Yaşam ve doğa savunucuları, Sinpaş Holdingin Kızılbük projesine verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararına karşı açılan davanın duruşmasından önce bir araya gelerek yaptıkları açıklamada; haksız verilmiş bir kararın adalet mekanizmasıyla doğruluğa kavuşmasını beklediklerini ifade ettiler ve farklı bölgelerdeki mücadelelerini birleştirme kararı aldıklarını duyurdular.
Sinpaş Holding’in turizm ve devre mülk konusunda iştirak şirketi Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş’nin, Muğla’nın Marmaris ilçesinde Kızılkum Koyu’nda yaptığı “Kızılbük Devremülk ve Otel Projesi”ne 13 Ağustos 2021 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verilmişti.
Milli Park sınırları içinde kalan proje ile ilgili ise Marmaris Kent Konseyi ÇED kararının iptali için 11 Ekim 2021 tarihinde hukuki mücadele başlatmıştı. Dün (5 Temmuz 2022) saat 14:30’da açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Bayır ve Deştin’de kurulması planlanan Entegre Çimento Fabrikası’na karşı mücadele eden bölgede yaşayan köylüler ise aynı gün saat 14:00’te gerçekleşecek olan Menteşe Belediyesi Temmuz Ayı Meclis Toplantısı’na katılma kararı aldığını duyurmuştu.
UFUK BAYTEKİN: “ADALETE GÜVENİYORUZ ÇÜNKÜ BİR ÜLKEYİ ÜLKE YAPAN UNSURLARDAN BİRİ ADALET SİSTEMİDİR”
Muğla İdare Vergi Mahkemeleri önünde saat 13:30 da bir araya gelen yaşam ve doğa savunucuları ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada ilk olarak konuşan Marmaris Kent Konseyi Başkanı Ufuk Baytekin, Konsey olarak Sinpaş Holding’in inşaatı ile ilgili “ÇED gerekli değildir raporu” ve verilen ruhsatlara ilişkin iki faklı dava açtıklarını söyleyerek şunları dile getirdi:
“Biz, ‘burada hem ÇED gereklidir hem de ruhsat veremezsiniz’ diye iddia ediyoruz. Tabi ki adalete güveniyoruz çünkü bir ülkeyi ülke yapan unsurlardan biri de adalet sistemidir. O yüzden bugün burada toplandık çünkü bugün saat 14:30’da ÇED gerekli değildir kararının bir duruşması görülecek.”
“YAŞADIĞIMIZ YERE, DOĞAMIZA, DENİZİMİZE SAHİP ÇIKTIK VE BİZ KAZANDIK”
Baytekin, mücadelelerinin meşruluğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Ben şöyle diyorum arkadaşlar; ‘Biz kazandık.’ Bu mücadeleyi yapan Marmarisliler, Marmaris Kent Konseyi, çevreciler kazandı. Çünkü biz meşru bir mücadele yapıyoruz.
Ruhsatları olabilir. O ruhsatlara dayanarak Milli Park alanında dinamit patlatıyor olabilirler. İnşaat yasağına rağmen şu son yangında dahi çalışıyor olabilirler. O gücü kendilerinde görüyor olabilir şirket. Arkası kuvvetlidir. Siyasi yandaşlığı vardır veya belediye ile iş birliği içindedir, ruhsatlarını almıştır ve bu gücü kendinde görebiliyordur.
‘Bana nasıl olsa bir şey olmaz, ceza kesersiniz iptal ederim, iptal edemezsem öderim’ küstahlığı içinde davranıyor olabilir ama biz kazandık. Biz kentimize sahip çıktık. Biz yaşadığımız yere, doğamıza denizimize sahip çıktık.”
“UMARIM BU KARARIN HALAYINI HEP BERABER ÇEKERİZ”
Mücadelelerine kalben inandığını söyleyen Baytekin, yargı aşamasında haklılıklarının ortaya çıkacağına inandığını dile getirerek şunları söyledi:
“Bu mücadelenin sonunda da bugün adalet mekanizmasının bizim lehimize karar vereceğine gerçekten kalben inanıyorum. Umarım bu kararın halayını hep beraber çekeriz.”
HALİME ŞAMAN: “HAKSIZ VERİLMİŞ BİR KARARIN ADALET MEKANİZMASIYLA DOĞRULUĞA KAVUŞACAĞI GÜNÜ BEKLİYORUZ”
Konuşma yapan Marmaris Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Halime Şaman ise şunları söyledi: “Biz uzun bir yoldan geliyoruz. Ufuk’un da dediği kazandığımıza inanıyoruz ve bugün bu kazancımızın hukuk tarafından da mahkeme tarafından da gerçekleşmesini istiyoruz. Dosyamız delillerle dolu, dosyamız ilgili kurumların kusurlarıyla dolu. Haksız verilmiş bir kararın adalet mekanizmasıyla doğruluğa kavuşacağı günü bekliyoruz.”
HALUK ÖZSOY: “BİZ ZATEN BUGÜN ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZLE KAZANMIŞ DURUMDAYIZ”
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy ise Muğla olarak kazandıklarına katıldığını ifade ederek şunları söyledi: “Biz Muğla’nın her köşesinde kazandık çünkü biz bu memleketin her köşesinde bir mücadele yürütüyoruz. Akbelen’de, Bargilya’da; Marmaris’te Sinpaş’a karşı yürütüyoruz. Bizim her köşede mücadelemiz devam ediyor. Biz zaten bugün örgütlülüğümüzle kazanmış durumdayız.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Şimdi bir de utanmadan dava açmışlar arkadaşlarımıza. Bize de açmışlardı yakın zamanda biliyorsunuz. İstenmeye insanlar, biz burada ev sahibiyiz, gelip burada bir de utanmadan dava açıyorlar. Ama kim daha yavuz bunu yol üstünde göreceğiz. Önümüzdeki günlerde bunu net bir biçimde ortaya koyacağız.”
“ARTIK BU DAYANIŞMAYI DAHA DA KURUMSALLAŞTIRACAĞIZ VE BİR EYLEM BİRLİĞİNE VARIYORUZ”
Özsoy, konuşmasının sonunda ise şu duyuruyu yaptı: “Şimdi ben özellikler şunu belirtmek istiyorum: Artık Akbelen’de, Deştin’de, Sinpaş’ta, Milas’ta birbirinden ayrılamaz durumdayız. Bir eylem birliği yapıyoruz. Biz artık hep beraber, zaten hep beraber dayanışma içinde hareket ediyorduk, artık bu dayanışmayı daha da kurumsallaştıracağız, daha da ciddileştireceğiz ve bir eylem birliğine varıyoruz. Bundan sonra Akbelen neyse, Deştin de Sinpaş da Tuzla da aynı şeklidedir. Bunu buradan deklare ediyoruz.”