Muğla’nın Datça ilçesinde, kıyı hakları için nöbet tutan Şezlongsuz Datça İnisiyatifi pankartının çöpe atılmasına yurttaşlar tepki gösterdi. Gündem Fethiye’ye konuya ilişkin bilgi veren Sedat Yağcıoğlu, bir yıldırma politikasıyla karşı karşıya olduklarını fakat her şeye rağmen yaşam alanlarını terk etmeyeceklerini söyledi.
Muğla’nın Datça ilçesinde, yurttaşların Kıyı Kanunu kapsamında, kıyıları kullanma haklarının ihlaline karşı mücadele eden ve 9 Mart 2023 tarihinde nöbet başlatan Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, dün (15 Aralık) pankartlarının sökülerek çöp konteynırına atıldığı duyurdu.
Nöbetin 181’inci gününde yaşanan olaya ilişkin İnisiyatif’in sosyal medya hesabında şu ifadeler yer aldı:
“Şezlongsuz Datça çöpe atılacak bir inisiyatif değildir! Bugün kıyı nöbetimizin 281. gününde hem pankartın hem de tabelanın bir çöp konteynırına atıldığını gördük. Kıyı mücadelemizi, soruşturmalarınızla, böyle yıldırma politikalarınızla bitiremeyeceğinizi ilan ediyoruz!”
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi’nden Sedat Yağcıoğlu konuya ilişkin Gündem Fethiye’ye bilgi verdi ve olayın nasıl gerçekleştiğini anlattı.
Yağcıoğlu pankart ve tabelanın sabah nöbet alanına asıldığını, akşam ise toplanarak site içindeki bir evin balkonuna bırakıldığını anlattı. Dün sabah ise nöbetçinin alana gittiğinde pankart ve tabelanın yerinde olmadığını gördüğünü, yapılan aramanın ardından pankart ve tabelayı evin önündeki çöp konteynırında bulduklarını dile getirdi.
“BUNLARIN BİRER YILDIRMA POLİTİKASI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
Tabelayı onardıklarını ve pankartı yeniden astıklarını belirten Yağcıoğlu, yaşananların adli bir olay olmadığını düşündüklerini ede ekledi ve şöyle konuştu:
“Hangi gerekçeyle bir evin balkonuna kadar girip bunlar alınıp çöp kutusuna atılsın? Sonuçta bu kıyı mücadelesi, özellikle Sezonsuz Datça’nın kıyı mücadelesi tabii ki sermaye ve rantı rahatsız etmeye başladı belli noktalarda. Bugüne kadar açılan belli soruşturmalar var. Soruşturmalar şimdilik ilerlemiyor çünkü hukuksuz. Bir de böyle bir yol seçildiğini, bunların birer yıldırma politikası olduğunu düşünüyoruz aslında hep birlikte. Durum çok kısaca bu.”
“Şezlongsuz Datça çöpe atılacak bir inisiyatif değildir. Hiç kimse bizim çöpe atılacağımızı zannetmesin” diyen Yağcıoğlu, olayın bir korkutma ve sindirme politikası olarak gördüğünü belirtti.
“YILDIRMA POLİTİKALARININ İŞE YARAMAYACAK, YAŞAM ALANIMIZ OLAN KIYILARI TERK ETMEYECEĞİZ”
Yağcıoğlu, Anayasa’nın tanıdığı ifade ve protesto haklarını kullandıklarını, bu nedenle hukuksuz bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.
Yaşananların sosyal medya üzerinden duyurulmasının nedenlerine dair ise şunları söyledi: “Çünkü bu yıldırma politikalarının işe yaramayacağını, yaşam alanımız olan kıyıları terk etmeyeceğimizi buralardan vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak istedik bu paylaşımımızda.”
NE OLMUŞTU?
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Özbel Sahili’nde 264 metrekarelik kıyı alanını Palaia Otel’e kiralanması ve şirketin kıyıya ahşap bir platform yapmaya başlaması üzerine bir araya gelmişti. Kıyı Kanunu’na aykırı olması nedeniyle yurttaşların mücadelesi sonucunda platform sahilden kaldırılmış, otelin kıyıya koyduğu şezlongların önünde yurttaşlar 9 Mart 2023’te nöbete başlayarak kıyıyı, hakları kapsamında kullanmaya başlamıştı.
Datça’nın farklı bölgelerindeki kıyı işgallerine karşı çıkan yurttaşlar “Şezlongsuz Datça İnisiyatifi”ni oluşturmuştu. Otel sahipleri ise yurttaşların kıyıdan eşit ve serbestçe denize girmeleri karşısında şikayette bulunmuş ve üç kişi hakkında soruşturma başlatılmıştı. 4 Ağustos 2023‘te ise açılan soruşturmada karar açılanmış, üç kişiye sahile masa ve sandalye koyma yasağı getirilmişti.
İnisiyatif, 28 Nisan 2022 tarihinde yaptıkları basın açıklamasında “Peki, neden Şezlongsuz Datça istiyoruz?” sorusuna şöyle yanıt vermişti:
“Şezlongun hem kıyıların işgalinin simgesi hem de somut olarak işgalin aracı olduğunun farkındayız. Önce şezlonglar geldi, sonra kıyıların metal- ahşap platformlarla kaplanması. Kıyı, kıyı olmaktan çıktı inşaat oldu. Deniz kumları platformların, şezlongların altında kaldı. Bugün burada bir kez daha tekrar ediyoruz: kıyıların işgal edilmesini, parayla girilen yerler haline getirilmesini kabul etmedik, etmiyoruz, etmeyeceğiz! Yine havlularımızı kıyılara sereceğiz. Kıyı şarkımızda ifadesini bulan ‘Biz halkız…’ ibaresini sonuna kadar savunacağımızı, mücadelemizin Datça şezlongsuz olana kadar süreceğini kamuoyuna deklare ediyoruz.”