Sivil Toplum Kuruluşları, (STK) Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nın Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi (YK Enerji) tarafından kömür madeni için kesilmeye başlanması üzerine ortak bir açıklama yaptı.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de, kömür madeni için kesilmesine karşı mücadele edilen Akbelen Ormanı’na 24 Temmuz 2023 tarihinde saat 5.30 sıralarında jandarma ekipleri ve Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) korumasıyla kesim ekipleri girmişti.
Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine karşı başlatılan hukuki süreçte mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiş fakat davanın esası hakkında karar verilmemişti. Hukuki sürecin tamamlanmamış olmasına rağmen ağaçların kesilmesine karşı çıkan yurttaşların ormana girmesini ise jandarma ekipleri engellemiş, yurttaşlara biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede etmişti.
Akbelen’de yurttaşların direnişi devam ederken, STK’lar Akbelen mücadelesine destek olmak amacıyla bir ortak çağrı yayınladı.
Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Çevre Hukuku Ağı, Ege Orman Vakfı, Ekosfer, Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), Greenpeace Akdeniz, İklim için 350 Derneği, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), Mekanda Adalet Derneği (MAD), Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), TEMA Vakfı, Temiz Hava Hakkı Platformu, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Yeşil Düşünce Derneği, YUVA, Yuvam Dünya Derneği tarafından yapılan çağrıda; yetkililere kesimin acilen durdurulması çağrısında bulunuldu.
“ÇED RAPORU DAHİ DÜZENLENMEDEN YOK EDİLİYOR”
Akbelen Ormanı’nın azalan orman varlığının önemli bir parçası olduğu bildirilen açıklamada, “Bu ormanın çevresindeki yaşam, tarım alanları, köyler, binlerce yıllık kadim kültürü ile birlikte, yöredeki kömür madenleri tarafından 40 yılı aşkın süredir ve Çevresel Etki Değerlendirme raporu dahi düzenlenmeden yok ediliyor. Şimdi, bu iki termik santrale kömür çıkarmak adına maden sınırlarının dayandığı Akbelen Ormanı yok edilmek; İkizköylüler ise yerinden edilmek isteniyor. Ormanlarını ve köylerini kaybetmek istemeyen İkizköylüler, iki yıldan fazla bir süredir madene karşı ormanlarının başında sürekli nöbet tutuyor ve hukuk mücadelesi yürütüyor” denildi.
Açıklamada, henüz tamamlanmayan hukuki süreç şu ifadelerle anlatıldı: “2021 yılı Ağustos ayında, Akbelen Ormanı’nın maden sahasının genişletilmesine karşı dava açan İkizköylülerin talebi ile yerel idari mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Bölgede bu süreçte üç kez bilirkişi keşfi yapıldı. Üçüncü bilirkişi keşfi sonrasında heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporu sonucunda yerel idari mahkeme yürütmenin durdurulması kararını kaldırdı. İkizköylüler raporun gerçeğe aykırı olduğu iddiasıyla bilirkişi heyeti hakkında şikayette bulundu ve acilen yürütmenin durdurulması için yeniden başvuru yaptı.”
“ORMANLARIN YOK EDİLMESİNE İZİN VERİLMEMELİ”
Akbelen Ormanı’ndaki kesimden duyulan üzüntünin aktarıldığı açıklamada, iklim krizi nedeniyle yaşanan olumsuzluklara dikkat çekilerek, “Bu nedenle; iklim değişikliği ve doğa koruma konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları olarak daha önce yaptığımız çağrıları yinelemek istiyoruz. Erken ölümlere yol açan, iklim krizinin en temel nedenlerinden biri olan termik santrallerin devamlılığı için ormanların yok edilmesine izin verilmemeli. İklim kriziyle mücadele etmek, doğaya karşı değil doğayla birlikte çalışarak mümkün. Son 10 yılda neden olduğumuz karbondioksit (CO2) salımının yarısından fazlasını tutan ormanları, doğal alanları, iklimi ve tüm canlıların yaşamını tehdit eden kömür santralleri uğruna feda edemeyiz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Akbelen Ormanı için talepler şu şekilde sıralandı:
● Pek çok hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapan, yaşlı ve doğal bir kızılçam ormanı olan 780 dönümlük Akbelen Ormanı’nın kesiminin hemen durdurulması;
● Akbelen Ormanı alanında maden işletme izni veren kararın iptal edilmesi;
● Akbelen Ormanı’nı da içine alan 86541 no’lu ruhsat alanı içindeki maden sahası genişletme projesinin; mevzuat gereği Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerin kapasite artırımı projesi, bölgedeki diğer kömür ocakları ve Yatağan Termik Santrali, diğer madencilik ve endüstriyel tarım gibi faaliyetler ile birlikte toplam (kümülatif) etkilerini ele alacak şekilde Bütünleşik Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi tutulması;
● Santral ve madenlerin ömürlerinin uzatılmasıyla ilgili planların halka sorulması talep ediliyor.