Muğla’nın Fethiye ilçesinde, 58. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun Fethiye-Marmaris etabı sırasında kıyıların kullanımına dair farkındalık yaratmak amacıyla “Save our beach keep it clean – Kıyılarımızı koru, plaj ve sahillerimizi temiz tut” pankartı açmak isteyen yurttaşlara polis müdahale etti. Arbede sırasında pankart yırtıldı.
Haber: Hülya Çetinkaya
58. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun (Tour of Türkiye – TUR 2023) dördüncü gününde Fethiye-Marmaris etabı dün (11 Ekim 2023) gerçekleşti. Sporcular, Fethiye’de Uğur Mumcu Parkı’ndan verilen startla Kargı, Göcek, Dalaman, Ortaca, Dalyan, Köyceğiz, Gökova’dan geçerek Marmaris’e ulaştı.
Fethiye’de yurttaşların kıyılardan ücretsiz yararlanma haklarının engellenmesine yönelik girişimlere karşı mücadele başlatan Kıyılar Halkındır İnsiyatifi’nden yurttaşlar ise bisikletçilerin geçtiği güzergahta kıyı kullanımına yönelik farkındalık yaratmak için hazırladıkları pankartları açmak istedi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, uluslararası sözleşmeler ve yasalarla korunan haklarını kapsamında Sahil Bandı 3. Etap üzerine bir araya gelen yurttaşlar, sporcuların geçişi sırasında üzerine “Save our beach keep it clean – Kıyılarımızı koru, plaj ve sahillerimizi temiz tut” ve “Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi” yazan pankartları açtı.
Konu ile ilgili Gündem Fethiye’ye bilgi veren Işık Bölükbaşı, polis ekipleri tarafından önce kendilerine bisikletlerin geçişi sırasında yola çıkmamaları şartıyla pankartı açmalarında sorun olmayacağının söylendiğini fakat daha sonra “kaymakamlıktan izin alınmadığı” gerekçesiyle pankartı açmalarının yasak olduğunun söylendiğini anlattı.
Bölükbaşı, bu sırada bölgeden bisikletçiler geçmesi üzerine bir kişinin “Kıyılarımızı koru, plaj ve sahillerimizi temiz tut” yazılı pankartı kaldırdığını ve polis ekiplerinin kendilerine müdahale ettiğini söyledi. Yaşanan arbede sırasında ise pankart yırtıldı.
Bölükbaşı son olarak, olayın ardından alandan ayrılmalarına polis tarafından izin verilmediğini ve her birine Genel Bilgi Toplama Sistemi (GBT) sorgulaması yapıldığını, ardından alandan ayrılmalarına izin verildiğini anlattı.
ANAYASA NE SÖYLÜYOR?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 34’üncü maddesi olan “Toplantı ve Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” başlığında şu ifadeler yer alıyor:
“Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.”
ANAYASA MAHKEMESİ NE DİYOR?
Anayasa Mahkemesi de benzer bir konuda 2020 yılında, yurttaşların haklarının korunması yönünde karar vermişti.
Yurttaşlar, 20 Kasım 2016 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Ankara İl Başkanlığı önünde 5237 sayılı Kanun’da Anayasa Mahkemesinin iptal kararları sonrasında yapılacak kanun değişikliği çalışmalarını protesto etmek amacıyla “Tecavüzü Aklayan Yasa Meclis’ten Geçmeyecek- Tecavüz Meşrulaştırılamaz Öğrenci Kolektifleri” yazan pankartları açmak istemişti.
Bunun üzerine yurttaşlar kolluk kuvvetleri müdahalesiyle gözaltına alınmış ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu‘nun 42. maddesi kapsamında izinsiz afiş asma eylemini gerçekleştirdikleri gerekçesiyle 219 TL idari para cezası uygulanmıştı.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu Madde 42’de ise şunlar söyleniyor: “Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kâğıt ve benzeri afiş ve ilân asan kişiye, yüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Aynı içerikteki afiş ve ilânlar, tek fiil sayılır.”
Anayasa Mahkemesi ise yurttaşlar hakkında izinsiz afiş asma nedeniyle işlem uygulandığını, afiş içeriğiyle ilgili herhangi bir yaptırım uygulanmadığını ve olayda asılan afişin toplanma özgürlüğünün kullanımına bağlı bir unsur olduğu dikkate alındığında başvurucuların iddialarının bir bütün olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmişti.
Anayasa Mahkemesi sonuç olarak yurttaşlar tarafından yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar vermişti. Mahkeme, Anayasa’nın 34’üncü maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğini söylemişti.
Ayrıca, başvurucu yurttaşlara ayrı ayrı 5 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmişti.
ULUSLARARASI HUKUK NE SÖYLÜYOR?
Uluslararası hukuka göre de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile bu hak kapsamında ifade özgürlüğünün demokratik toplumun en temel değerleri arasında olduğu ve demokrasinin özünde açık bir tartışma ortamıyla sorunları çözebilme gücünün yer aldığı vurgulanıyor.
İfade özgürlüğü hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesi ise şu şeklide:
1- Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar. Bu madde, Devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına engel değildir.
2- Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir.
KANUNLAR NE SÖYLÜYOR?
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasını, güvenlik kuvvetlerinin görev ve yetkileri ile yasakları ve ceza hükümlerini düzenleyen 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu Madde 3’te şu ifadeler yer alıyor:
“Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Yabancıların bu Kanun hükümlerine göre toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemeleri, İçişleri Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Yabancıların bu Kanuna göre düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluğa hitap etmeleri, afiş, pankart, resim, flama, levha, araç ve gereçler taşımaları, toplantının yapılacağı mahallin en büyük mülkî idare amirliğine toplantıdan en az kırk sekiz saat önce yapılacak bildirimle mümkündür.”