İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası başlayan protestolarda kullanılan biber gazı hakkında TTB’den yapılan açıklamada, biber gazının kimyasal silah olduğu ve yasaklanması gerektiği bildirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasının ardından Türkiye’nin dört bir yanında protestolar başladı.
Özellikle öğrencilerin düzenlediği yürüyüşlerde, emniyet güçleri biber gazı ve plastik mermi kullandı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) biber gazı kullanımı ile ilgili bir açıklama yayımladı. Biber gazının kimyasal silah olduğu vurgulanan açıklamada, kullanımının yasaklanması gerektiği belirtildi.
Açıklamada; güvenlik güçlerinin yurttaşların güvenliğini sağlamakla görevli olduğu ifade edilerek, “Anayasal bir hak olan toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan yurttaşlara yönelik olarak uygulanan şiddet ve kimyasal gazların kullanılması kabul edilemez. Kolluk kuvvetinin temel görevi bu tür barışçıl ve anayasal haklarını kullanan yurttaşların güvenliğini ve esenliğini korumaktır” denildi.
İmamoğlu’na destek eylemlerinde biber gazının kimyasal silah olarak kullanıldığına dikkat çeken açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’de son iki gündür anayasal hakkını kullanan yurttaşlara ‘biber gazı’ olarak adlandıran; uluslararası literatürde kimyasal silah olarak değerlendirilen; gösteri kontrol ajanı olarak değil tamamen kimyasal silah olarak kullanıldığını düşündüren görüntüler kamuoyuna yansımaktadır.”
“SON OLAYLARIN GÖRÜNTÜLERİ KİMYASAL SİLAH OLARAK KULLANILDIĞINI GÖSTERMEKTEDİR”
Biber gazının 90 ülkede yasaklanması için Birleşmiş Milletler’in imza verdiği hatırlatılan açıklamada;
“1997’de Türkiye’nin imzaladığı ‘Kimyasal Silahlar Konvansiyonu’na göre; bu tür ajanların, kapalı yerlerde kullanılması, yakın mesafeden kullanılması veya bir topluluğa çok yoğun olarak kullanılması halinde bu ajanların kimyasal silah olacağı bildirilmektedir.
Türkiye’de yaşanan son olayların görüntüleri ve bizzat tanık olduğumuz olaylar biber gazının gösteri kontrol ajanı olarak değil kimyasal silah olarak kullanıldığını göstermektedir.”
Biber gazı sebebiyle hayatını kaybeden yurttaşlar hatırlatılan açıklama şu şekilde devam etti:
“Türk Tabipleri Birliği tarafından 2011 yılında yayınlanan ‘Gösteri Kontrol Ajanları’ kitapçığında biber gazının ölümcül etkileri aktarılmıştır ve Türkiye’de meydana gelen ölümler dile getirilmiştir. Türkiye’de hepimizin bildiği gibi Hopa’da öldürülen öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümünün biber gazıyla ilgili olduğu Adli Tıp Kurumu raporları tarafından da net olarak teyit edilmiştir. Musa Dağ, Çayan Birben, Mevlüt Altun, Hacı Zengin, Kazım Şeker bugüne kadar biber gazı maruziyeti sonucu ölen yurttaşlarımızdandırlar.”
“DERHAL YASAKLANMALIDIR”
Biber gazının yasaklanması yönünde çağrıda bulunulan açıklama, şu ifadelerle sona erdi:
“Gerek toplum gerekse birey sağlığı açısından çok kötü sonuçlar doğurabileceğini bilimsel kanıtlarla da öngördüğümüz göz yaşartıcı gazlar kimyasal silah olarak değerlendirilmeli ve kullanımları derhal yasaklanmalıdır.”
