Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Burak Erbay ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, mühürlenmesine rağmen devam ettiği söylene Sinpaş’ın Kızılbük Projesi ile ilgili inceleme yapmak için çevreciler ile birlikte Marmaris’teydi.
Muğla’nın Marmaris ilçesinde Kızılkum Koyu’nda Sinpaş Holding’in iştirak şirketi Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş’nin yaptığı “Kızılbük Otel ve Devremülk Projesi”ne verilen ÇED gerekli değildir kararının mahkemece iptal edilmesi ve Marmaris Belediyesi’nin inşaatı mühürlemesine rağmen çalışmaların devam ettiğine dair görüntülerin ardından milletvekilleri ve çevreciler bölgede bir inceleme daha yaptı.
CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay ve HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin de katılımıyla Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi üyeleri ve çevreciler, dün (22 Ağustos 2022) Marmaris Milli Parkı sınırları içinde kalan inşaatta çalışmaların devam edip etmediğini kontrol etti.
“HERKESİN BİLDİĞİ SIR”
Grubun ilerleyişi, bölgede hazır bulunan polis ekipleri tarafından güvenlik gerekçesiyle engellenmek istendi. Polis Ekipleri Burak Erbay ve Murat Çepni’nin içeri alınabileceğini fakat grubun geri kalanının güvenlik açısından ilerlemesinin riskli olabileceği söyledi.
Bunun üzerine Burak Erbay, Murat Çepni ve Marmaris Kent Konseyi Başkanı Ufuk Beytekin’den oluşan heyet Milli Park’ta ilerleyerek inşaat alanına ulaştı ve çalışmaları inceledi.
Grubun ilerleyişi sırasında yaşananları canlı olarak sosyal medya platformundan yayınlayan Marmaris Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Halilem Şaman şunları söyledi: “Hala Milli Park sınırları içindeyiz. İnşaat araçlarıyla halkın özgürce kullanımına açık olan geçiş engelleniyor. Bir set kurulmuş buradan yaklaşık 250 metre aşağıda tapulu parsel. Ama şu anda milli milli park alanında olmamıza rağmen geçişimize izin verilmiyor. Sadece kendi arazisize değil, milli parkı kendi tapulu malı gibi, bizim bir kozalak düşse alamayacağımız, hakkımızda işlem yapılacak Milli parkı, korkusuzca yol açıyor. Bu yolların hepsi kaçak, usulsüz ve bütün yetkililerin gözleri önünde olup bitiyor. Herkesin bildiği sır.”
MURAT ÇEPNİ: “BURADA KORKUNÇ BİR TABLO VAR”
İnşaat alanına yürüyüşleri sırasında konuşan Murat Çepni, korkunç bir tabloyla karşı karşıya olduklarını ifade erek şunları söyledi: “Ormanda yollar açılmış, kıyı kenar kanunu ihlal edilmiş. Burada deniz dolduruluyor. Sadece inşaat değil yapılan aynı zamanda kıyı da tahrip ediliyor. Yani su yaşamı da burada aynı zamanda zehirleniyor.
Burada çalışmanın olmadığı söyleniyor. Mahkemenin durdurma kararından sonra durdurulduğu söyleniyor ama burada durmuş bir inşaat yok. İş makineleri burada, çalışan işçiler burada. Yüzlerce işçinin olduğu söyleniyor. Hatta bir güvenlik gerekçesi icat edilmiş, işçilerin bize müdahale edileceği söyleniyor. Vinçler burada, iş makineleri burada.
Burası milli park, burayı gözümüz gibi korumamız gerekirken burası talan edilmiş. Beton yığınına çevrilmiş. Ne için? Bir şirket para kazansın, burada yeni evler oteller yapsın diye. Burası bir doğa harikası bir cennet. Ama beton yığınına çevrilmiş.”
BURAK ERBAY: “BURADA ÇALIŞMAYI DEVAM ETTİRMEK YARGILANMAYI VE HAPİS CEZASINI GEREKTİRİR”
Burak Erbay ise inşaatın olduğu noktaya geldiklerinde yaptığı açıklamada Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin proje hakkında ÇED gerekli değildir kararını iptal etmesini hatırlatarak “Yargı kararı var, yargı karı uygulansın. Talebimiz budur. Yargı kararı şu anda buranın durdurulmasını emrediyor. Polisinden, savcısından, ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan talebimiz burada herhangi bir çalışmanın yapılmamasındır.”
Alanda çalışmaların devam ettiğine dair duyumlarından sonra bölgeyi kontrol etmek için geldiklerini belirten Erbay, “Bundan sonra yapılacak her çalışma suçtur. Bugün 22 Ağustos Pazartesi, bugün bu saatten sonra bunun ilerlediği herhangi bir çalışma yapan varsa suç işlemektedir. Şimdi geldik bunun tespitini vekilimiz ve Marmaris Kent Konseyi ile yapıyoruz. Bu saatten sonra burada herhangi bir çalışma yapılmaması gerekiyor. Bu konuda gerekli tedbirlerin alındığı söylendi. Biz de gelip yerinde kontrol etmek istedik. Burada bu saatten sonra yapılacak herhangi bir çalışmaya müsaade edilirse suç işlenmiş olur. Biz de seçilmiş milletvekilleri olarak gelip burada bir tespit yapmak istedik. Şu anda bir çalışma yok. Biz geldiğimiz için mi yok yoksa her zaman mı böyle bilmiyoruz. Burada çalışmayı devam ettirmek yargılanmayı ve hapis cezasını gerektirir. Çalışan da suş işler.”
