzerliklerine dikkat çeken MUÇEP gönüllüleri, suyun yaşam hakkı olduğunu vurgulayarak, geçmişte yaşadıkları deneyimleri köylülerle paylaştı ve birlik olmanın önemine dikkat çekti.
Toplantı sırasında HES yöneticilerinin köylüleri “Sizin ellerinize kelepçe taktıracağım” tehdidinin hemen ardından köylülerin jandarma müdahalesi ile gözaltına alınmasına tepki gösteren MUÇEP gönüllüsü ve Deştin Çevre Platformu Eş Sözcüsü Haluk Özsoy, “O zaman ben jandarmamızı alkışlıyorum” diyerek duruma tepki gösterdi. Toplantıda konuşulanların tamamı şu şekilde:
Toplantıda MUÇEP’in Söğütlü köylülerinin mücadelesine katkı vermesi kararlaştırıldı ve toplantının sonunda Fethiye kaymakamı ve Muğla Valisi ile görüşme yapılması planlandı.
“BİZİM SUYUMUZA BİR AN ÖNCE ÇÖZÜM BULSUNLAR BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ”
Söğütlü köylülerinden Gülen Çelik toplantı sonrasında Gündem Fethiye’ye yaptığı değerlendirmede kendilerine sorunlarının çözüleceğine dair sözler verildiğini fakat bu sözlerin tutulmadığını dile getirdi. Ağaçlarının ve sebzelerinin sulayamadıkları için kuruduğunu anlatan Çelik, istedikleri tek şeyin kendi suları olduğunu söyledi.
Çelik, sularını alana kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Geçmişte ağaçtan çapa ve kürek yaparak, kadınların büyük zorluklarla suyu köylerine getirdiklerini anlatan bir diğer Söğütlü köylüsü de “Bizim suyumuza bir an önce çözüm bulsunlar başka bir şey istemiyoruz” dedi.
HALİME ŞAMAN: “O SU OLMASI GEREKTİĞİ YERDE, OLMASI GEREKTİĞİ MİKTARDA YATAĞINDA AKINCAYA KADAR BİZ SÖĞÜTLÜ KÖYLERİYLE BİRLİKTE OLACAĞIZ”
Toplantının ardında MUÇEP Gönüllüsü Halime Şaman ziyaretlerini Gündem Fethiye’ye değerlendirdi.
Şaman, Söğütlü’ye gelme amaçlarına dair şunları söyledi: “Bugün Muğla Çevre Platformu’nun üyeleri olarak Söğütlü Köyü’ne geldik çünkü Söğütlü Köyü hayatında ilk kez bir şey deneyimledi. Bağında, bahçesinde, tarımla uğraşan insanlar; hayatlarında düğün, dernek ya da günlük geçimlik işleri, belki komşunun hastalığı olan, yani sıradan yaşayan insanların bu sıradanlık ellerinden alındı ve hayatlarında ilk kez yaşam alanları için mücadele etme deneyimini tattırıldı.”
Mevcut sistem ve mülki idarecilerin Söğütlü Köylülerinin atalarından kalan suyun yolunu değiştirdiğinden bahseden Şaman, “Muğla Valiliği’nce bu bilgi kamuoyuna yanlış yansıtıldı. Sanki bir iki köy arasında bir su anlaşmazlığı gibi sunuldu” ifadelerini kullandı.
Şaman, su anlaşmazlığının ardında HES olduğunu ve Söğütlülerin bağı, bahçesi için gereksinim duyduğu her şeyin kaynağı olan suyun kesildiğini ifade etti.
Söğütlü’de yaşayan köylülere ihtiyaçlarından daha az su verilerek geçimlik üretimleri için kullanmaları gereken suyun zapturapt altına alınmaya çalışıldığını ifade eden Şaman, “Siz insanları öldürmeye çalışırsanız, çünkü suyu kestiğinizde aslında bu bir ölüm fermanıdır, onların da buna itiraz etme, kendisi için değilse bile çoluğu çocuğu için itiraz etme hakkı doğar. İşte onlar çok onurlu bir mücadele başlattılar” dedi.
