Muğla’nın Ula ilçesindeki Akyaka Mahallesi’nde bulunan ve 1. Derece Doğal Sit Alanı statüsündeki Akyaka Orman Kampı’nda Muğla Orman İşletmesi tarafından ağaç kesimi hazırlıklarına karşı yurttaşlar toplandı. Gökova Ekoloji Meclisi’nden Serdar Denktaş, “Yarım kalan işleri tamamlayıp kalan ağaçları da kesmek, park alanını genişletmek ve üstelik oraya belli ki araçların giriş-çıkışı için yeni bir yol açmak istiyorlar” dedi.
Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka Mahallesi’nde bulunan ve 1. Derece Doğal Sit Alanı statüsündeki Akyaka Orman Kampı’nda Muğla Orman İşletmesi tarafından ağaç kesimi hazırlıkları başlatıldı. Bölgeye kesim alanı tabelaları asıldı ve kamp, ziyaretçilere kapatıldı.
Yapılan çalışmalara karşı bugün (13 Aralık) saat 13.30’da yurttaşlar, Akyaka Orman Kampı’nda Gökova Ekoloji Meclisi tarafından düzenlenen forum için bir araya geldi.
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
Gökova Ekoloji Meclisi gönüllüsü Serdar Denktaş, “Yaklaşık bir hafta önce Orman Bölge Müdürlüğü, Orman Kampı’nda gelirken görmüşsünüzdür, birçok pankart ve tabela astı; Orman Kampı’nın kesim alanı olduğunu, yıkılma tehlikesi bulunan ağaçların kesileceği ve kaldırılacağı bilgisini verdi” ifadesinde bulundu.
Denktaş, şunları kaydetti:
Biz tedirgin olduk çünkü aynı durumu Şubat ayından biliyoruz. O zaman da ‘yıkılma tehlikesi’ adı altında çok büyük bir katliam yapıldı ve birçok karavan ile çadır alanı oluşturuldu.
Aynı şeye yeniden izin vermemek için hemen Orman Kampı’nı kontrol ettik ve işaretlenen ağaçlara baktık. Bu işaretlemelerde, aslında işaretlenen ağaçların tamamının sağlıklı ağaçlar olduğunu gördük. Bu ağaçların kesimi, burada yapılan kapasite artışına denk gelen yeni rant alanları açmak için gerekiyordu.”
Ayrıca Denktaş, “Mezarlık tarafındaki, girişe yakın 7 bin metrekarelik bir otopark düzenlemesi yapmak istiyorlar. Zaten Şubat ayında burada epeyce ağaç kesildi ya da genç ağaçlar iş makineleriyle tahrip edildi. Şimdi orada kalan, yarım kalan işleri tamamlayıp kalan ağaçları da kesmek, park alanını genişletmek ve üstelik oraya belli ki araçların giriş-çıkışı için yeni bir yol açmak istiyorlar” dedi.
“AĞAÇLAR KAZINARAK, BELLİ BELİRSİZ İŞARETLEMELER YAPILMIŞ, BUNLAR DA USULSÜZ”
İş makineleriyle zaten temizlik yapıldığını ifade eden Denktaş, yol güzergahındaki ağaçların da işaretlendiğini ve kesilmesinin planlandığını belirterek şöyle devam etti:
“Kamp alanının içinde de farklı yerlerde benzer işaretlemeler gördük. Ancak bu işaretlemeler son derece gelişigüzel yapılmış; mevzuata göre ağaçların damgalanması, metal plakalar çakılması gerekirken bunlar yapılmamış. Ağaçlar kazınarak, belli belirsiz işaretlemeler yapılmış, bunlar da usulsüz.
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
Bunlarla ilgili olarak şikâyet dilekçeleri verdik ve savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Kırk beş gün önce de kesim için geldikleri yönünde duyum alarak ormana girdik. Gerçekten de Orman Kampı kapatılmıştı; o gün giriş hukuksuz bir şekilde kapatılmıştı ve biz bu barikatı aşarak içeri girdik, kesim çalışmasının yapılmasını engelledik.”
