“Toprağımızı Vermiyoruz” kampanya grubu, Eskişehir’deki orman yangınında orman işçileri ve AKUT görevlilerinin hayatını kaybetmesi ile ilgili yaptığı açıklamada, “Ormanları da emekçileri de ancak gerçek bir demokrasi, doğayla uyumlu ve eşitlikçi bir yaşamı sağlayan hukuk düzeni koruyabilir” ifadelerini kullandı.
Zeytinlikleri, ormanları ve meraları tehdit eden maden ve enerji yasasına karşı toplanan ve aralarında yerel kurumların, sivil toplum kuruluşlarının, demokratik kitle örgütlerinin olduğu 60’ın üzerinde kurum tarafından oluşturulan “Toprağımızı Vermiyoruz” kampanya grubu, Eskişehir’deki orman yangınında görevlilerin alevlerin arasında kalarak yaşamını yitirmesi hakkında yazılı bir açıklama yayımladı.
Hayatını kaybeden beş orman işçisi ve beş AKUT çalışanının isimleri şu şekilde: Sercan Utmi, Hilmi Şahin, Eyip Dereli, Tolunay Kocaman, Enes Kızılyel, Muharrem Can, İlker Onarıcı, Tekin Enes Sarıyıldız, Bayram Eren Arslan ve Alperen Özcan.
“ORMAN İŞÇİLERİ VE AKUT GÖREVLİLERİ İÇİN ARTIK SADECE ÖFKELİYİZ”
Görevlilerin yaşamını yitirmesine sonucunda öfkeli oldukları belirtilen açıklamada, şunlar söylendi:
“Eskişehir’de çıkan orman yangınında yaşamını yitiren orman işçileri ve akut görevlileri için artık sadece öfkeliyiz! Afetlere karşı kamunun haklarını değil torba yasalarla, şirketlerin ve sermayenin çıkarlarını önceleyen bir düzenin içindeyiz! Bu düzenin ihmaller zincirinin yarattığı acılara her gün bir başkasının eklenmesinden bıktık.”
İktidarın ormanları ve emekçileri koruyamadığı ifade edilen açıklama, şu şekilde devam etti:
“Yıllardır söylüyoruz: Yangınla mücadele politikalarınız yetersiz. Ormanları koruyamıyorsunuz. Emekçiyi güvencesiz, eğitimsiz, donanımsız koşullarda ateşin içine yolluyorsunuz. Liyakatsiz, yandaş insanları yönetici yapıyorsunuz. İklim krizini konuşuyormuş gibi yapıp, iklim yasasını bile karbon ticaretiyle şirketlere yeni kazanç yolları yaratmanın aracı haline getiriyorsunuz. Orman köylüsünü yok sayıyor, gönüllü mücadele ağlarını dışlıyor, tüm kontrolü yandaş taşeronlara devrediyorsunuz.”

“YÜZBİNLERCE CANIN SORUMLUSU ORMANI SADECE ‘RANT ALANI’ GÖREN BU POLİTİK AKILDIR”
Eskişehir’deki ölümlerin sorumlusunun ormanları rant alanı olarak gören politik akıl olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Her yaz aynı senaryo: Yanlış müdahale, geç müdahale, eksik teçhizat, kaybedilen canlar… Ama hâlâ tek dert; Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altında olan ormanlarımızı enerji projeleri, madenler, turizm imarlarıyla yok ediyorsunuz.
Bugün Eskişehir’de toprağa düşen onlarca canın sorumlusu, ekosistemin içindeki çiçeğinden böceğine, kurdundan kuşuna ölen binlerce yüzbinlerce canın sorumlusu ormanı sadece ‘rant alanı’, sadece ağaç olarak gören bu politik akıldır.”
“NE DOĞA KALIYOR, NE HUKUK, NE YAŞAM HAKKI”
“Gece yarılarına kadar meclisi çalıştırarak çıkardığınız torba yasalarla ne doğa kalıyor, ne hukuk, ne yaşam hakkı! Yeter artık!” ifadeleriyle devam eden açıklama, şu şekilde sona erdi:
“Canlarımızı yakan yangın sadece alevler değil; bu kör ve sağır rantçı, duyarsız düzendir! Ormanları da emekçileri de ancak gerçek bir demokrasi, doğayla uyumlu ve eşitlikçi bir yaşamı sağlayan hukuk düzeni koruyabilir.”