Söğütlü köylülerinin başlattığı mücadelenin yanında olduğunu belirten Şaman, son olarak şunları söyledi:
“Onların yalnız olmadığı duygusunu yaşatmak, varlığımızla varlıklarına güç katmak ve sonuna kadar bu kararlılıkla ilerlemek olacak. O su olması gerektiği yerde, olması gerektiği miktarda yatağında akıncaya kadar biz Söğütlü köylüleri ile birlikte olacağız. Onların bu onurlu mücadelesi önünde bana düşen saygıyla eğilmek ve elimden gelen katkıyı vermek olacak.”
HALUK ÖZSOY: “BU TOPLANTIDAN BENİM ANLADIĞIM BU İNSANLAR BU ŞEKİLDE BİRLİK OLDUĞU SÜRECE KESİNLİKLE KAZANACAK”
Toplantıyı değerlendiren MUÇEP Gönüllüsü ve Deştin Çevre Platformu Eş Sözcüsü Haluk Özsoy ise sözlerine şu şekilde başladı:
“Bugün Deştin adına buraya ziyarete geldik. Akbelen köylüleri de Deştin köylüleri de hem selamlarını gönderdiler hem de burada olmak istediler. Buraya da geleceğiz de ziyarete.”
Söğütlü köylülerinin hem insani hem Anayasal hakkını kullandığını, istediklerinin sularını ve kendi topraklarını savunarak HES’e vermemek olduğunu Özsoy dile getiren Özsoy sözlerine şöyle devam etti:
“Bu insanlar suları gitmesin diye orada nöbet tutarlarken, jandarmalar geldi müdahale etti. Hepsine çok sert bir biçimde zorla alıp karakola götürdü. Müdahale bu insanları daha da sertleştirmiş daha da birlik haline getirmiş ve bugünkü toplantıdan benim anladığım bu insanlar bu şekilde birlik olduğu sürece kesinlikle kazanacak. Aynı Deştin’de kazandığımız gibi aynı Akbelen’de Limak’a kök söktürdüğümüz gibi aynı Marmaris’te Sinpaş’a kök söktürdüğümüz gibi zamanla kazanacağız.”
Yurttaşların birlikte verdiği mücadeleye dikkat çeken Özsoy, kimsenin suç işlemediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Komutanlar, devlet size suç işlediğinizi söyleyecek, sizi korkutmaya çalışacak. Sonra çözmek üzere olduklarını söyleyecekler. ‘Konuyu hallettik, bir hafta veya iki hafta içinde hallediyoruz’ diyecekler dedim. Zaten Deştin’de yaşananların birçoğu burada da yaşanmış, yaşanmaya da devam ediyor ama bu insanlar ona da kanmayacak.”
Yapılan mücadelenin sadece kendileri için değil tüm canlılar için olduğunu belirten Özsoy, “Bu haklı bir mücadeledir. Sonuna kadar da bu mücadeleyi verecek gibi görünüyorlar. Bizler de Deştin’de Akbelen’de, Marmaris’te, Muğla’nın bütün ekolojik alanlarında, bir sürü köyde bu durumda bu köylerde buraya destek verecek ve bu mücadeleyi hep birlikte kazanacağız diye umuyoruz” ifadelerini kullandı.
IŞIK BÖLÜKBAŞI: “MUÇEP’İN DENEYİM AKTARIMI ÇOK ÖNEMLİYDİ”
Kıyılar Halkındır İnisiyatifi Gönüllüsü Işık Bölükbaşı ise MUÇEP’in ziyaretinin çok önemli olduğunu dile getirdi. Jandarma müdahalesi sırasında Avukat Bora Sarıca ile köylülerin yanında olduklarını söyleyen Bölükbaşı, köylülerin ilk defa böyle bir müdahaleye tanık olduklarına dikkat çekti.
