Fethiye’de bir sürü göç arasında değişik bir göçten bahsetmek lazım. Kendine yer bulamayan ahşap kulübenin izini sürelim şimdi hep beraber. Bir adam, Fethiye’nin her karış toprağını gezmiş bir bilge. Sakalından mı artık, konuşmasından bilinmez. Her söylediği dinlenir ama mekân tuttuğu 2x2x3 metrekarenin sözü edilmez.
Çocukluğumun Çalış sahilinde, bu kadar işletme yoktu. Fakat çoğumuz o genç aklımızla buralarda kaplumbağaların yumurtladığından tastamam haberdar değildik. Duyardık, işitirdik, Ali İhsan bilirdi…

O günlerde parklarda dolaşan domuz sürülerini pek bilmezdik. O bilirdi. Çünkü kaplumbağaları korurken herkesin nefretini kazanmış “ama öksüz kalmış” domuzu yavrusunu da o adam besledi. Bahsettiğim tarih 80’ler ve benim için akıl almaz bir görüntüydü; bir av köpeği, yavru bir domuzu emziriyordu Ali İhsan’ın bahçesinde. Ali İhsan Abi, bu iki bambaşka türü yan yana getirecek kadar ferasetliydi.
Onun, Caretta yuvalarını itinayla koruması “iki cihanda” Çalış sahillerini rahatlattı. Artık üniversiteler ve akademisyenler onun sayesinde kaplumbağa yumurtaları koruyor, sahillerimizi uluslararası arenada tanıtıyordu. Alman, Avustralyalı, Bulgar öğrenciler Fethiye’yi her ziyaretlerinde “el öpmeye” Ali İhsan Emre’ye geliyorlar, fakat onun bu bölgeyi tanıttığı 2x2x3 metre kare ölçüsündeki ahşap baraka sürekli yer değiştiriyor. Bahsettiğimiz ahşap” informeyşın” kulübesinin yer değişikliğini takip eden herkes, büyük otellerin neyin üzerinde tepindiğini biliyordur.
Çok uzak olmayan bir geçmişte bu sahillere yunuslar gelirdi, çok uzak olmayan bir geçmişte Fethiye sahillerine yunuslar suyun üstüne çıkıp nefes alırdı…Çok eski olmayan bir tarihte leylekler büyük gruplar halinde buraya yuva kurmaya gelirdi. Pelikanı sadece “kafe adı” olarak bilen bizler için büyük kuş sürülerinin Çalış’a itinayla, muhteşem konuşunu artık uzak bir hikâyeden ibaret olarak anlatırız. O, bu hikâyelerin hepsini bilen, akademinin bu bölgeye körlüğünü gideren insan olmayı başardı.

Şimdi rahatsız olmanız gereken bir şeyi sizinle paylaşacağım; 2x2x3 metre karelik, o ahşap yapı, önce büyük otelin önünden kaldırıldı. Sonra, küçük otelin önünden kaldırıldı. Sonra altına taşlar kondu. Ağır ağır sahillerden uzaklaştırıldı. Çünkü o kıyıların babasının malı olduğunu düşünenler var. Ali İhsan’ın ve tabi onu tanıyanların tabiriyle “kaplumbağacı Ali İhsan’ın” ahşap yapısının olması gerektiği yere gelmesi için söyleyeceklerimiz var. Bunu ben değil, kaplumbağalar, yunuslar söylüyor.
Ali İhsan’ın ahşap kulübesi geri gelmeli, kıyıları yağmalayan kalantorların binaları yıkılmalı… Çok yaşa Ali İhsan Abi. Çamur bulaşmamış 2x2x3 metre karelik, göçmen kulüben göçse de takipteyiz. İnan, arzu ettiğin yere gelecek. Düzenin değişmesini bekliyoruz…

Bugüne kadar hayata bağladığın, kuşlar, yunuslar, kaplumbağalar, böcekler, domuzlar ve köpekler sana duacı. Ali’nin takipçileri daha ister ki? 2x2x3 metre karelik ahşap yapı ortadan kalksa da sabit olan sensin. Arzumuz her şeyin yerine gelmesi yönünde. Belki bir gün?
Not: Bahsettiğim ahşap yapı, yerel iktidarın görmezden gelip kırk türlüsüne izin verdiği yapılardan en küçüğüdür.
Notun notu: Ülkemiz imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerle Caretta caretta gibi bilinen türlerin ötesinde pek çok canlıyı daha yasal olarak korumakla mükellef.
Notun notunun notu: Merkezi yönetim öyle pek koruma niyetli değilse ne yapmak lazım? Yerel yönetimden medet umulacak. O da olmazsa? Şimdi o sınırdayız.
Notun notunun notunun notu: Bu işe gönül vermişlerin küçük de olsa bir barakada bu işi sürdürmesini isteyeceğiz. Ama büyük iktidarın koca yapıları arasında, küçücük bir baraka göçe başladıysa?
Notun notunun notunun notunun notu: Ya uluslararası sözleşmesini önemsemeyen bir iktidar varsa, ya yerel yönetim de önemsemezse ya geriye kalanlar önemsemezse? 2x2x3 metre karelik kulübeyi koskoca Fethiye’ye sığdıramadınız demezler mi? Tarih der! Denemesi bedava…

Bu yazı ilk defa Fethiyedays internet sitesinde yayınlanmıştır.