MSKÜ Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Muğla deniz ve güneş turizminin yaşandığı ülkemizin önde gelen turistik destinasyonlarından biri. Haziran ayının ortasında hala güneşli günlerin özlemini çekiyoruz. Bu bölge bu hava şartlarına aşina değil” dedi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Uzaktan Algılama, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Türkiye genelinin son yılların en yağışlı nisan, mayıs ve haziran ayını yaşadığını belirtti.
Tabiatın kendini bir şekilde dengelediğini söyleyen Özçelik; bundan sonraki yıllarda ekstrem hava olaylarının görülmesinin normal olduğunu, büyükşehirlerde herkesin ani su baskını ve sel gibi olaylara hazırlıklı olması gerektiğini ifade etti.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİSİYLE YAĞIŞ REJİMİ DE DEĞİŞTİ”
Haziran ayının ortalarına rağmen yağışlı havanın devam ettiğini ifade eden Özçelik, “Eylül ayının başından Nisan ayının ortalarına kadar ciddi bir kuraklık söz konusuydu. Şu anda da şiddetli yağışların yaşandığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Haziran ayının ortalarına gelmemize rağmen hemen hemen ülke genelinde çok ciddi şiddetli yağışlar ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
Haziran ayının ortasında güneşli günlerin özleminin çekildiğini belirten Özçelik, “Muğla deniz ve güneş turizminin yaşandığı ülkemizin önde gelen turistik destinasyonlarından biri. Haziran ayının ortasında hala güneşli günlerin özlemini çekiyoruz. Bu bölge bu hava şartlarına aşina değil. Daha önce dile getirmiştik. İklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak yağış rejiminde de bir değişim söz konusuydu. Bu değişimden kaynaklı olarak ülke genelinde ciddi yağış ve hava aktivitelerinde sapmalar gözleyebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“BU BÖLGE ORMAN YANGINLARINA MÜSAİT BİR BÖLGE”
Haziran’da devam eden yağışların tarımsal faaliyetlere de etkisinin olabileceğini söyleyen Özçelik, “Özellikle büyükşehirlerimiz ve kentlerimiz eklim değişikliğinin etkilerine karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini sürekli söylüyoruz. Bunların en başında taşkın etkileri meydana gelebiliyor. Özellikle doğal drenaj hatlarının kentsel dokuyu kestiği noktalarda taşkın etkileri büyükşehirlerde olağan yaşamı olumsuz etkileyebiliyor. Diğer taraftan tarımsal etkileri de söz konusu. Fazla yağış bir miktar tarımsal faaliyetlerimizi, yer altı su kaynaklarını besleyerek pozitif yönde etkilese de aşırı yağıştan kaynaklı bitki köklerinde çürüme ve erozyonu beraberinde getiriyor. Bu sapmalar çoğu zaman çift taraflı oluyor” dedi.
Bir tarafta yağış eksikliğinin diğer tarafta yağış fazlalığının bulunduğunu belirten Özçelik, “Toplam yağışın mevsim normallerine erişmesi sonrasında da yüksek sıcaklıklar ile beraberinde bu bölgedeki nem azlığı ile değerlendirildiğinde, orman yangınları için de müsait bir ortam oluşturacağını düşünüyorum” diye konuştu.
EKSTREM HAVA OLAYI NEDİR?
Ekstrem hava olayları veya aşırı hava olayları; beklenmedik, olağandışı, iklimsel ve mevsimsel olmayan şiddetli hava koşullarının yaşanmasıdır.
Bir çöle yıllık döngüsüyle alakası olmayacak şekilde kar ve yağmur yağması; orta kuşakta yaz mevsiminde kar yağması, orta kuşakta kışın bir günü 40 santigrat sıcaklık yaşanması gibi hava durumu örneklerinin ekstrem hava olayı olarak açıklandığı bildirildi.