O günden bu yana bölgede nöbet tuttuklarını belirten Denktaş, ormanda bu tür bir çalışmaya izin vermeyeceklerini vurgulayarak şunları söyledi:
“Uzun zamandır Orman Kampı’nda bir mücadele sürdürüyoruz. Özellikle bu yılın başından, Şubat ayından itibaren yoğun bir inşaat faaliyeti başladı. Orman Kampı’nın kapasitesini artırmaya yönelik altyapı ve üstyapı çalışmaları yapıldı.
Bazilika etrafının aydınlatılması adı altında Orman Kampı’nın tüm elektrik altyapısı yenilendi, burası adeta bir tatil köyünün elektrik ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlendi. 800 kVA’lık (kilovolt-amper) yeni bir trafonun şu anda bağlantıları yapılıyor.”


“TÜM ÇALIŞMALARIN MUĞLA VAKFI TARAFINDAN YAPILMASI GEREKİYOR”
“Önceki yönetim planında maksimum konaklama kapasitesi 145 çadır ve 26 karavan iken yapılan bu çalışmalarla kapasite yaklaşık 460 karavana çıkarıldı” denilen açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Bunun da bir sınırı olmadığı görülüyor; hâlâ artırılmak isteniyor. Peki bütün bu çalışmaları kim yapıyor? Burası bildiğiniz gibi Muğla Vakfı tarafından işletiliyor. Valiliğin ticari bir işletmesi olan Muğla Vakfı burayı on yıl işletti, ardından bu süre bir on yıl daha uzatıldı.
Ancak yaklaşık iki yıl önce, anlamadığımız bir şekilde Valiliğin başka kurumları da sürece dâhil edildi. Örneğin Valiliğe bağlı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, buradaki birçok altyapı çalışmasını kendi açtığı ihalelerle yaptırıyor. Oysa sözleşmeye bakıldığında, burada yapılacak tüm çalışmaların Muğla Vakfı tarafından yapılması gerekiyor.”
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
Akyaka’da yaşayan yurttaşların, altyapı çalışmaları ve başka kurumların sürece dahil edilmesinin sözleşmeye aykırı olduğu gerekçesiyle Muğla Vakfı ve Orman Genel Müdürlüğü’nü kapsayan davalar açtığı, bu süreçte kıyı işgalleri, imar ve kıyı kanununa aykırı uygulamalar ile kapasite aşımına rağmen verilen izinlerin de yargıya taşındığı belirtildi.
Öte yandan, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde sit derecelerini düşüren düzenlemelerin Danıştay kararıyla iptal edilmesi sonucu Akyaka Orman Kampı’nın yeniden birinci derece doğal sit statüsüne döndüğü, buna rağmen önceki statüye dayanılarak yapılan faaliyetlerin ciddi yangın ve can güvenliği riski yarattığı ifade edildi.
Tüm bu gelişmelere karşın Muğla Valiliği’nin koruma amaçlı imar planı ihalesine çıktığı ve Bakanlık tarafından kapasiteyi artırdığı değerlendirilen yeni bir yönetim planının onaylandığı, sivil toplum örgütlerinin ise Danıştay kararına aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlemlere itiraz ettiği aktarıldı.


“SALDIRILAR YALNIZCA ORMAN KAMPI İLE SINIRLI DEĞİL”
Kapasite artışının yeni yönetim planına işlenerek hukuksuz uygulamaların yasallaştırılmaya çalışıldığını, ancak onay sürecinde Danıştay kararının dikkate alınmadığını belirterek Bakanlığa başvurduklarını ve olumsuz yanıt halinde yeni bir dava açacaklarını belirten yurttaşlar, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Sit değişikliklerinin iptal edilmesi sadece Orman Kampı açısından değil, tüm Gökova bölgesi için çok önemli sonuçlar doğuruyor. Belki takip ediyorsunuzdur; saldırılar yalnızca Orman Kampı ile sınırlı değil. Doğal alanları ticari alanlara dönüştürme girişimleri İncekum’da da yoğun biçimde sürüyor.
Orada da bir orman kampı ve ticari konaklama faaliyeti için proje hazırlandı ve Bakanlık bu proje için “Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir” kararı verdi. Buna karşı dava açıldı; Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde açılan davaya sivil toplum örgütleri ve bizler de katıldık. Bununla da yetinilmedi, İncekum için bir imar planı yapıldı; şimdi bu imar planının iptali için de dava hazırlığı içindeyiz.”
