Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda bir araya gelen doğa ve yaşam savunucuları düzenledikleri panelin ardından, Yatağan’da kömür madenine karşı mücadele eden Tayyibe Demirel’in zeytinliğinde basın açıklaması yaptı. Açıklamada kömürlü termik santrallerin 2030 yılına kadar kademeli olarak kapatılmasını talep edildi.
Ekoloji Birliği ve Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) tarafından 10 Haziran 2023 Cumartesi günü saat 14’te Akbelen Ormanı çadırlı nöbet alanında “Çoklu Krizden Çıkış için Ekoloji Mücadelesi” konulu panel düzenlendi.
Kolaylaştırıcılığını Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Halime Şaman’ın yaptığı panelde, KARDOK Derneği Başkanı Nejla Işık, Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel ve Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Güner Yanlıç’ın konuşmacı olarak yer aldı.
Akbelen Ormanı’ndan başlatılan nöbetin 694’üncü gününe denk gelen etkinliğe, Muğla Çevre Platformu, Uluslararası Çevre Gazetecileri Derneği, Doğa İçin Sanat Derneği, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Divriği Yaşam ve Doğa Platformu, Yeşil Yaşam İnisiyatifi, İkizdere Dernekler Federasyonu, Doğanın Çocukları, Yaşam ve Dayanışma Yolcuları, Sarıyer Kent Dayanışması, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği katıldı.
Doğa İçin Sanat Derneği nöbet alanında açtığı stantta yaptığı çalışmayla Akbelen Ormanı’nı koruma mücadelesine destek verdi.
İKİZKÖYLÜLERE BİR ÖDÜL DAHA
Panelin ardından gerçekleşen forumda söz alan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden Süheyla Doğan, iki yıl pandemi ve geçtiğimiz yıl yangın yasakları nedeniyle yapılamayan Kazdağı Ekofest’in altıncısının 21-25 Haziran 2023 tarihinde Darıdere Tabiat Parkı’nda yapılacağını duyurdu.
Doğan, festival kapsamında verilen Kazdağı Doğa Koruma Ödülü’nün ise bu yıl İkizköy Çevre Komitesi’ne verileceğini söyleyerek İkizköylüleri festivale davet etti.
Göğüs hastalıkları uzmanı hekimlerin oluşturduğu Türk Toraks Derneği, 2021 yılında düzenledikleri kongrede “Çevre ve İklim Sorunları Savunuculuk Ödülü”nü, İkizköy Çevre Komitesi ile Validebağ Korusu’nu korumak için mücadelesine vermişti.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) 2022 yılında düzenlediği 16’ncı kurultayında da İkizköy Çevre Komitesi’ne dayanışma ödülü vermişti.
“SAĞLIĞIMIZI KAYBEDİYORUZ”
Panelin ardından ise yaşam savunucuları “Kömürden Adil Çıkış: Hedef 2030” kampanyası kapsamında, Yatağan Termik Santrali’ne kömür sağlayan maden ocağının sınırına dayandığı Tayyibe Demirel’in zeytinliği önünde basın açıklaması yaptı.
Ziyaretçilerini karşılayan Demirel, şunları söyledi:
“Siz Türkiye’nin her tarafından burayı benim arazime destek için gelmişiniz. Hepinizden Allah razı olsun. Ben Muğla Yatağan Turgut Mahallesi’nde oturan Tayyibe Demirel’im. Dokuz seneden beri mücadelede şu gördüğünüz önümüzdeki zeytinlikleri vermedim, vermeyi düşünmüyorum.”
Termik santral yüzünden boşaltılan köylere dikkat çeken Demirel, yurttaşlarım sağlığının da bozulduğuna dikkat çekerek, “Bu santralın dumanlarında kanser, KOAH, kanserin her türlüsü var. Nefes alamıyoruz bunların tozundan. Tamam orada işçiler çalışıyor ekmek parası ama biz bunun zararını çok gördük. Sağlığımızı kaybediyoruz” dedi.
DENİZ GÜMÜŞEL: “ÇEVREYİ KİRLETE KİRLETE 41 YILDIR ÇALIŞAN, ÇALIŞTIRILAN BİR TERMİK SANTRALDEN BAHSEDİYORUZ”
Yatağan Termik Santralinin tarihine değinen Deniz Gümüşel ise şunları ifade etti: “1982 yılında ilk ünitesi açılmış. Tam 41 yıldır işletmede olan, çok eski teknolojili ve hiçbir şekilde çevre yatırımları da tam olmayan, çevreyi kirlete kirlete 41 yıldır çalışan, çalıştırılan bir termik santralden bahsediyoruz.”
