Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Kızılkum Koyu’ndaki Sinpaş/Kızılbük GYO projesinde çalışırken işten çıkarılan ve İstanbul Beşiktaş’taki Sinpaş Plaza önünde eylem yapan İnşaat-İş Sendikası üyesi Ertan Polatcan, Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu. Polatcan, “Sendikadan arkadaşlarımla oturduğum gerekçesiyle işten çıkarıldım” dedi.
Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Kızılkum Koyu’nda, Sinpaş/Kızılbük GYO tarafından yapılmak istenen otel ve devremülk projesi, mahkeme kararlarına ve Marmaris Belediyesi’nin 1., 2. ve 3. etaplarındaki toplam 58 ruhsatı iptal etmesine rağmen devam ediyor.
İnşaat İşçileri Sendikası’nın (İnşaat-İş), dün (20 Mayıs) Marmaris Kızılbük şantiyesinde çalışan ve işten atılan üyesinin ihbar tazminatı, fazla mesai ücretleri ve gasbedilen haklarına karşı İstanbul’un Beşiktaş ilçesindeki Barbaros Bulvarı Yenidoğan Sokak’taki Sinpaş Plaza önünde saat 13.00’de basın açıklaması gerçekleştirdi.
İnşaat İşçileri Sendikası’nın eylemleri ikinci gününde devam ederken yedi aydır Sinpaş/Kızılbük GYO projesinde çalışan ve işten çıkarılan sendika üyesi Ertan Polatcan Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu.
“YAŞANAN DOĞA KATLİAMININ GÖRÜNTÜLERİNİ GAZETELERE VE MEDYAYA BENİM GÖNDERDİĞİM ÖNE SÜRÜLEREK BU DURUM BAHANE EDİLDİ”
Yedi aydır Sinpaş/Kızılbük GYO projesinde çalıştığını söyleyen Polatcan, “Yaklaşık bir buçuk ay önce, sendikadan arkadaşlarımla oturduğum gerekçesiyle işten çıkarıldım. Ayrıca, orada yaşanan doğa katliamının görüntülerini gazetelere ve medyaya benim gönderdiğim öne sürülerek bu durum bahane edildi” dedi.
Polatcan, Nisan ayı maaşı başta olmak üzere tazminat, kıdem ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini vurguladı.
“MAHKEME BİLE BİZİMLE BAŞ EDEMİYOR, SİZ Mİ HAKKINIZI ALACAKSINIZ?”
Bir aydır şirket ile görüşmeye çalıştıklarını vurgulayan Polatcan, şunları söyledi:
“Şirketten aldığımız tek geri dönüş, hakaret ve küfür içeren sözler oluyor. ‘Mahkeme bile bizimle baş edemiyor, siz mi hakkınızı alacaksınız?’ gibi ifadeler kullanıyorlar. Bugün direnişimizin ikinci günü, Sinpaş’ın Beşiktaş’taki binası önündeyiz. Bu mücadele bir gün sürse de on gün sürse de bir yıl sürse de biz buradayız.”