ÇEPNİ: “BURAYI BU HALE GETİRENLER BU HALKTAN DA ÖZÜR DİLEMELİ”
Şirketin güvenlik amiri ise burada hiçbir çalışmanın yapılmadığını, taşeron işçilerin malzemelerinin dışarıya çıkarılması için inşaat alanından araçların çıkarıldığını ve inşaatın tahliye edildiğini öne sürdü.
Heyete, çevrecilerin yayına geri döndüğünde yeniden açıklama yapan Murat Çepni hiçbir çalışmanın olmadığının kendilerine aktarıldığını fakat inşaat makineleri ve işçilerin alanda olduğuna dikkat çekti. Çepni, “Mahkeme kararı şunu söylemiş oldu: Burası inşaat aşanı değil burası milli parktır. Bu kararın Türkçesi bu. O zaman milli parklarda bu görüntülerin olmaması lazım. Burayı bu hale getirenler hemen hızlıca burayı tahliye etmeli ve buranın olabileceği kadar rehabilite edilmesine çalışmaları lazım. Ayrıca bu halktan da özür dilemeleri lazım. Burada gözaltına alınan arkadaşlarımızdan özür dilenmesi lazım ve biz bunda sonra da bunu takip edeceğiz. Bugün resmi olarak milletvekilimizle de birlikte bunu görmüş olduk ve şunu duymuş olduk: Burada mahkeme kararından sonra hiçbir çalışma olmayacak” dedi.
ERBAY: “İNŞAAT DEVAM EDERSE SEÇİLMİŞ VEKİLLER OLARAK GEREKLİ TAKİBİ YAPARIZ, YARGININ DA GEREKENİ YAPMASI LAZIM”
Gerekli görüntülerin ellerinde olduğunu ifade eden Erbay ise, “Kepçesinden tutun mantolama aşamasını da görmüş olduk hala da görüyoruz. Mahkeme kararı nettir oradadır. Güvenlik görevlisi amirinin de açık beyanı bu şeklide, bu saatten sonra Herhangi bir çalışma yapılmayacak. Bu beyanı kayıt altına aldık.
Eğer herhangi bir şeklide, biz sürekli burada deliliz ama, bölge halkı olarak sizler herhangi bir şeklide kepçenin çalıştığını ya da herhangi bir çalışmanı olduğu nu gördüğünüz an, gözaltı da olmaması temennimiz tabii ki, yine geliriz ve gerekli takibi seçilmiş vekiller olarak yaparız. Tabi bir de biz değil yargının da gerekeni yapması lazım.
Herhangi bir çalışma yapılıyorsa suç işleneceğini burada beyan etmiş olduk, kendilerine ilettik. Burada bir çalışma olursa bu saatten sonra suçtur. Onun bir parçası olmayacaklarını, olamamaları gerektiğini, hapis cezasına kadar gideceğiniz söyledik. Daha önce takip ettiğimiz gibi bundan sonra da takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.
HALİME ŞAMAN: “MAHKEME AŞAMASINDA OLMAYAN 3’ÜNCÜ ETABIN TEMELLERİ MÜHÜRLEME İŞLEMİ ESNASINDA ATILDI”
Halime Şaman ise şirketin ÇED başvurusu sırasında hazırladığı Proje Tanıtım Dosyası’nda yer alamayan projenin 3’üncü etabının temellerinin mühürleme işlemi esnasında atıldığını ifade etti: “Proje Tanıtım Dosyası’nda olmayan, mahkeme aşamasında dahi olmayan 3’üncü etabın temelleri mühürleme işlemi esnasında atıldı. Bu da izim ayıbımız olarak bir kenarda bulunsun. Tekrar ediyorum. İnşaat mühürlüyken 3’üncü etabın temelleri atıldı.”
UFUK BEYTEKİN: “BU İNŞAATIN KANUNLARA UYGUN OLARAK DURDURULMASI İÇİN MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”
Ufuk Beytekin ise yaptığı konuşmada, binaların çevresindeki iskelelerin daha önce olmadığını, yeni kurulduğunu ve açık bir şeklide mantolama çalışması yapıldığını söyleyerek, “Zaten şöyle bir şey var, kim ne derse desin biz bu inşaatın görüntülerini alıyoruz her aksam. İçeriden arabayla, otobüsle boşaltıyorlar, ama aynı plakalı araçla içeriye işçi sokuyorlar. Yani kimse kimseyi kandırmasın. Bizim amacımız kanunların uygulanması. Bunu sağlamak için, bize destek vermek için bugün buraya gelen vekillerimize ve il başkanlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu inşaatın kanunlara uygun olarak durdurulması için mücadelemize devam edeceğiz. Buna inanabilirsiniz” ifadelerini kullandı.