Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Muğla İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen yurttaşlar yaptıkları basın açıklamasında bölgeye dair verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) izinlerinin özensiz, dikkatsiz ve kopyala yapıştır yöntemleriyle hazırlandığına dikkat çekti. Taleplerini dilekçe ile Müdürlüğe ileten yurttaşlar, yalnızca formata uygunluk üzerinden değerlendirilen ÇED raporlarını tespit ettiklerinde hukuki süreçlere başvuracaklarını dile getirdi.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi, MUCEP Ula Meclisi, Deştin Çevre Platformu, Akdeniz Yeşilleri Derneği; Düğerek-Çırpı Gülağzı, İkizce, Kozağaç, Özlüce, Bağyaka, Çukuröz, Eskihisar, Turgut Halkı bugün (16 Mayıs) Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Muğla İl Müdürlüğü önünde ÇED raporlarının dikkatsiz özensiz kopyala-yapıştır yöntemi ile hazırlandığına dikkat çekti.
Taleplerini dilekçe ile Müdürlüğe veren yurttaşlar ÇED raporlarının sadece formata uygunluk üzerinden değerlendirildiğini ve hukuki süreç başlatacaklarını açıkladı.
Dilekçelerini veren yurttaşlar Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Muğla İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Yurttaşlar adına açıklamayı MUÇEP Menteşe Eşsözcüsü Nilgün Yorgun okudu.
Nilgün Yorgun şu sözleri dile getirdi:
“Bugün burada, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde bir gerçeği haykırmak ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Çevre Etki Değerlendirme Raporu yani kısaca ÇED denen çalışmaları daha dikkatli ve gerektiği gibi incelemeleri, doğru kararlar üretmeleri ve güzel ülkemizi sermaye lehine talandan korumaları gerektiği hususunda çok daha duyarlı olmaları için uyarmak üzere bir araya geldik, kentlisiyle-köylüsüyle Tabii ki ÇED raporlarına olumlu görüş veren tüm diğer resmi kurumları, yetki ve etki sahiplerini de uyarıyoruz.”
“ÇED RAPORLARINDA KOPYALA YAPIŞTIR YÖNTEMİ KULLANILMAKTADIR”
Uyarılarının nedeninin ÇED raporlarının birbiriyle benzer olduğunu vurgulayan Yorgun, “ÇED raporları her bir proje için özel firmalar tarafından 350-500 sayfa arasında hazırlanmakta ve kopyala yapıştır yöntemi yoğunlukla kullanılmaktadır. Öyle ki; iki ÇED raporunu bilgisayar ortamında karşılaştırdığınız zaman bu oran yüzde 75-80’lere ulaşmaktadır” dedi.
Yorgun, bu durumu karşılaştırma programlarıyla iki ya da daha fazla ÇED raporunu karşılaştırarak kolaylıkla test edilebileceğini söyledi. Yorgun, bu benzerlik durumlarına rağmen ÇED raporlarından nasıl onay alındığını anlaşılmadığını belirtti.
Hazırlanan ÇED raporlarından örnek veren Yorgun, “Tesisin yeri Bayır Tekağaç mevkii olduğu halde, tesis Dalaman’da gösterilebilmektedir. Raporlarda çoğu zaman alanın orman alanı olduğu defalarca yer aldığı halde, söz konusu rapor onay alabilmektedir. Kurulması söz konusu tesisin üç kilometre yakınında zeytinlikler olduğu halde bu alanlardan söz edilmemektedir” dedi.
“ÇED RAPORUNA ONAY VEREN YETKİLİLERDE SUÇA ORTAK OLMAKTADIR”
3573 Sayılı Kanundan bahseden Yorgun, “3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması hakkındaki Kanun görmezden gelinerek suç işlenmektedir. Bu konuyu gözden kaçırarak ÇED raporuna onay veren yetkililerde ne yazık ki suça ortak olmaktadır” ifadelerine yer verdi.
ÇED raporlarında tesisin kurulacağı bölgedeki su kaynaklarının görmezden gelindiğini ifade eden Yorgun şu sözlere yer verdi:
“ÇED raporuna konu tesisin kurulacağı alandaki su kaynakları, dere-akarsu ve göller-yer altı su kaynakları da görmezden gelinebilmektedir. Halbuki bu su kaynakları hayati önemdedir. Bazen iki ya da daha çok köyün(mahallenin) içme-kullanma-sulama gereksinimini karşılayan bu kaynaklar raporlarda görmezden gelinince, ne yazık ki raporlar gereken önemi vererek incelenmeden, yerinde tespit ve değerlendirme yapılmadan onaylanabilmekte ve o bölgedeki insanların yaşam şansı kalmamaktadır.
Yorgun, bölgede yaşayan tüm canlıların ve kültürel mirasın bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde yok edildiğini vurguladı.
“YERİNDE İNCELEME-DEĞERLENDİRME YAPMADAN ONAY VERİP GEÇMEKTEDİR”
Ayrıca, ÇED raporu hazırlayan kuruluşların sadece firma sahiplerinden alacakları paraya odaklandıklarını söyledi. Yorgun ayrıca, gerekli imzaları tamamlamak için emekli mühendislere küçük ücretler ödeyerek raporların hazırlatıldığını ve ÇED raporlarının masa başında, tesisi kurulacak alan görülmeden yazıldığını belirtti.
ÇED raporlarının izin süreçlerine değinen Yorgun, “Kitabi bilgilerle, oradan buradan (ç)alıntılarla, kopyala-yapıştır yöntemiyle ve herhalde okunmaması için sayfa sayısı gereksiz yere abartılı çoğaltılarak hazırlanmakta ve ilgili kurumlara sunulmaktadır. İlgili kurumlar ve özellikle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği yetkilileri oku(ya)madan ve yerinde inceleme-değerlendirme yapmadan onay verip geçmektedir. Diğer kurumlarda ise; madem o makam onay vermiş ben de onay verip geçeyim anlayışını benimsemiş durumdadır” dedi.
Ayrıca Yorgun, “Artık yeter diyoruz! Muğla’mız ve Ülkemiz daha fazla talan edilmesin. Yerin üstü yerin altından çok daha zengindir bu güzel ülkede. Bölgemizde; dağlarımızdan bal, ovalarımızdan yağ akar. Doğal yaşam döngüsü gayet uygun şekilde ve sürdürülebilir olarak süregelmekte iken ve bölge insanı doğayla barışık ve iç içe yaşamını devam ettirirken uyduruk ÇED raporlarıyla güzel ülkemizin, cennet Muğla’mızın daha fazla talan edilmesine izin vermeyeceğimizi açıkça ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Son olarak Yorgun şu sözleri dile getirdi:
“Yetkilileri ÇED raporlarını dikkatle ve gereken özen ve hassasiyetle incelemeye davet ediyoruz. Aksi halde hukuk önünde hesap vereceklerini bildiriyoruz.”