Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin de içinde olduğu 37 termik santralin kapatılması talebiyle Cumhurbaşkanlığı’na açılan dava Columbia Üniversitesi’nin iklim davaları veri tabanına girdi.
On sivil toplum kuruluşunun, Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin de içinde olduğu çalışan 37 kömürlü termik santralin kapatılması talebiyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na karşı açtığı dava, “Columbia Üniversitesi İklim Değişikliği Davaları Veri Tabanı”na girdi.
2020 yılında açılan davada; Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı da ihbar edilen davalılar arasında bulunuyor.
Konu ile ilgili Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal’ın yaptığı açıklamada, davanın açılmasının dayanağının son dönemde yaşanan koronavirüs pandemisi gibi pandemilerin küresel iklim değişikliği ve ekokırım faaliyetlerinin bir sonucu olduğunu belirten bilimsel raporlar olduğunu dile getirdi.
İlgili raporlara ulaşmak için buraya tıklayın.
Atal, koronavirüs pandemisi sırasında İtalya, Amerika Birleşik Devletleri ve Hollanda’da termik santrallerin neden olduğu hava kirliliği yüzünden koronavirüs vakalarının dokuz kat, ölümlerin ise üç kat daha fazla olduğunun ortaya çıktığını belirtti.
İlgili rapora ulaşmak için buraya tıklayın.
Diğer yandan Atal, termik santraller ve madenlerin ormanları yok ettiği yerlerde koronavirüs popülasyonunun en az iki buçuk kat arttığını ve virüsün insanlara bulaşma riskinin de yüzde 70 arttığının tespit edildiğini dile getirdi.
İlgili rapora ulaşmak için buraya tıklayın.
Ayrıca Atal; termik santraller, madencilik ve ormanların kesilmesiyle ekokırım faaliyetlerinin devam etmesi durumunda ise koronavirüsten daha ölümcül viyi virüslerin de ortaya çıkabileceğinin bilim insanları tarafından öngörüldüğünü vurguladı.
İlgili rapora ulaşmak için buraya tıklayın.
Termik santrallerin neden olduğu koronavirüs pandemisi, ikilim krizi ve kanser salgınının Türkiye Cumhuriyeti’nin milli güvenliğini tehdit ettiğini belirten Atal, Anayasa’nın 104’üncü maddesindeki Cumhurbaşkanı’nın milli güvenliği koruma görevinden dolayı, Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin de içinde olduğu 32 termik santralin kapatılması ve proje halindeki 5 termik santralin iptali için dava açtıklarını söyledi. Fakat Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın üç projeyi iptal etmesinden dolayı dava sayısının 34’e düştüğünün belirtti.
“SAĞLIK BAKANLIĞI KANSER İSTATİSTİKLERİNİ SAKLIYOR”
Atal belirtilen termik santrallerle ilgili ise şunları belirtti: “Kanser vakalarının da termik santraller nedeniyle patlama yaptığını dava dilekçemizde ispat etmiştik. Nitekim 37 termikten Yumurtalık (Çin) EMBA termik santraline karşı açtığımız davada, santralden bin 800 metre uzakta 2002 yılından bu yana çalışan Alman- Sugözü Termik Santrali nedeniyle Adana Yumurtalık’ta kanser vakalarının beş yılda 12 kat arttığı Sağlık Bakanlığı verileriyle ortaya çıkmıştı.
Sağlık Bakanlığı’nın 2018 Sağlık İstatistikleri Yıllığı ise 2002 ile 2016 yılları arasında; Türkiye’de erkeklerde kanser vakalarının 12 kat, kadınlarda ise altı buçuk kat arttığını ortaya koymuştu. 2016 yılından bu yana ise Sağlık Bakanlığı kanser istatistiklerini saklamakta.”
LİMAK -ICTAŞ’ın Yeniköy Kemerköy termik santrallerinden yıllık 200 milyon TL kazandığını belirten Atal, “Avrupa Sağlık ve Çevre Birliği HEAL’in yaptığı çalışma ise bu iki santralin halka ve devlete olan yıllık ortalama sağlık maliyetinin 23 milyar 828 milyon TL olduğunu ve şirketin kendi ticari kazancının 100 katı ülkeye zararı olduğu ortaya koydu” dedi.
COLUMBİA ÜNİVERSİTESİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVALARI VERİ TABANI NEDİR?
2011 yılında oluşturulan iklim değişikliği davaları ile ilgili veri tabanı sağlayan sitede, davalar Amerika Birleşik Devletleri ve Küresel iklim değişikliği davaları olarak ikiye ayrılıyor.
Davaların veri tabanına girebilmesi için ise temelde iki kriteri sağlaması gerekiyor. Bunlarda ilki, davaların adli makamlar önünde açılması gerekiyor.
İkinci kriter ise, davalarda iklim değişikliği yasası, politikası veya bilimi önemli bir yasa veya olgu konusu olmalı. İklim değişikliğine yalnızca geçici gönderme yapan ancak iklim ile ilgili kanunları, politikaları veya eylemleri anlamlı bir şeklide ele almayan vakalar veri tabanına dahil edilmiyor.