Yatağan Termik santralinin 1982 yılından 2020 yılına kadar toplamda 35 bin erken ölümün sebebi olduğuna dair araştırmaya dikkat çeken Gümüşel konuşmasına şöyle devam etti: “Buradaki yıkım sadece insan hayatı, kayıplarıyla değil; aynı zamanda bölgenin yeraltı sularıyla, tarımına verdiği zararlarla çok ciddi bir şekilde insanların göç etmesi nedeniyle yaşattığı sosyo ekonomik yıkımla da dile getirilmeli. Bölgede bu madenler yüzünden ortadan kaldırılmış 10’a yakın köy var. Sadece Muğla ilinden bahsediyoruz. Kömür sahaları, linyit sahaları yüzünden ortadan kaldırılmış, 10’a yakın köy var ve artık kömürün gölgesinde tozunda yaşamak istemediğimizi söylüyoruz.”
SÜHEYLA DOĞAN: “KÖMÜRÜN VADESİ DOLDU”
Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatif’in başlattığı “2030’da Kömürsüz Türkiye” kampanyası kapsamında yayınlanan ve Türkiye’nin pek çok bölgesinde dile getirilen basın açıklamasını ise Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden Süheyla Doğan okudu.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ile İkizköy Çevre Komitesi’nin de içinde bulunduğu 17 çevre ve ekoloji örgütünün imzaladığı açıklama daha önce 3 Haziran 2023 tarihinde MUÇEP’in Bodrum’da gerçekleşen meclis toplantısında ve 4 Haziran 2023 tarihinde Akbelen Ormanı’nda da okunmuştu.
“Bizler Muğla, Kahramanmaraş, Çanakkale, Antalya, İzmir, Denizli, Sivas, Adana, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Hatay, Karaman’da yıllardır kömürün gölgesinde, yaşamımız için mücadele ediyoruz” diyen Doğan, bugünü ve yarını kömürün ipoteğinden kurtarmak için doğayı ve yaşamı savunmanın tek çözüm olduğuna inandıklarını belirtti.
Kömürden enerji üretiminin vadesinin dolduğunu belirten Doğan, şunları söyledi: “Kömürde ısrar bizi iklim, gıda, enerji ve ekonomik krizin kıskacına hapsedecek. Dönüşüm kaçınılmaz; kömürden çıkışı hemen bugün konuşmaya başlamalı ve kömürsüz bir geleceğe hazırlanmak zorundayız. Doğayla uyumlu bir yaşamı bugünden ve beraberce inşa edelim.”
Taleplerini ise şöyle sıraladı:
- Mevcut kömürlü termik santraller bugünden başlayarak 2030 yılına kadar kademeli olarak kapatılsın.
- Yeni kömür santralleri ve kömür madenleri için verilmiş izinler istisnasız iptal edilsin.
- Kömür madeni genişletmeleri durdurulsun.
- Kömür arama çalışmaları durdurulsun.
- Kömür madenlerinde ve termik santrallerde çalışan tüm emekçiler özlük haklarını ve geleceklerini güvence altına alacak programlarla desteklensin.
- Kömür bölgelerinde yaşanan ağır ekolojik yıkım ve buna bağlı insan sağlığındaki ve yerel ekonomideki çöküşün onarılması için etkilenen tüm ekosistemleri ve halkı kapsayan iyileştirme programları hayata geçirilsin.
- Krizlere karşı dirençli bir toplumu inşa etmek için şirketlerin çıkarlarını değil, kamu yararını, bilimi önceleyen politikalar geliştirilsin.
Açıklamanın tamamını okumak için ve “Kömürden Adil Çıkış Hedef: 2030” internet sitesine ulaşmak için buraya tıklayın.
HALİME ŞAMAN: “KİMSE YALNIZIM DEMESİN HER MÜCADELE MUTLAKA KARŞILIĞINI BULUR VE TOPRAKLARIMIZIN, YAŞAM ALANLARIMIZIN KAYBINA ENGEL OLUR”
Marmaris Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Halime Şaman ise yaşam alanlarını korumak için mücadele eden Türkiye’nin farklı noktalarındaki yurttaşlara seslenerek şunları söyledi:
“Türkiye’nin başka yerlerinde belki yeni mücadeleler başladı ya da başlamak üzere ya da devam ediyor. ‘Karşımızda devlet var, karşımızda şirket var, biz az sayında insanız ne yapabiliriz?’in cevabı aslında bugün Tayyibe Hanım. Onlara umut olsun, onlara moral olsun. Tayyibe Hanım tek başına başladı ve şu anda koskocaman bir destekle burada direniyor. Yani kimse yalnızım demesin, her mücadele mutlaka karşılığını bulur ve topraklarımızın, yaşam alanlarımızın kaybının önünde engel olur.”