Bodrum Ortakent’te 1 milyon metrekareyi aşkın hazine arazisini yapılaşmaya açmayı öngören imar planları; TMMOB, Bodrum Belediyesi ve Şehir Plancıları Odası’nın açtığı davalar sonucunda ikinci kez iptal edildi. TMMOB Bodrum İKK söz konusu karara dair basın açıklaması yaptı.
Muğla’nın Bodrum ilçesi Ortakent Mahallesi’nde 1 milyon 102 bin metrekarelik hazine arazisini yapılaşmaya açmayı öngören imar planları ikinci kez iptal edildi.
Süreç 20 Ağustos 2020 tarihinde, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan imar planlarının 2836 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanmasıyla başladı. Söz konusu planlar; 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı, 1/5.000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nı kapsıyordu.
Bu planlara karşı Bodrum Belediyesi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Şehir Plancıları Odası iş birliğiyle eş zamanlı olarak üç ayrı dava açıldı. Danıştay 6. Dairesi tarafından görülen bu davaların keşif işlemi birlikte yapıldı.
30 KASIM 2022 TARİHİNDE İMAR PLANLARI İPTAL EDİLMİŞTİ
Mahkeme, 15 Şubat 2022 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi; ardından 30 Kasım 2022 tarihinde planların iptaline hükmetti. Bu karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından 10 Nisan 2023’te onandı.
Ancak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, ilk iptal kararının ardından planları yalnızca teknik ve maddi hataları düzelterek yeniledi. Yeni haliyle 22 Nisan 2021 tarihli ve 3905 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile planlar tekrar onaylandı ve 21 Mayıs 2021 tarihinde yeniden askıya çıkarıldı.
TMMOB Bodrum İl Koordinasyon Kurulu (İKK), planların temel yaklaşımının değişmediği ve hukuka aykırılıkların devam ettiği gerekçesiyle 14 Temmuz 2021 tarihinde ikinci kez dava açtı.


TMMOB BODRUM BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
TMMOB Bodrum İKK Temsilcisi Mustafa Erdoğan, Danıştay tarafından ikinci kez iptal edilen imar planları için açıklama yaptı.
TMMOB Bodrum temsilciliği binasında yapılan açıklamada şunlar aktarıldı:
“Yeryüzünün her bir parçasını imar parseli olarak gören bu zihniyet, elbette ülkemizin planlama anlayışındaki geldiği dehşet noktayı görmemiz açısından çok çarpıcı bir gösterge.
Bilimsel planlamayı savunan biz TMMOB mensupları; kamu yararını yok sayan, rant odaklı bu anlayışla sonuna kadar mücadele edeceğimizi; yaşam alanlarımıza, doğal ve kültürel değerlerimize, denizimize, tüm canlılara ve kentlerimize sahip çıkmaya devam edeceğimizi buradan tekrar belirtmek isteriz.”
“YAPILAŞMAYA KAPATILMASI ÖNGÖRÜLEN ALANLARDIR”
İmara açılmak istenen bölgenin, geçmişte tarım ve otlak olarak kullanılan, günümüzde ise yapılaşma baskısı altındaki yarımadada korunabilmiş son doğal alanlardan biri olduğunun vurgulandığı açıklama şöyle devam etti:
“Doğal ve Ekolojik Yapısı Korunacak Alanlar; kayalık, taşlık, makilik-fundalık-çalılık, plaj-kumsal, sazlık-bataklık, kanyon ve benzeri doğal, ekolojik, topografik, jeolojik, yerel bitki örtüsü ve silüet gibi özelliklere, tarımsal değerlere sahip olan ve bu planın ilke ve stratejileri ile nüfus kabulleri doğrultusunda, bu planla yapılaşmaya kapatılması öngörülen alanlardır.”
Bölgenin, tarımsal geçmişi ve nadir bitki türleriyle Bodrum’un üretim hafızasında özel bir yere sahip olduğu aktarılırken uzman gözlemlerine göre, çeşitli kuş türlerinin üreme ve beslenme alanı olan bu doğal alanın korunması ekolojik açıdan hayati önem taşıdığı ifade edildi. Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Bu kuşların varlığı, çevredeki irili ufaklı tarım üretim yerleri için de kritik öneme sahip. Sakız, laden, meşe türleri, ahlat gibi odunsu bitki türleriyle, yangına da doğal olarak dayanıklı bu alan, orkideleri de barındıran çiçekli florasıyla en hassas korumayı hak ediyor.”


