Temiz Hava Hakkı Platformu, “İklim Kanunu Teklifi”nin Meclis’te kabul edilmesine karşı açıklama yayımladı. Açıklamada, “Halk sağlığının, iklim krizine karşı korunması için somut politikalar oluşturulmadı” denildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bugün (3 Temmuz) yayımladığı açıklamaya göre; 20 madde, iki geçici madde ve üç farklı kanunda değişiklik içeren Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekillerinin imzası ile Türkiye’nin ilk “İklim Kanunu Teklifi”, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edildi.
Konuya ilişkin Temiz Hava Hakkı Platformu, “İklim Kanunu Meclis’te kabul edildi. Peki ne eksik kaldı?” başlığıyla sosyal medya hesabından açıklama yayımladı.
Sivil toplumun, bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin hazırlık ve müzakere sürecinde katılımlarının sağlamadığının vurgulandığı açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
“İklim adaleti ve adil geçiş nasıl hayata geçirilecek somut olarak tanımlanmadı. Sera gazı azaltımı için somut sayısal hedef konmadı.”
Kömür başta olmak üzere, fosil yakıtlardan çıkışın öngörülmediğinin altının çizildiği açıklamada, “Termik santrallerin kapatılması için bir plan ortaya konmadı. Halk sağlığının, iklim krizine karşı korunması için somut politikalar oluşturulmadı” denildi.
NE OLMUŞTU?
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekillerinin imzası ile Türkiye’nin ilk “İklim Kanunu Teklifi” 20 Şubat 2025 tarihinde Türkiye Büyük Miller Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulmuştu.
Yaklaşık üç yıl boyunca hazırlıkları süren İklim Kanunu teklifi, 26 Şubat 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu’nda görüşmeye açılmıştı.
Görüşmelerin ardından 8 Nisan 2025’te ilk defa Meclis Genel Kurulu’nda Kanun maddeleri görüşülmüştü.
Bu süreçte sivil toplum örgütleri, İklim Kanunu’nun iklim krizine karşı toplumu korumak ve güçlendirmek için somut adımlar içermediği, fosil yakıtlardan kademeli vazgeçişe dair hedeflerin eksikliği ve iklim kanunundan ziyade “ticaret kanunu” olduğu gibi gerekçelerle eleştirilmişti. Ayrıca kanun teklifi yurttaşlar ve ekoloji örgütleri tarafından protesto edilmişti.
92 çevre ve sivil toplum örgütü “Doğayı ve yaşamımızı koruyan gerçek bir iklim kanunu istiyoruz” başlıklı bir açıklama yayımlayarak İklim Kanunu Teklifi’ne karşı imza kampanyası başlatmıştı.
Gelen tepkiler üzerine ise 15 Nisan’daki Genel Kurul toplantısında, yeniden görüşülmek üzere Komisyon’a çekileceği açıklanmış fakat komisyona gönderilmediği ortaya çıkmıştı.
Kanun teklifi revize edilerek 25 Haziran 2025 tarihli Genel Kurul’da yeniden görüşülmeye başlamış, 5’inci ve 6’ncı maddeler kabul edilmişti. Görüşmeler devam etmiş ve 27 Haziran’da İklim Kanunu Teklifi’nin 11 maddeden oluşan birinci bölümü kabul edilmişti.
Meclis, 1 Temmuz 2025’te toplanmak üzere kapanmış ve 1 Temmuz’da Kanun teklifi yeniden görüşülmeye başlanmıştı ve aynı tarihte beş madde daha kabul edildi.