Söğütlülerin müdahaleyi beklemediğini ve MUÇEP’in deneyim aktarımın oldukça anlamlı olduğunu ifade eden Bölükbaşı şöyle konuştu:
“Deneyim aktarımı çok önemli. Köylülerin moral ve motivasyonları, bundan sonra nasıl bir yol izleyeceklerine dair sorular sordular çünkü bu konuda çaresizler. Nereye gidecekler? Susuz kalmış durumdalar şu an, ikinci ekimlerini yapamamış durumdalar. Oldukça zor günler geçiriyorlar ağaçları, bağları, bahçeleri, kurumuş durumda yaşam hakları olan su ellerinden alınmış. Bu yolda nasıl mücadele edeceklerine dair bir insanların anlatmaları, yol yöntemlerini dinlemeleri gerekiyordu. MUÇEP’ten deneyimli arkadaşlar, yıllardır bu konuda mücadele veren arkadaşlar da onlara ne yapabilecekleri, bundan sonra başlarına neler gelebileceklerine dair zamanında yaşamış oldukları mücadelelerden bilgi paylaşımında bulundular.”
MUSTAFA TUNCAELLİ: “KÖYLÜLER, HES ÜÇ BEŞ KURUŞ PARA KAZANACAK DİYE SUYA SAHİP ÇIKMALARINA İTİRAZ ETTİ ÇÜNKÜ SU YAŞAM HAKKIDIR”
MUÇEP Menteşe Meclisi Gönüllüsü Mustafa Tuncaeli de MUÇEP olarak konudan haberdar olduklarından bu yana Söğütlü’ye gelerek destek vermek, köylülerin sorunlarını daha iyi anlamak ve onlar için neler yapabileceklerini görüşmek istediklerini dile getirdi.
Tuncaeli, “Söğütlü köyü bizzat suyu için köylü kadınları, burada yaşayanlar kendi köylerine gelen suyun HES’e verilmek amacıyla akışının değiştirilmesine itiraz etmişlerdir son derece haklı bir şekilde. Oradaki HES üç beş kuruş para kazanacak diye suya sahip çıkmaya çalışmalarına itiraz ediyorlardı. Çünkü su yaşam hakkıdır” dedi.
Sadece köylüler için değil, bölgede yaşayan tüm canlıların temel ihtiyacı olan suyun ticarileştirilerek akışının değiştirildiğinden bahseden Tuncaeli, şu ifadeleri kullandı:
“Bu Muğla’da yeni gördüğümüz bir olay değil. Muğla’da şu anda ormanlık alanlar madencilere, sahil alanlar rant çevrelerine, imar yapılmaması gereken yerlere imar planları verilerek, yanan ormanlık alanlara otel yapımına izin verilerek, kıyı alanlarını tamamen gasp edilerek ve şezlonglarla doldurulup insanların gelemeyeceği hale getirilerek, bir yandan da termik santralın kömür çıkarabilmek için köylerimizi yok ederek her tarafta ciddi bir saldırı altında.”
Muğla’nın özellikle çıkar çevreleri açısından saldırı altında olduğundan bahseden Tuncaeli, Söğütlü köylülerinin direnişinin örnek bir direniş olduğunu belirtti.
“SÜREÇ İÇERİSİNDE BİZLERE NE DÜŞÜYORSA MUÇEP GÖNÜLLÜLERİ OLARAK ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ SÖĞÜTLÜ’YE VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Köylülerin yaşam alanlarının gasp edilerek onları susuzluğa mahkum eden soruna karşı bir mücadele başlattıklarını belirten Tuncaeli, son olarak şunları söyledi:
“Bu yüzden bizler de bugün onlara destek vermek için geldik. Onlardan bilgi aldık. Şu anda daha örgütlü bir şekilde mücadele etmeyi planlıyorlar. Bizler de bu süre içerisinde bizlere ne düşüyorsa MUÇEP gönüllüleri olarak elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz.”
SÖĞÜTLÜ’DE NE OLMUŞTU?