“BU CANLININ HABİTATIYLA KORUNMASI, ANAYASAL BİR GEREKLİLİKTİR”
Açıklamada, uluslararası sözleşmelerin bağlayıcılığı ve anayasal çerçevenin dikkate alınması gerektiğine dikkat çekilirken, “En son 24 Nisan 2021’de tam da bu alanda Halikarnas Esmeri Kelebeği’nin (maniola halicarnassus) koordinatlı net kaydı mevcut. Nesli tükenmekte olan, adını bile Bodrum’dan alan bu canlının, habitatıyla korunması, anayasal bir gerekliliktir” denildi.
Yoğun yapılaşma baskısı altındaki Bodrum Yarımadası’nda kalan son yeşil alanlardan biri olan bölgenin, çeşitli yapılaşma fonksiyonlarıyla donatılarak kentsel gelişme alanı ilan edildiği aktarılan açıklamada, şu maddeler sıralandı:
- “1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na aykırı hesapsız bir nüfus getirilmek istenmesi,
- Uygulanmak istenen vahşi planlama tekniği ile tüm kaynak, donatı ve altyapı hesaplarının altüst edilmesi,
- Nüfus projeksiyonu ve bölge için tartışmasız çok önemli olan su kullanımı ve suyun korunması ile ilgili hiçbir koruma kararının olmaması,
- Bir alanın korunması gereken ve sürdürülebilir olan doğal ve ekolojik özelliğini görmezden gelerek 1 milyon 102 bin 309 metrekarelik alanın beton çölüne dönüştürülmek istenmesi,
- Bu beton çölünün iklim değişikliğinin kaçınılmaz sonucu olan ısınmayı, kuraklaşma sürecini ve hava kirliliğini arttırıcı unsurları beraberinde getirecek olması,
- Bu nüfusun çevre ve doğaya geri dönülmez zararlar verecek olması,
- Koruma kullanma dengesini göz ardı edip küresel ısınmayı hızlandırması,
- Planlama alanı içinde bulunan arkeolojik alanları yok sayan bir yaklaşım olması,
- Dava konusu planların kamu yararı değil, rant gözeten planlar olması, çevre değerlerini olumsuz etkilemesi, gerekçeleriyle şehircilik ilke ve esaslarına uygun olmadığından bu planların iptali için iki kez dava açtığımızı ve bu iki davayı da kazanarak, planların iptal edildiğini kamuoyuna duyurmak isteriz.”
Açıklamada son olarak şunlara değinildi:
“Umuyoruz ki iki kez iptal edilen planlar neticesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı planlamanın sadece insanlar için olmadığı, tüm canlılar için olduğu gerçeğini kavrayarak dava konusu bu alanı yapılaşmaya açma ısrarından vazgeçer, bu alan da, bu alanda yaşayan tüm canlılar da, bizler de rahat bir nefes alırız.“
“YÜZ MİLYONLARCA DOLARLIK YENİ BİR RANT YARATILMAK İSTENMİŞTİ”
İptal kararına dair Bodrum Belediyesi adına dava açan taraflardan biri olan, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“’Atıl hazine arazilerinin değerlendirilmesi’ gerekçesiyle imara açılarak, yüz milyonlarca dolarlık yeni bir rant yaratılmak istenmişti. Muğlalılar olarak biz, Muğla denildiğinde aklına milyonlarca dolar kazanmaktan başka bir şey gelmeyenlerden değiliz çünkü, Muğla bizim için rant kapısı değil; doğduğumuz, büyüdüğümüz ve günün birinde ebedi uykumuza yatacağımız, memleketimiz.
Böyle olduğu için de memleketimizdeki yeni bir talanı önlemek üzere seferber olarak, konuyu yargıya taşımıştık ve şükürler olsun ki, hukuki mücadelemizi kazanarak, binlerce yıllık tarihimizin tanığı olan doğal sit ve tarihi alanımızı, betona dönüştürülmekten kurtardık.”