Akbük’e doğru giderken Kandil bölgesinde bulunan orman kampı da aynı şekilde ihaleye çıkarıldığı vurgulanırken “Tüm bu alanlar, Gökova’nın birinci derece doğal sit statüsünde, kesinlikle korunması gereken bölgeler. Ancak Bakanlık ya da Orman Bakanlığı, bu statüyü dikkate almadan buraları ticari alanlara dönüştürme yönünde adımlar atıyor. Dolayısıyla biz Akyaka’daki sivil toplum örgütleri olarak, bu girişimlerin tamamına karşı mücadele ediyoruz; mücadelemiz yalnızca Orman Kampı ile sınırlı değil” denildi.
“BURASI SADECE BİR ORMAN DEĞİLDİR”
Gökova Akyaka’yı Sevenler Derneği üyesi Neşe Yüzak ise Orman Kampı’nın mezarlık girişine, beş yıldızlı bir otelin elektrik ihtiyacına denk büyüklükte 800 kVA’lık bir trafo yerleştirildiği, bunun kampın kamusal niteliğinden uzaklaştırıldığına işaret ettiği ve sözleşmeye rağmen ücretsiz olması gereken otoparktan ücret alınması nedeniyle yurttaşların çevre sokaklara park etmek zorunda kaldığını ifade etti. Yüzüak, şunları kaydetti:
“Muğla’daki bu alan bir Orman Parkı’dır, ancak herkesin bilmesini isterim ki burası sadece bir orman değildir. Burası aynı zamanda doğal sit alanıdır ve son derece değerli özelliklere sahiptir” diyen Yüzüak, şunları söyledi:
“Yaban hayatının korunması gereken bir alan olmasının yanı sıra, özel çevre koruma bölgesidir. Türkiye’de çok az sayıda bulunan bu statüler açısından Muğla oldukça zengindir. Bu nedenle burada kimsenin ağaç kesme hakkı yoktur. Bu mücadele olmasaydı, bugün birçok ağacın çoktan kesilmiş olacağını söyleyebilirim.”
Gökova Körfezi’ndeki mücadelenin yalnızca tek bir alanla sınırlı olmadığı, sit statüsü değişikliklerinin ardından İncekum başta olmak üzere körfezin büyük bölümünde marina talepleri ve yapılaşma baskısının arttığını belirten Yüzüak, sözlerini şöyle bitirdi:
“İncekum’da da Orman Parkı adı altında bir tatil köyü yapılmak istenmiş, ciddi bir tahribat yaratacak bu projeye karşı mücadele edilmiştir. Eğer bu mücadele verilmemiş olsaydı, ‘lüks çadır’ adı altında yaklaşık 50 adet yapı çok kolaylıkla inşa edilecekti. 800 kVA’lık trafo için son derece hassas bir alanda kazı yapıldı. Bu alan aynı zamanda bir bazilikanın bulunduğu bir yer.
Biraz ileride yer alan bu yapı, arkeolojik sit alanı kapsamında tescilli tek alandır. Ancak bu bazilikanın tek başına var olmadığı açıktır; dolayısıyla aslında kazı yapılmaması gereken bir arkeolojik alandan söz ediyoruz. Buna rağmen Kültür Varlıkları Kurulu bu kazılara izin verdi. Bu izinlere ilişkin olarak da hukuki süreçleri yürütüyoruz.”
NE OLMUŞTU?
Akyaka Orman Kampı, özelleştirildikten sonra 2013 yılından itibaren, Muğla Valiliği’nin ticari kuruluşu olan Muğla Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından, Orman İşletme Müdürlüğü’nden kiralanarak işletilmeye başlanmıştı. Sözleşme süresi ise 2032 yılına kadar uzatılmıştı.


Eski adı Muğla’ya Hizmet Vakfı olan Muğla Vakfı’nın, Akyaka Orman Kampı içerisindeki kıyı alanlarını yurttaşların kullanımına kapatması, etrafını çitlemesi, şezlonglar koyarak yurttaşların havlularını sermesine engel olması yurttaşların tepkisine neden olmuştu.
Yurttaşlar 2022 yılının Haziran ve Temmuz aylarında Muğla Vakfı’nın uygulamalarına karşı eylemler yapmıştı.
