Temiz Hava Hakkı Platformu, 15 Mayıs Dünya İklim Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Açıklamada, “Güvenli bir iklim ve temiz hava bir ayrıcalık değil, temel insan haklarıdır” denildi.
İklim krizi ve küresel ısınmaya dikkat çekebilmek ve buna yönelik farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 15 Mayıs’ta kutlanan Dünya İklim Günü ile alakalı Temiz Hava Hakkı Platformu sosyal medya hesabından bir açıklama yayımladı.
İklim krizinin sadece çevre değil, bir sağlık krizi olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’de her yıl 68 bin 440 kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu ölümlerin yarıdan fazlası fosil yakıtlardan kaynaklanıyor. Kömür, petrol doğalgaz aynı zamanda iklim krizine neden olan sera gazlarının da yüzde 75’ine neden oluyor”


Fosil yakıtlardan vazgeçilmesinin hem hava kirliliğine bağlı ölümleri hem de iklim krizine bağlı can kayıplarını önleyeceği ifade edilen açıklamada, “Güvenli bir iklim ve temiz hava bir ayrıcalık değil, temel insan haklarıdır. İklim adaleti olmadan sağlıkta eşitlik mümkün değildir. Fosil yakıtlardan adil geçiş temiz enerji yatırımlarıyla etkin hava kalitesi politikaları ile geleceğimizi koruyabiliriz” denildi.
Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL-Health And Environment Alliance) tarafından 2022’de yayımlanan “Kronik kömür kirliliği Türkiye: Kümülatif sağlık etkileri” isimli çalışmasında bu konuya vurgu yapılmıştı.
1965-2020 yıllarını kapsayana çalışmada Türkiye’de kömürden elektrik üretiminin yarattığı kirliliğin sağlık maliyeti araştırılmış; kömürlü termik santrallerin 200 bin erken ölüme, 62 milyon iş günü kaybına, 11 milyon hastaneye yatışa ve 4,8 trilyon TL’ye varan bir sağlık maliyetine yol açtığı ortaya koyulmuştu.
Tüm bunların yanı sıra kömürlü termik santrallerin 117 bin 661 erken doğuma, 1 milyon 247 bin çocukta bronşit vakasına neden olduğu belirtilmişti.