Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçelerinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikası alanının ‘Sanayi Alanı’ kullanım kararının iptali için yurttaşlar; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açtı.
Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ve Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi ortak sınırı Tekağaç mevkisinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikası arazisinin ‘Sanayi Alanı’ kullanım kararının iptali için yurttaşlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açtı.
Aydın-Muğla-Denizli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda Tekağaç mevkisindeki arazinin ‘Sanayi Alanı’ işaretinin kaldırılmasını isteyen yurttaşlar, bugün (4 Mart) Muğla İdare Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi tarafından yapılan açıklamayı grup adına Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy okudu.
Özsoy, bölgenin ‘Sanayi Alanı’ olarak gösterilmesine son verilmesi gerektiğine dikkat çekerek, Bakanlığa dava açtıklarını duyurdu.
“BAHSİ GEÇEN ALAN, ÜÇ TARAFI KAPALI BAL ORMANI ÖZELLİĞİ DE OLAN, VERİMLİ ORMAN ALANI İÇİNDEDİR”
Özsoy, Tekağaç mevkisinin ise neden “Sanayi Alanı” olamayacağını şu maddelerle açıkladı:
1- Böyle bir alanın “Sanayi Alanı” olarak gösterilmesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarının hazırlanmasında dikkat edilen plan, ilke ve esaslarına aykırıdır.
2- 1/100.000 ölçekli planlar “Üst Ölçekli” planlardır. “Alt Ölçekli” planlar “Üst Ölçekli” planlara uygun olarak hazırlanır. Fakat Tekağaçsırtı mevkisinde çimento fabrikası kurulmak istenen arazinin “Sanayi Alanı” olarak işaretlenmesi bu şekilde olmamıştır. 2007 yılında “Alt Ölçekli” planlar hazırlanıp onaylattırılmış ve daha sonra 2011 yılında 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarında uyulması gereken Plan, İlke ve Esasları gözetilmeden “Sanayi Alanı” olarak işaretlenmiştir.
3- Entegre Çimento Fabrikası amaçlı alt ölçekli 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Nazım İmar Planlarının dayanağı olan ve plan hükümlerinde de şart olarak getirilen 1.ÇED raporu da daha sonra oluşturulmuş 2.ÇED raporu da idare mahkemelerince iptal edilmiştir.
Plan ve plan hükümleri bir bütündür. Plan hükümlerinin bir şartı olan ÇED raporları iptal edildiği için Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne göre mevcut İmar Planlarının hukuki dayanağı kalmamıştır ve geçersizdir.
1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planları da iptal edildiği için yoktur.
ÇED raporları var sayılarak 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına “Sanayi Alanı” olarak işaretlenmiş olan bu alanın hem ÇED raporları iptal edildiği için hem de 1/25.000 ölçekli planların olmaması nedeniyle hukuki bir dayanağı kalmamıştır.
4- Bahsi geçen alan, üç tarafı kapalı bal ormanı özelliği de olan, verimli orman alanı içindedir. “Sanayi Alanı” olarak uygun değildir.
5- Bahsi geçen alanın hemen yanında tarımsal sulama amaçlı kullanılan Bayır Barajı ve Kazan Göleti vardır. Deştin Çayı vardır. Su kaynaklarına yakınlığı ve vereceği zararlar açısından “Sanayi Alanı” olması uygun değildir.
6- Bahsi geçen tapulu alanın çok yakınında binlerce zeytin ağacı ve tescilli zeytinlik alanlar vardır. Böyle bir alanın “Sanayi Alanı” olması 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’na aykırıdır.
7- Çok yakınında Deştin, Alaşar, Bayır gibi otuza yakın çok sayıda yerleşim yeri vardır. Muğla Merkez İlçe Menteşe’ye kuş uçumu sadece 13km uzaklıktadır. Bahsi geçen alanın “Sanayi Alanı” olması bu köylerde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını yok edeceği gibi sürdürülen tarımsal faaliyetlere ve hayvancılığa da zarar vereceği için uygun değildir.
8- Muğla üç termik santralin olduğu bir ildir. Bahsi geçen alan termik santralların da duman etki sahasında olduğu için bölgenin yeni bir kirletici tesisi taşıyacak kapasitesi yoktur, bu yüzden “Sanayi Alanı” olarak gösterilemez.
