Röportaj yaptığımız turizm sektöründe çalışan kadının, isminin paylaşılmasını istememesi nedeniyle bu röportajda ona Ayşe diye hitap edeceğiz.
Gündem Fethiye turizmde çalışan kadınların maruz bırakıldığı hak ihlallerine yönelik haber dizinin üçüncüsünde 20 yıldır sektörde çalışan bir kadınla konuştu. Turizm işçisi, sektördeki kadınların hem maddi hem de sosyal haklar açısından dezavantajlı olduklarına işaret ederek ve kadınlara şöyle seslendi: “Kadınlar en az erkekler kadar hatta yeri geldiğinde kendilerini ispatlamak için belki onlardan çok daha özverili çalışıyorlar. Hakkımızı arayalım. Gücümüzün farkında olalım”
Haber: Merve Aslantaş
Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan Muğla için turizm, en önemli sektörlerden biri. Öyle ki, Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında Muğla’ya yerli ve yabancı olmak üzere toplamda 3 milyon 389 bin 918 turist geldi.
Ekonomik ve sosyal yönleriyle birçok alanı kapsayan ve geniş kapsamlı bir hizmet sektörü olan turizm sektörü, hizmet alanındaki gelişmeyi de beraberinde getiriyor.
Verilere baktığımızda ise kadınlar hizmet alanında erkeklere göre daha çok istihdam ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılının Temmuz ve Eylül aylarını içeren üçüncü çeyreğinde, kadınların yüzde 61,2’si hizmet sektöründe çalışıyor.
Yine TÜİK’in bir başka verisine göre 2023 yılında sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerinin toplamında ücretli çalışan sayısı 15 milyon 277 bin 929 kişi ve bunların 1 milyon 224 bin 563’ü konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri alanında çalışıyor.
Verilere daha yakından bakıldığında ise, Muğla’da 2022 yılında gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 38,31’inin hizmet sektöründen oluştuğu görülüyor.
Gündem Fethiye, tüm bu verilerden ve yaşanan olaylardan yola çıkarak sektörde kadınlara yönelik hak ihlallerini mercek altına almak amacıyla sivil toplum örgütleri ve turizm sektöründe çalışan kadınlarla konuştuğu bir röportaj serisi hazırladı.
Serinin üçüncü röportajında, barmaid ve ön büro gibi alanlarda 20 yıllık turizm deneyimi bulunan ve şu anda bir otelde ön büroya bağlı misafir ilişkileri departmanında vardiya sorumlusu olarak çalışan Ayşe konuyu Gündem Fethiye’ye değerlendirdi.
Ayşe 1976 doğumlu, 10 ve 12 yaşlarında iki çocuk annesi.
“TURİZMDE EN ÖNEMLİ HAK İHLALİ SOSYAL HAKLAR”
Ayşe, turizmde çalışan kadınların uğradığı hak ihlalleri konusunda, “Turizmde kurumsal büyük zincir oteller ve tek tük küçük işletme dışında, işverenler tarafından kadın erkek gözetmeden yapılan en önemli hak ihlali sosyal haklar” sözlerine yer verdi.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primlerinin daha düşük gösterilmesi amacıyla maaşların asgari ücret olarak gösterildiğini dile getiren Ayşe, maaşın kalan kısmı varsa onun da elden verildiğini aktardı.
“YA ASGARİ PRİM ÖDENMESİNİ KABUL EDERSİN, YA DA İŞİNDEN OLURSUN”
Maaşların bu şekilde verilmesinin neredeyse yazılmamış bir kural olduğunu belirten Ayşe, kimsenin duruma itiraz edemediğini vurgulayarak, “Yoksa yerine aynı koşullarda çalışacak yüzlerce eleman bulunur, ya asgari prim ödenmesini kabul edersin, ya da işinden olursun” ifadelerini kullandı.
Ayşe, turizm işçisinin çalışma sözleşmesinin her yıl yenilendiğine ve işe girerken işçiye istifa dilekçesi imzalatıldığına değinerek, “Böylelikle sezon ortasında istifa edersen herhangi bir tazminat hak edemezsin” sözlerini dile getirdi.
“İŞE GİRİŞTE AYNI YETERLİLİKTE ERKEK ADAY VARSA, KADIN YERİNE ERKEK TERCİH EDİLİR”
İş görüşmesinde aynı pozisyona aday olan erkek varsa, kadın yerine erkek tercih edildiğini belirten Ayşe, “Çünkü kadınların çoluk çocuk, eş, anne-baba gibi birçok ilgilenmesi gereken kişi veya durum olabilir. Kadınların işi ikinci plana atacağı düşünülür” dedi.
Turizm sektöründe muhatapların kişiyi kadın olması nedeniyle ciddiye almaması ya da erkek personel talep etmesi gibi cinsiyet ayrımcılığına maruz kalma konusunda Ayşe kendi deneyimini şöyle anlattı: “20 yıllık turizm hayatımda böyle bir durumu bir ya da iki kez yaşadım. Ben de muhatabı ciddiye almadım. Sorun böylelikle çözüldü.”
“EN KÜÇÜK HAK İHLALİNE MÜSAADE ETMİYOR, PERSONELİN ARKASINDA DURUYORLAR”
Ayşe, yaşanılan hak ihlallerine ilişkin işyerinde başvurulabileceği bir bölüm olup olmadığı sorusunu şu sözlerle yanıtladı:
“Şu an kurumsal büyük bir otel zincirinde çalışıyorum ve insan kaynakları departmanı gerçekten hakkını vererek çalışıyor. Şanslıyım. En küçük hak ihlaline müsaade etmiyor, personelin arkasında duruyorlar. Kendimi bu anlamda güvende hissediyorum.”
Çalıştığı iş yerinde kadınların hak ihlallerine maruz bırakılıp bırakılmadığı ve bu konuda önemlerin olup olmadığı konusunda ise Ayşe, “Sadece kadınlara yönelik bir hak ihlali ya da cinsiyet ayrımcılığı yapıldığını düşünmüyorum” sözlerine yer verdi.
Ayşe, maruz kaldığı bir hak ihlali ile ilgili daha önce bir sivil toplum kuruluşuyla iletişime geçmediğini belirterek, sivil toplum kuruluşlarının bu konuda yardım edebileceğinden haberdar olmadığını söyledi.
“KİMSE KENDİNİ EZDİRMESİN, GÜCÜMÜZÜN FARKINDA OLALIM”
Ayşe son olarak turizm sektöründe hak ihlaline maruz kalan kadınlara kendilerini ezdirmemelerini söyleyerek, şu sözleri dile getirdi:
“Kadınlar en az erkekler kadar hatta yeri geldiğinde kendilerini ispatlamak için belki onlardan çok daha özverili çalışıyorlar. Kimse kendini ezdirmesin. İşveren için çok alternatif olduğu gibi işini düzgün yapan işçi için de birçok farklı işveren alternatifi vardır. Ne işçi ne işveren vazgeçilmez değil. Hakkımızı arayalım. Gücümüzün farkında olalım.”