Eylemin ardından yurttaşlar kamuya ait alanların halkın ücretsiz kullanımına kapatıldığı gerekçesi ile sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuş, Muğla Vakfı ise eylemler sırasında şezlongların kırıldığını ve çalışma hürriyetinin ihlal edildiği gerekçesiyle eylem katılanlar arasından üç kişi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Yargılama sürecinde ilk duruşma 27 Eylül 2023’te, ikinci duruşma ise 8 Kasım 2023 tarihinde Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşmişti.
Davanın karar duruşması 22 Mart 2024 tarihinde Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü.
Mahkeme heyeti; sanıklar Alp Serdar Denktaş, Türkan Denktaş ve Emine Dayıoğlu’nun beraatine istinaf yolu açık olmak üzere karar vermişti. Kararda savcının mütalaası ile uyumlu olarak, yüklenen suç açısından sanıkların kasıtlı bir eyleminin bulunmadığı ve suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı söylenmişti.
Muğla Vakfı 2025 yılı başında Akyaka Orman Kampı’nda faaliyetlere başlamış ve daha önce insan kullanımının olmadığı orman alanlarının alt bitki örtüsü kaldırılarak yeni karavan ve çadır alanları oluşturulmaya başlamıştı. Konaklama alanlarına da beton kilit taşlar döşenmişti. Yurttaşlar bu duruma karşı bir araya gelmiş ve 16 Şubat 2025 tarihinde basın açıklaması düzenlemişti.
Ardından 25 Mart 2025 tarihinde, Muğla Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından, bölgede açık otopark alanı için kilitli parke kaplama yapılması işi için ihaleye açılmıştı. İş kapsamında, Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Doğal Sit Alanı içersin de kalan toplam 7 bin metrekare alana, 8 santimetre yüksekliğinde beton parke döşeneceği belirtilmişti.
Bu çalışmalar kapsamında Orman Kampında birçok ağaç kesilmiş, orman ekosistemi tahrip edilerek beton parke taşlarla kaplanmıştı.
Çalışmaların işletme sözleşmesine ve yasalara aykırı olduğu gerekçesi ile Gökova Ekoloji Meclisi üyeleri eylem yapmış ve suç duyurusunda bulunmuştu.
Ekolojik dengeyi bozacak çalışmalar yapılmasına karşı Gökova Ekoloji Meclisi’nin girişimiyle Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Gökova Akyaka’yı Sevenler Derneği ve 11 yurttaş Muğla Vakfı’nın işletme sözleşmesinin iptal edilmesi için Muğla Orman İşletme Müdürlüğü’ne 18 Nisan 2025 tarihinde dava açmıştı.
Sonrasında Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Gökova Akyaka’yı Sevenler Derneği ve yurttaşlar, Akyaka Jandarma Karakolu’na giderek bölgede, 2024’ten beri konuşlandırılan ve yakın zamanda yeri değiştirilen karavan hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Akyaka Kültür Sanat Derneği, Gökova Akyaka’yı Sevenler Derneği, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği ve Slowfood Gökova Birliği, 28 Nisan’da change.org üzerinden “Akyaka Orman Kampı’ndaki yasadışı faaliyetleri durdurun” başlıklı bir imza kampanyası başlatmıştı. İmza kampanyasına ulaşmak için buraya tıklayın.
Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Yatırım İzleme Müdürlüğü tarafından 8 Aralık’ta “Gökova Konaklamalı Orman Kampı Koruma Amaçlı İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporu Hazırlanması ile Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Yapımı” ihalesi ilanı yayımlanmıştı.
Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) üzerinden yayımlanan ihalede; bir 30 hektar alanı için koruma amaçlı imar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt raporu hazırlaması, bir 30 hektar alanı için 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planları, 1/1.000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı yapılacağı belirtilmişti.
Akyaka Orman Kampı’nda Muğla Orman İşletmesi tarafından ağaç kesimi hazırlıkları başlatıldı. Konuya ilişkin Gökova Ekoloji Meclisi, kesilmek üzere işaretlenen ağaçların büyük bölümünün sağlıklı olduğunu, söz konusu işaretlemelerin yeni otopark ve konaklama alanları için alan açma amacı taşıdığını savundu.
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!