9- Bahsi geçen tapulu arazi orman alanı içinde olduğu için yolları da orman içi yollarıdır. Sanayi tesisi için uygun yollar değildir. Ulaşım ağı olarak düşünülen yollar ‘arazi kullanım kararları’na uygun değildir.
Maddelerle sıralanan sebepler dolayısıyla bölgenin “Sanayi Alanı” işaretinin kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Özsoy, “Aydın-Muğla-Denizli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda Tekağaç mevkisinde çimento fabrikası yapılmak istenen yerin “Sanayi Alanı” olarak işaretlenmesi uygun değildir ve kaldırılmalıdır” dedi.
Özsoy, son olarak Muğla İdare Mahkemesi’nin Muğla’nın lehine karar verileceğine inandıklarını belirtti.
NE OLMUŞTU?
Muğla’da Deştin ve Bayır mahallelerinden kurulmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları” projesine verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu” kararının iptalinin ardından, farklı bir şirket ile yeniden başvuru yapılması ve yeniden ÇED olumlu kararının verilmesi üzerine karara itiraz edilmiş ve hukuki süreç başlatılmıştı. Açılan davalar süre aşımından reddedilmiş fakat Danıştay tarafından karar bozularak hukuki süreç devam ettirilmişti.
27 Ocak 2022 tarihinde açılan davada, mahkeme heyeti bilirkişi keşfinin yapılmasına karar vermiş, 23 Şubat 2023 tarihinde bilirkişi keşfi yapılmıştı.
Keşfi sonrasında heyetin raporu teslim etmesi için verilen bir aylık süre, bilirkişi heyetinin talebi üzerine 60 gün uzatılmıştı. Böylece keşif tarihinden itibaren raporun sunulması için verilen toplam süre 90 gün olmuştu.
Ek süre kararının ardından Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi bir açıklama yapmış, firma sahiplerinin proje inşaatını devam ettirdiğine vurgu yaparak, ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulmadan verilen ek süre kararını eleştirmişti.
25 Mart 2023 tarihinde proje sahasında inceleme gezisi yapan uzmanlar ise projenin hayata geçirilmesi durumunda çevreye geri döndürülemez zarar verileceğini dile getirmişti.
3 Nisan 2023 tarihinde, çimento fabrikasının tamamlanmasında önemli aşamalarından olan klinker fırınını taşıyan kamyonların inşaat alanına götürülmek istenmesi üzerine, köylüler kamyonların geçişine engel olmuş ve Bayır Caddesi girişinde çadır nöbetine başlamışlardı.
4 Mayıs 2023 çimento fabrikasına verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı açılan davada, 23 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirilen bilirkişi keşfinin raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişi heyeti değerlendirilen her alanda projenin yapılmasının uygun olmadığını söyledi.
Mahkeme bilirkişi kararına rağmen ÇED olumlu kararının yürütmesini durdurmamış ve inşaat çalışmaları devam etmişti. Bu süreçte şirket, birinci ÇED ile saptanan eksiklerin giderilip giderilmediğine dair ek bilirkişi raporu istemiş ve Mahkeme iki hafta ek süre verdiğini açıklamıştı.
Bilirkişilerin projeye olumsuz görüş vermesine rağmen mahkemenin hala yürütmeyi durdurma kararı vermemesine karşı ise yurttaşlar 13 Temmuz 2023 tarihinde Muğla İdare ve Vergi Mahkemeleri önünde “Deştin için adalet” nöbetine başladı.
ÇED olumlu kararına karşı açılan davada ise Muğla 2. İdare Mahkemesi 7 Eylül 2023 tarihinde iptal kararı vermişti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, (TMMOB) Mimarlar Odası Muğla Şubesi, projeye verilen ruhsatların iptal edilmesi için 13 Eylül 2023 tarihinde Menteşe Belediyesi’ne yazı göndermişti.
18 Eylül 2023‘te Menteşe Belediyesi’nden yapılan açıklamada, projeye verilen yapı ruhsatlarının da iptal edildiği duyurulmuştu.
Danıştay 4. Dairesi, 9 Kasım 2023 tarihli kararında; şirketin yürütmenin durdurulması talebini oy birliğiyle reddetmişti.
Danıştay 4. Dairesi, 11 Ocak 2024’te ise, projenin ‘ÇED olumlu’ kararının iptalinin geçerli olduğuna kesin olarak, oybirliğiyle karar vermişti.