Sokak hayvanlarını ‘uyutma’ adı altında öldürmeyi öngören yasa teklifi, Muğla ve ilçelerindeki kent konseylerinin katılımıyla Menteşe Sınırsızlık Meydanı’nda protesto edildi.
Haber: Burak Necip Başar
Sokak hayvanlarının 30 gün boyunca sahiplendirilememesi durumunda ‘uyutulma’ adı altında öldürülmesini öngören 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik öngören düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunuldu.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde; Menteşe Kent Konseyi’nin çağrısıyla toplanan yurttaşlar, yasa tasarısına tepki gösterdi.
Etkinliğe; Fethiye Kent Konseyi, Milas Kent Konseyi, Bodrum Kent Konseyi, Marmaris Kent Konseyi, Datça Kent Konseyi ile Ula, Ortaca, Dalaman ve Köyceğiz’den yurttaşlar katıldı.
Etkinliğe Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal da katıldı. Köksal, gerçekleştirilen konuşmalar öncesi Gündem Fethiye’nin sorularını yanıtladı.
“KATLİAMLA İLGİLİ ASLA BİR YASA OLAMAZ”
Yasa tasarısına karşı olduklarını beyan eden Köksal, şunları söyledi: “Tüm hayvanlar, tüm sokak hayvanları bizim canlarımız. Katliamla ilgili asla bir yasa olamaz. Kesinlikle buna karşıyız. Belediyeler olarak bizler sokak hayvanlarının en sağlıklı biçimde, en huzurlu biçimde yaşaması için -evet belki çoğalmalarını engelleyebiliriz- bunun için gerekli tüm çalışmayı yapıyoruz.”
“HAYVANLARIMIZLA DOSTÇA, HUZURLU BİR KENTE HEP BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ”
Menteşe Belediyesi bünyesinde veterinerlik müdürlüğü kuracaklarını açıklayan Köksal, “Belediye’nin sınırları içinde bir barınağımız da var. Hayvan ambulanslarımız var, bunun için çalışan ekiplerimiz var. Yeni bir veterinerlik müdürlüğü de kuracağız. Sonuna kadar hayvanlarımızla dostça, huzurlu bir kente hep birlikte yaşayacağız” dedi.
“UYUTMAYLA, KATLİAMLA, YOK ETME İLE İLGİLİ HİÇBİR ŞEKİLDE BİR TASARRUFUMUZ OLMAYACAK”
Menteşe Belediyesi’nin ‘uyutma’ adı altında hayvanların öldürülmesine ilişkin hiçbir tasarrufu olmayacağını söyleyen Köksal, “Uyutmayla, katliamla, yok etme ile ilgili hiçbir şekilde bir tasarrufumuz olmayacağını buradan net bir şekilde beyan ediyorum” ifadelerini kullandı.
“KORUYUCU TEDBİRLERİN NEREDEYSE HİÇBİRİ EFEKTİF BİR ŞEKİLDE UYGULANMIYOR”
Etkinliğin ilk konuşmasını Menteşe Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Avukat Barış Aydın gerçekleştirdi. Av. Aydın, yasa tasarısının toplumu kutuplaştıracak bir şekilde üstten dayatılan bir şekilde gündeme getirildiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizde uzun yıllardır uygulamada olan bir Hayvanları Koruma Kanunu var ve bir sorun tarifleniyor. Ancak Hayvanları Koruma Kanunu’nda bu soruna ilişkin geliştirilmiş birçok koruyucu tedbir de var. Örneğin kısırlaştırma ve sahiplendirme gibi koruyucu tedbirlerin hiçbiri neredeyse efektif bir şekilde uygulanmıyor. Bu durumda sorunu büyüten problemlerden biri olarak karşımızda. Hayvan terki ve ticari amaçlı üretim rahat bir şekilde hala devam edebiliyor.”
“KATLİAM YASASI BİR AN ÖNCE GERİ ÇEKİLMELİDİR”
Yasa tasarısının bir an önce geri çekilmesi gerektiğini belirten Av. Aydın, “Her durumda bu katliam yasasının bir an önce geri çekilmesi gerektiği çok açık. Bu yöndeki çabalara destek olacağımıza ve tarafı olacağımıza da şimdiden söylüyoruz. Katliam yasası bir an önce geri çekilmelidir” dedi.
“GÜVENLİĞİ SAĞLAMAKLA SORUMLU YETKİLİLERİN İHMALLERİ ÖRTBAS EDİLDİ”
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun Tarım ve Orman Bakanlığı’na denetleme, belediyelere ise kısırlaştırma, aşılama, tedavi etme, sahiplendirme ve birlikte yaşamı güvenli kılma sorumluluğu yüklediğini belirten Türkiye İşçi Partisi Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi Yağmur Özgür Güven ise, şunları söyledi:
“Ne var ki; geçen yirmi yılda, kanunun gerekleri yerine getirilmezken, sorunlar büyümeye devam etti. Hayvan katliamı ve işkence sürdü. O günden bugüne sorumluluğunu yerine getirmeyen belediyeler, ve bu faaliyetleri denetlemeyen Bakanlık ile Cumhurbaşkanı’nın kanunu hiçe sayan söylemleri, yurttaşların sokak köpeklerine düşmanlaştırılmasına, toplumun suni biçimde kutuplaştırılmasına hizmet etti. Güvenliği sağlamakla sorumlu yetkililerin ihmalleri örtbas edildi.”