Söğütlü Mahallesi’nde yaşayan yurttaşların tek su kaynağı olan Bozluca su kaynağının 16 Temmuz 2021’te Fethiye Sulama Birliği’ne tahsisi yapılmıştı.
Söğütlü köylüleri, su kaynaklarını vermek istemedi ve suyun kendi köylerine geçişini sağlamıştı.
Bunun üzerine; Fethiye Sulama Birliği ve tahsis dolayısıyla Akfen Holding’in Sekiyaka 2 Hidro Elektrik Santrali’nden geçen suyun ulaşacağı köylerin muhtarları, Söğütlü Muhtarı ve azaları hakkında şikâyette bulunmuştu.
Suyun bölünme bölgesinin Seydikemer ilçesinde kalması sebebiyle Seydikemer Kaymakamı Yıldız Büyüker’in imzasını taşıyan şikayete ilişkin kararda, suyu kendi köylerine yönlendiren muhtar ve azalarının “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” kapsamında zilyetlik hakkına tecavüz ettiği belirtilmişti.
5 Ağustos’ta tebliği yapılan kararda; mütecavizlerin keşif, infaz memuru ve araç masraflarını 4 bin 525 TL olarak müştekiye ödemesine hükmedilmişti.
Söğütlü Muhtarı Süleyman Ölmez, kararı kabul etmediği yönünde şerh düşerek tebligatı imzalamıştı.
Ölmez, mahallelerinde sulanan alan tespiti için 35 gün önce başvuru yaptıklarını ancak bir geri dönüş alamadıklarını belirtmişti. Su tahsisinin köylerine 300 dönüm için yapıldığını belirten Ölmez, köydeki sulaman alanın bin 570 dönüm olduğunu aktarmıştı.
9 Ağustos’ta ise jandarma ekipleri suyu böldürmemek için nöbet tutan köylülere müdahale etmiş, ekiplerin koruması altında iş makineleri köye giden suyu bölmüştü.
Söğütlü köylüleri Gündem Fethiye’ye yaptıkları açıklamada; suyu diğer köylerle paylaşmak konusunda problemleri olmadığını dile getirmiş, meselenin köyler arasındaki çatışma olmadığını vurgulamıştı.
Bozluca su kaynağından Söğütlü’ye gelen suyun bölünerek HES’e verilmesine ve sonrasında Seydikemer’deki köylere ulaştırılmasına karşı çıkan köylüler, bunun yerine suyun halihazırda geçtiği Söğütlü Köyü’nden de Seydikemer köylerine ulaşabileceğini belirtmişti.
Muğla Valiliği, 9 Ağustos’ta bir açıklama yaparak konunun HES ile ilgili olmadığını açıklamıştı. Söğütlü köylüleri ile dayanışma amaçlı köyü ziyaret eden sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin keşfi sırasında ise köylüler döşenen boruların HES için döşendiğini ortaya çıkarmıştı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan da konuyu Türkiye Büyük Meclisi’ne (TBMM) taşımış ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek “DSİ’nin bu mevsimde bölgedeki HES’e su sağladığı iddiası doğru mudur?” diye sormuştu.
AK Parti Fethiye İlçe Başkanı Murat Çağlar Ayıkol ise 21 Ağustos’ta köye yaptığı ziyarette suyun HES’ten geçeceğini doğrulamış, “HES’in enerji üretmesinin, bir katma değer sağlamasının burada kime ne zararı var?” ifadelerini kullanmıştı. Ayıkol ayrıca, bölgeye verilen suyun artırılacağı sözünü vermişti.
Jandarma müdahalesi ile suyun bölünmesi sırasında kullanılan araçların masrafları için Söğütlü Köyü Muhtarı Süleyman Ölmez ve dört azası Süleyman Erat, Bayram Ölmez, Tahsin Doğan ve Şemsi Durukan’a, Fethiye Sulama Birliği tarafından 98 bin 178 liralık ödeme emri gönderildiği ortaya çıkmıştı.