Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Seki Çayırı’nın TOKİ’ye bedelsiz devredilmesine karşı idari işlemin iptali ve durdurulması istemiyle dava açan Seki ve Çevresi Kalkınma, Dayanışma ve Kültür Derneği kermes düzenledi. Kermeste yapılan açıklamada, “Davamız, Seki’nin geleceğine, merasına, suyuna, toprağına ve köylünün ortak yaşam alanına sahip çıkma mücadelesidir” denildi.
Muğla’nın Seydikemer ilçesinde yer alan Seki Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Seki Çayırı’nın 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un EK-4 maddesi uyarınca “Arsa üretim alanı” ilan edilerek Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) bedelsiz olarak devredilmesine karşı Seki ve Çevresi Kalkınma, Dayanışma ve Kültür Derneği (SEKİ-ÇEVDER) ile yurttaşlardan oluşan 100 davacı, Muğla İdare Mahkemesi’nde idari işlemin iptali ve durdurulması istemiyle dava açmıştı.
SEKİ-ÇEVDER “Birlikten güç doğar, biz sizlerle güçlüyüz” çağrısında bulunarak bugün (4 Aralık) saat 11:00’de Salı Pazarı İmam Hatip girişinde kermes düzenledi.
Kermeste SEKİ-ÇEVDER tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Yeşil Seki de dediğimiz Seki Mahallesi’nde asırlardır köylünün ortak kullanımında, hayvancılığın, üretimin, geleneksel yağlı pehlivan güreşlerinin ve köy yaşamının merkezinde yer alan Seki Çayırı, 2025 yılı içinde hiçbir ihtiyaç analizi yapılmadan, köylüye sorulmadan ve kamu yararı gözetilmeden TOKİ’ye bedelsiz devredilmiştir.
Bu karar, bölgenin tarihsel yapısına, doğasına, tarım ve hayvancılık faaliyetlerine, su kaynaklarına ve kırsal yaşam biçimine açık bir tehdit oluşturmaktadır. Biz Seki halkı ve Seki Çayırı’nın gerçek sahipleri olarak bu hukuksuz duruma sessiz kalmadık ve Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde 2025/1529 esas numarasıyla dava açtık.”


Açıklamada, “Davamız, Seki’nin geleceğine, merasına, suyuna, toprağına ve köylünün ortak yaşam alanına sahip çıkma mücadelesidir” denildi.
İdare tarafından yapılan işlemin “dar gelirli vatandaşlara konut projesi” olarak gösterilmeye çalışıldığı ancak bölgedeki gerçeklerin bu iddiayı desteklemediğinin altı çizilen açıklama, şöyle devam etti:
“Seki’de dar gelirli konut ihtiyacına ilişkin hiçbir çalışma yapılmamış, hiçbir sosyal analiz ortaya konulmamıştır. Tam tersine, bölgenin ihtiyacı konut değil; doğanın, suyun ve meraların korunmasıdır. Bu nedenle yapılan işlem, kanunun öngördüğü amaçtan sapmış, kamu yararı ilkesinden uzaklaşmıştır.”


“KAMU YARARI İLKESİNE AYKIRIDIR”
Seki Çayırı’nın bulunduğu alanın mevcut planlarda kırsal yerleşim, park, spor ve sağlık alanı gibi kamusal fonksiyonlara ayrıldığı ifade edilirken “Bölge, su kaynaklarına yakın, tarım ve hayvancılığa uygun ve ekolojik açıdan hassas bir konumdadır. Bu plana rağmen TOKİ’ye devredilerek yoğun konut baskısı oluşturulması hem planlama hukukuna hem çevre hukukuna hem de kamu yararı ilkesine aykırıdır” denildi.
Yurttaşlar, iklim krizi ve su kaynaklarındaki baskının arttığı bu dönemde meraların yapılaşmaya açılmasının bölgenin ekolojik dengesi ile sürdürülebilir yaşam kaynaklarını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirtti.
Açıklamada ayrıca; Fethiye’deki Maliye Hazinesi’ne ait bir park ve rekreasyon alanın TOKİ’ye bedelsiz devredilmesi istendiğinde emsal bir olay hatırlatılarak Muğla İdare Mahkemesi’nin bu devri kamu yararı taşımadığı, kanunun amacına aykırı olduğu ve planlarda park alanı olarak belirlenmiş bir yerin konutlaştırılamayacağı gerekçeleriyle iptal ettiğine değinildi.


“EMSAL MAHKEME KARARLARI DAVAMIZI AÇIKÇA DESTEKLEMEKTEDİR”
“Mahkeme, kamuya ait yeşil alanların sosyal konut bahanesiyle dahi olsa amaç dışı kullanılamayacağını açıkça belirtmiştir” denilen açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Bu karar, Seki Çayını için yürüttüğümüz dava açısından güçlü bir emsal niteliğindedir. Ayrıca aynı meranın bir bölümü için ‘doğal karakteri korunacak alan’ kararı verilmişken diğer bölümünün imara açılması eşitlik ilkesine de aykırıdır. Bu yönüyle hem yasa hükümleri hem de emsal mahkeme kararları davamızı açıkça desteklemektedir.”
Son olarak, mücadelenin başladığına ve sonuna kadar sürdürüleceğine değinilerek “Seki Çayırı bizim geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimizdir. Bir kuşağın değil, nesillerin ortak alanıdır. Seki halkı olarak toprağımıza, suyumuza, meramıza ve yaşam biçimimize sahip çıkmakta kararlıyız. Bu dava yalnızca hukuki bir süreç değil; Seki’nin geleceğini savunma iradesidir” ifadesine yer verildi.












