Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD), 1 Kasım’dan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne kadar “25 Gün – 25 Gerçek” başlığıyla her gün bir bilgi yayımlayacağını duyurmasının ardından 7 Kasım’da ısrarlı takibe dikkat çekti.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD), 1 Kasım’dan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne kadar sosyal medyadan “25 Gün – 25 Gerçek” başlığıyla her gün bir bilgi ve bir “ifşa” yayımlayacağını açıklamıştı. Bu kapsamda ekonomik şiddet, psikolojik şiddet, dijital şiddet, cinsel şiddet ve sözlü şiddete dikkat çekmişti.
BKD, 7 Kasım’da sosyal medya üzerinden “Takip, izleme, sürekli mesaj veya taciz edici davranışlar sınırların ihlalidir. Hiçbir ‘ilgi’ bahanesi bunu haklı çıkarmaz” ifadelerini kullanarak ısrarlı takip hakkında açıklama yayımladı.
Açıklamada, ısrarlı takip şu şekilde tanımlandı:
“Sürekli mesaj, arama veya sosyal medya üzerinden izlemesi; evine, iş yerine veya okuluna sen istememene rağmen gelmesi, sosyal ilişkilerini kontrol etme veya tehdit etmesi, izinsiz konum takibi veya elektronik gözetimde bulunması. Bu davranışlar, ‘ilgi göstermek’ veya ‘aşk’ bahanesi ile ısrarlı takibi meşrulaştıramaz, suçtur. Israrlı takip sadece ‘rahatsızlık’ değil, şiddettir.”
“SESSİZ KALMAK ZORUNDA DEĞİLSİN”
Bu davranışların sadece fiziksel olarak değil, zihinsel ve duygusal olarak da etkileri olduğunun vurgulandığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Sürekli korku ve kaygı içinde olmak, uyuyamamak, stres veya panik ataklar yaşayabilir; sosyal ilişkilerden çekilmek, izolasyon hissedebilirsin; kendine güvenin sarsılabilir, travma yaşayabilirsin. Yaşadığın her his geçerlidir. Sessiz kalmak zorunda değilsin. Haklarını savunabilirsin.”
Açıklamada, Türk Ceza Kanunu’nun 123/A Maddesi’nde yer alan “Israrlı bir şekilde; fiziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir” ifadelerine dikkat çekildi.
Söz konusu maddenin devamında şu ifadeler yer alıyor:
“Suçun; çocuğa ya da ayrılık karan verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi; mağdurun okulunu, işyerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması; hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi halinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.”
“SENİN SINIRLARIN, SENİN HAKKIN”
“Senin sınırların, senin hakkın” denilen açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Emniyete başvurarak durumu kayıt altına almak, ekran görüntüsü almak, seni takip eden kişinin takibi sırasında ‘günlük rapor tutmak’, gördüğün yerde fotoğrafını çekmek, hukuki koruma ve uzaklaştırma kararı almak, güvendiğin kişiler ve feminist dayanışma ile destek almak. Adım atmak cesaret ister ama haklarını aramak seni güçlendirir.”
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden, belediyelerin kadın danışma merkezlerinden ve baroların kadın hakları komisyonlarından destek alınabileceğinin belirtildiği açıklamada, “Destek almak senin hakkın” denildi.