“ACIMASIZLIĞIN YASALAŞMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Sokak hayvanlarıyla birlikte güvenli bir yaşam için mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Güven, şöyle devam etti:
“Kendisi dışındaki dünyayı dikkate almayan ‘Saray Rejimi’, sokak hayvanlarını kurban ederek dayanışma hissini yok etmeyi, acımasızlığı yüceltmeyi hedefliyor.
Hayvanların ne ‘yaşam alanı, doğal yaşam parkı’ gibi süslü tabelalarla ziyarete dahi yasaklı yerlerde ölüme terk edilmesine, ne de ‘uyutma’ güzellemesiyle kitlesel biçimde katledilmesine izin vereceğiz.
Bilimsel yöntemleri savunmaktan vazgeçmeyecek, acımasızlığın yasalaşmasına müsaade etmeyecek ve birlikte güvenli yaşam için mücadeleyi sürdüreceğiz.”
“VETERİNER HEKİMLER OLARAK BİZLER BU YASA ÇIKSA DA ÖTANAZİ YAPMAYACAĞIZ”
Türkiye Veteriner Hekimler Odası Birliği’ndan Veteriner Hekim Hülya Çıldır ise, “Yasalar öldürmez, yaşatır, meslek yeminimize bağlı kalacağız, yaşatacağız” ifadeleriyle konuşmasına başladı.
Çıldır, sağlıklı bir hayvana uygulanan ‘ötenazi’ işleminin katliamdan başka bir anlam taşımayacağını belirtti ve şunları söyledi:
“Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafı veteriner hekimler açısından da etik, insani ve vicdani değildir, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmamaktadır. Veteriner hekimler olarak bizler bu yasa çıksa da ötanazi yapmayacağız.”
“DAHA MALİYETLİ VE ZORLUDUR”
Hayvanların ‘uyutulma’ adı altında öldürülmesinin maliyet açısından da avantajlı olmadığını söyleyen Çıldır, “Hayvana ötanazi yapılmadan önce uygulanacak prosedürler ile birlikte kısırlaştırmadan daha maliyetli ve zorludur, sahipsiz hayvan popülasyonun kontrolüne yönelik aktif bir yöntem olarak da değerlendirilemez” dedi.
Çıldır, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve meslek odalarının çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
-Büyükşehir belediyelerinde ‘Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı’ ve diğer belediyelerde ‘Veteriner İşleri Müdürlüğü’ kurulmalıdır.
-‘Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı’ ve ‘Veteriner İşleri Müdürlükleri’nde nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanmalıdır.
-Geçici bakımevi kapasitesini karşılar sayıda veteriner hekim, hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulunmalıdır. Bu konuda standartlar oluşturulmalıdır. Geçici hayvan bakımevinde çalışan yardımcı personeller hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların tutulması ve yakalanması konusunda eğitim almalıdır.
-İhtiyaç duyulan bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma çalışmalarında destek alınmalıdır.
-Sahipli hayvanlar da dahil olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışların önüne geçilmeli, üretim yapılacaksa ilgili bakanlığın denetimi ve mutlaka veteriner hekimlerin denetimi ve onayıyla yapılmalıdır.
Sahipsiz kedi ve köpeklerin sokaktan sahiplenilmesi özendirilmeli, sahiplenilmesi halinde kimliklendirilmesi ile ilgili zorluklar ortadan kaldırılmalı, her yaştaki hayvan kimliklendirilebilmelidir.
Çevreye uyum gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli vb. köpekler ve kediler sahiplendirilinceye kadar veya hayatları boyunca bakımevlerinde kalmalıdır.
Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmelidir.
Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır
Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına alınmalıdır.
Ayrıca, sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi, bireysel sahiplenmenin yanı sıra, ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır.
Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir.
“HAYVANLARIN YAŞAM HAKKINI KORUMAK İÇİN HER TÜRLÜ HUKUKSAL MÜCADELEYİ VERECEĞİZ”
Muğla Barosu’nda Av. Arzu Ayyıldız ise, Muğla Barosu avukatlarının hiçbir hak savunucusunu bu mücadelede yalnız bırakmayacağını belirtti.
Av. Ayyıldız, “Hayvanların yaşam hakkını korumak için her türlü hukuksal mücadeleyi vereceğiz. Hiçbir hayvanın yaşam hakkı üzerinden pazarlık etmeyeceğiz. Halkı manipüle etmenize izin vermeyeceğiz. Hayvanları toplamanıza, sürgüne göndermenize ve öldürmenize izin vermeyeceğiz. Susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz ve yılmayacağız” dedi.